Kıbrıs Türk Tabipler Birliği, Kıbrıs Türk Tabipler Odası, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası ve Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası koronavirüs konusunda yaşanan gelişmelere ilişkin ortak açıklama yayınladı.
Açıklamada, “Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020 tarihinde pandemi ilan edilen COVID 19 salgınının bulaşma ve yayılma hızının azaltılması için, hastalığın görüldüğü ülkelerde alınan tedbirler içinde, en etkili yöntemlerden birisi olan yurtdışından gelen kişilerin ev karantinasına alınması, bizim ülkemizde de uygulamaya konulmuştur. Ancak hem kamuoyundan aldığımız uyarılar, hem pozitif çıkan vakalarımızın bu tanımda kişiler olması ve öykülerine baktığımızda ev karantinasının gerektiği gibi yapılamadığı ve bulaşın devam etme riskiyle karşı karşıya olduğumuz anlaşılmaktadır. Bizim gibi sağlık hizmeti ve kaynakları kısıtlı bir ülkede en önemli mücadelenin hastalığın yayılmasını ve vaka artış hızını azaltma alanında verilmesi gerektiği kanısındayız” denildi.
Açıklamada, bu nedenle yurt dışından gelip 14 gün boyunca izolasyon sağlanması amacı ile ev karantinasında izlenmesi gereken kişilerin devlet tarafından oluşturulacak ve tek kişilik odaları, odalarında banyo tuvaleti olan bir otel vb yerde gözlem altında bulundurulmalarının, birbirleri ile temas etmemelerinin sağlanmasının daha doğru olacağı vurguladı.
Gerek duyulması halinde, bu toplu izolasyon birimlerinin her şehirde birer tane oluşturulmasının da uygun bir seçenek olarak gözüktüğü kaydedildi.
Ayrıca olası COVID 19 pozitif vaka artışında mortalite ve morbiditenin artmaması için kamu hastanelerindeki tedavi olanaklarının (solunum destek üniteleri, yoğun bakım yatak sayısı, tıbbi araç, gereç, test kitleri ve ilaçların) ivedilikle geliştirilmesi gerektiği bildirildi.
Açıklama şu ifadelerle devam etti:
“Riskin devam edeceği süre bilinmediğinden, KKTC’de hastalara hizmet veren tüm birimlerde çalışan sağlık görevlilerinin, her hastanın olası temaslı olma ihtimali nedeni ile, kendilerini korumalarına yetecek miktarda, işlerinin niteliğine uygun koruyucu araç, gereç, kıyafatlerin yeterli miktarda sağlanması elzemdir. Ayrıca tüm sağlık çalışanlarına özellikle ilk planda COVID 19 pozitif hastaların bakımında görev alacaklara yönelik eğitimlerin sürdürülmesi gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulmuş olan COVID 19 salgın ekibi ve çağrı merkezinin ihtiyaçlara cevap veremediği belirlenmiştir. Toplum sağlığı açısından son derece önemli olan bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları, izolasyonda tutulanların takibi, planlama ve istatistiki veri sağlanması için mevcut ekibin ihtiyacı karşılayacak şekilde güçlendirilmesi gerekmektedir.
Toplumun bilinçlendirilmesi amacı ile her türlü iletişim yöntemi ile sürekli olarak bilgi paylaşımı devam ettirilmelidir. Unutulmamalıdır ki salgının kontrolünde bireylerin tutum ve davranışları belirleyici olacaktır. Bir kez daha belirtmek isteriz ki toplumumuzdaki tüm bireylerin bu salığını ciddiye alması çok önemlidir. Başbakanlık ve hükümetin konunun ciddiyetini kavrayamadığı, oluşturduğu bilimsel kuruldan da açıkça görülmektedir. Sahada olan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının danışma kurulunda olmaması bile başta sağlık olmak üzere ülkenin politikalarının nasıl belirlenmeye çalışıldığını bir kez daha ortaya koymaktadır.
Covid 19 salgını yaşanan ülkelere bakıldığında zamanında radikal tedbirler almayan ülkelerde ciddi can kayıpları yaşandığı ve salgının kontrol edilemediği görülmektedir.
Hükümet gerekli radikal önlemleri zamanında almaz, hastaların tedavisinde sahada çalışan ekibe danışmadan karar üretirse bizim ülkemizde de can kayıpları yaşanması ve sağlık sisteminin kilitlenmesi uzak bir ihtimal olmayacaktır.”