Türkiye tarafından seçtirilmiş cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Ankara tarafından kendisine yapılacak sarayı gerekçelendirmek için Silihtar Burcu’nda varolan Cumhurbaşkanlığı Sararayının fiziki durumuyla ilgili yaptığı gerçek dışı açıklamalara tepki yağıyor.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları (KTMMOB) Başkanı Tunç Adanır’ın ardından Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili’den de Tatar’ın açıklamalarına tepki geldi.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları (KTMMOB) Başkanı Tunç Adanır yaptığı yazılı açıklamada “Cumhurbaşkanlığı binasının bugünkü fiziksel durumu, çalışanlarımızın ve binaya günübirlik dışardan gelen vatandaşlarımızın can güvenliği açısından ciddi anlamda risk arz etmektedir” şeklinde yapılan açıklamayı üzülerek ve hayretler içerisinde okuduğunu vurguladı.
Adanır açıklamasında geçmiş dönemlerde mevcut Cumhurbaşkanlığı binası, karşısındaki yapı adasının da dahil olduğu alana Mimari Proje yarışması düzenlenmiş ve kazanan proje Cumhurbaşkanlığına teslim edildiğini de hatırlattı.
Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili de yaptığı açıklamada ise “Sn. Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı sarayının tehlike arz ettiği yönündeki yakın zamandaki açıklamaları, bugün deprem komitesinin yapmış olduğu incelemeler ve külliye projesine bütçe ayrılması olaylarının bu kadar sık ve iç içe gelmesini ise manidar ve kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” vurgusunda bulunuldu.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları (KTMMOB) Başkanı Tunç Adanır’ın açıklamasının tamamı:
KKTC Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla Ilişkiler Bürosu tarafından “Cumhurbaşkanlığı binasının bugünkü fiziksel durumu, çalışanlarımızın ve binaya günübirlik dışardan gelen vatandaşlarımızın can güvenliği açısından ciddi anlamda risk arz etmektedir” şeklinde yapılan açıklamayı üzülerek ve hayretler içerisinde okudum.
Açıklamada Cumhurbaşkanlığı binası ve bağlı ofisler olarak kullanımda olan Eski Eserler Dairesi ve Anıtlar Yüksek Kurulundan yenileme çalışmaları için proje sunup onay alınmış binaların fotoğrafları paylaşılmıştır. Lefkoşa Surlar içersindeki tarihi ve kültürel bir çok yapının, değerlerimizi yeniden sahiplenme sorumluluğu ile birçok bireysel yatırımlar yapılarak restore edilmesi ile Lefkoşa Surlariçi yeniden bir sosyal çekim merkezi haline gelmeye başlarken, Cumhurbaşkanlığının kendisinin kullanımda olan bu tarihi yapıların ciddi tehlike yarattığı açıklaması, devletin bu binaları restorasyon veya yapısal güçlendirme ile yaşatacak bilgi ve beceriye sahip olmadığına yönelik bir yanıltıcı algı yaratmaktadır. Ben bu algı ve düşünceyi reddediyorum.
KTMMOB’ye bağlı Odalar, Eski Eserler Dairesi ve Planlama Inşaat Dairesi gibi bu ülkenin teknik kurumları ve yetişmiş uzmanlarının hangisinden bahsedilen binalarla ilgili herhangi bir teknik rapor alındı mı? merak ediyorum. Eğer alınmıs ise bu raporlar kamuoyuna açıklansın ki bizlerde bilgi sahibi olalım.
Öte yandan ülkenin en üst makamı olarak Cumhurbaşkanlığının kendisine bağlı binaların ciddi tehlike yarattığına dair bir açıklama yapması, halihazırda çalışanların tehlikede olduğu ve hemen binaların boşaltılması gerektiği gibi vahim ve yanıltıcı bir durumunda yaratıldığının farkında olunmaması ayrıca üzücüdür.
Son olarak belirtmeliyim ki geçmiş dönemlerde mevcut Cumhurbaşkanlığı binası, karşısındaki yapı adasının da dahil olduğu alana Mimari Proje yarışması düzenlenmiş ve kazanan proje Cumhurbaşkanlığına teslim edilmiştir. Yarışmayı kazanan Emre Akbil – Esra Can Akbil projeyi “Kıbrıs Türkünün Lideri olan KKTC Cumhurbaşkanı aynı zamanda söz konusu olan toplumun sesi olma sorumluluğunu taşır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanlık binası tarihte, sembolik duruşun yanısıra toplumun iletişim merkezi olarak kendini yansıttığı ve bulduğu mekan olmuştur ” şeklinde ifade etmişlerdi.
Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili’nin açıklamasının tamamı:
Adamızın civarında gerçekleşen ve tüm ülkede hissedilen depremin sabahı Sn. Tatar’ın yapmış olduğu deprem değerlendirmesi sayesinde Cumhurbaşkanlığı altında deprem komitesi kurduğunu ve komitenin uzun zamandan beridir çalışmalar yürüttüğünü, uyarılar içeren bir açıklama yapma hazırlığı içerisinde olduğunu ilk defa bizler de kamuoyu ile aynı anda öğrenmiş olduk.
Yaptığımız istişareler sonucunda komite toplantısına katılan meslektaşlarımızın Cumhurbaşkanlığı tarafından kendilerine yapılan bireysel davet sonucu orada olduklarını anladık. Tabii ki meslektaşlarımızın kendilerine yapılan davete katılma hakkına ve özgürlüğüne sahiptirler. Cumhurbaşkanlığının toplantıya kurumsal bir davet yerine bireysel daveti seçmiş olması üzülerek söylemek isteriz ki kurumların göz ardı edilmesine olanak sağlamaktadır ve bu bizlere dün akşam gerçekleşen depremden daha fazla zarar vermiştir.
Davet yapılmamasındaki gerekçeyi anlamamakta güçlük çekmekle beraber odamıza Cumhurbaşkanlığı tarafından kurumsal bir davet gelmiş olsaydı “deprem komitesi”nin oluşumunda yer alır ve gerekli katkıyı seve seve koyardık.
Deprem bir doğa olayıdır. Kaynağının tespiti ve alınacak önlemler multidisipliner bir çalışma ürünü ile yapılmaktadır. Bizler KTMMOB çatısı altında var olan Yerbilim Mühendisleri Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası bu iş ve güç birliğini başarmış, bilime uygun hareket eden kurumlarız. Bu medeni ve bilimsel anlayışa sahip oda yönetimimiz kurulan deprem komitesinin basın açıklamasında bilgi verildiği gibi amacına hitap edecek derecede mesleki zenginliğe sahip olmadığını değerlendirmektedir.
Ayrıca basın açıklamasında “deprem komitesinin uzun zamandan beridir çalışma yürüttüğü” yönündeki bilgilendirmeyi katılım gösteren oda üyelerimiz nezdin de sorguladığımızda komitenin “ilk defa dün cumhurbaşkanlığı sarayında toplandığı” bilgisine ulaştığımızı da söylememiz farz olmuştur.
Yine basına çıkan haberlerde Komitenin Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın deforme olmuş binasında inceleme yaptıklarına yönelik bilgilendirme yapıldığı görülmektedir. Sn. Tatar’a hatırlatmak isteriz ki sarayın depreme dayanıklı olup olmadığına yönelik çalışma KTMMOB tarafından kendisinden önceki Cumhurbaşkanı döneminde yetkin mühendisler tarafından gerçekleştirilip raporlanmış VE Cumhurbaşkanlığına teslim edilmiştir. Tekrardan böyle bir arayış içerisine girilmesinin gereği yoktur.
Sn. Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı sarayının tehlike arz ettiği yönündeki yakın zamandaki açıklamaları, bugün deprem komitesinin yapmış olduğu incelemeler ve külliye projesine bütçe ayrılması olaylarının bu kadar sık ve iç içe gelmesini ise manidar ve kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.