Yazar: Marinos Nomikos
ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Kaynak: ŞEYTANIN AVUKATI: DİKO KIBRIS SORUNU İÇİN EN İYİ MÜZAKERECİYİ BULDU: CHATGPT
Kaynak ve Görsel: Penna
[Michalis] Hatzigiannis haklıydı. DİKO ile sürekli eller havaya.
Biri Nikolas Papadopoulos’a, Kültür Bakanı Yardımcısı ve yoksul adamın Marilyn Monroe’su, Michalis Hatzigiannis’in İyi ki Doğdun fiyaskosundan sonra bir şeyler yapması gerektiğini söylemiş olmalı. Kendisini kurtaracak güçlü bir şey gerekiyordu. İnsanları sirk temalı doğum günü partisinin, [Nikos] Hristodoulides hükümetinin ilk iki ayına bir hürmet gösterisi olduğunu düşünmekten vazgeçirecek ve aynı zamanda onların gözünde ciddi bir siyasetçi, hükümetin eşit ortağı ve hatta (tabiri caizse) ülkenin potansiyel lideri olarak – neden olmasın? – imajını yeniden kazandıracak bir şey. Herkes, Kıbrıs halkının afyonu olan Kıbrıs sorununun, yukarıdaki koşulları yerine getirdiği konusunda mutabık, ancak son zamanlarda herhangi bir gelişme olmadığı ve sloganların 2004 Annan Planı’ndan kalma olduğu düşünüldüğünde, bir tür yeniliğe ihtiyaçları olduğunu fark ettiler.
DİKO [Demokrat Parti] başkanının meslektaşlarına daha önce hiç söylemediği ama her şey-boka-sardıktan-sonra-yapılan beyin fırtınası sırasında “Kıbrıs sorunuyla ilgili miadını doldurmamış ve gençlerin kendileriyle özdeşleştirebilecekleri güçlü bir şey istiyorum” demiş olabileceğini düşünüyorum.
Sonrasında biri ChatGPT’yi önerdi. Tabi bu kişinin ChatGPT’yi popüler, son moda, ilgi çekici ve Trannos [Yunan rapçi] kadar ‘gençlere yönelik’ olarak sunduğun tahmin ediyorum. Üstelik Nikolas, Trannos da kim diye sormaya vakit bulamadan, çalışma arkadaşı aceleyle, “bu ne kadar da zamanın adamı olduğunuzu gösterecek,” diye ekler. Nikolas birkaç dakika düşünür ve kabul eder. “Tamam, peki bunu Kıbrıs sorunuyla nasıl bağdaştıracağız?” diye sorar. “Sadece soracaksın,” diye yanıtlarlar. “Tamam, anladım,” diye sevinçle bağırır Nikolas ve yazmaya başlar. Çalışma arkadaşları “Eee” diye araya girerek, ” ChatGPT’nin Kıbrıs sorununun ne zaman çözüleceğini bildiğini sanmıyoruz. Ayrıca bu sadece yapay zeka, [Aziz] Paisios değil,” derler.
Canı sıkılan Nikolas, yazdıklarını aynı anda silerek, “Biliyorum, ben bunu yazmıyordum,” diye sinirli bir şekilde cevap verir… “Bana ver,” der çalışma arkadaşı ve “Türkiye Kıbrıs sorunu için iki devletli bir çözümü mü destekliyor?” diye yazar. Nikolas’a gösterir. “Vay be, iyiymiş” diye haykırır Nikolas. Patlayıcı. Vatansever. Hem de tam DİKO’yu yansıtıyor. Enter tuşuna basar ve cevap birkaç saniye sonra görünür. “Hmm, bize yeni bir şey söylemiyor,” yorumunu yapar. “Söylediği değil, bunu kimin söylediği önemli, yani ChatGPT, ona odaklanacaksın,” diye cevap verir çalışma arkadaşı. “Ve bunu şöyle tweetleyeceksin”:
[Ekte Nikolas Papadopoulos’un ilgili Twitter gönderisini içeren fotoğraf]
Nikolas düşünceli bir şekilde “Doğrusunu söylemek gerekirse, gerçekten anlamadım. Korkarım ki halk da anlamayacak.” der.
Hepsi bir ağızdan cevap verir, “Biz de buna güveniyoruz zaten”.
Yukarıdaki konuşma elbette kurgu, ancak ne yazık ki gerçekten çok uzak olduğunu düşünmüyorum. Nikolas Papadopoulos, hükümet ortağı DİKO’nun başkanı ve önümüzdeki beş yıl boyunca kaderimizi belirleyecek ve – güya – Kıbrıs çözümünü müzakere edeceği söylenen hükümetin üyesi… Türkiye’nin iki devletli bir çözümü destekleyip desteklemediğini ChatGPT’ye sordu ve aldığı ‘cevaptan’ o kadar çok etkilendi ki pek bir anlamı olmayan bu yorumu bizimle bir şekilde paylaşmak zorunda olduğunu düşündü. Bunun nedeni, her yerde ve her şekilde iki devletli çözüm istediğini haykıran Türkiye dışında, iki devletli çözüm ya da ‘gevşek federasyon’ için nabız yoklayanın, patronunun eski patronu Nikos Hristodulidis’ten başkası olmamasıdır. Kendisi de Nikaros’un [Nicos Anastasiades] sadık evet adamı olarak bu konuda aynı görüşteydi. Ama gelin görün ki, DİKO, Nikos Hristodulidis sayesinde koalisyon hükümetinin bir parçası oldu ve şimdi Nikolas’ın kendisine doğum günü şarkısı söyleyen bir Bakan Yardımcısı varken, eski Dışişleri Bakanının bu karanlık dönemini kabullenmemiz gerekiyor, değil mi?”
Yapay zekâ ve… belki de güç zehirlenmesi sonucu en uzun (ve en kötü) akşamdan kalmalığı yaşayan DİKO yöneticilerinin doğal zekâları arasındaki tüm bu ilişkilendirmeleri ve hoş olmayan kıyaslamaları bir kenara bırakın. Ya da bir gün hepsinin yerine ChatGPT’nin geçebileceği ve hiç kimsenin bunu fark etmeyeceği gerçeğini – ki, bu noktada ChatGPT’yi başkana tanıttıklarına bin pişman olacaklar.
Nikolas’a gelince, umarız gençlere tam olarak anlamadığınız konularla yaklaşmaya çalıştığınızda, aile toplantılarında, gençlerin masasında oturacağını açıklayan amca durumuna düştüğünüzü anlar.
Üstelik hiç kimse masasında bu amcayı istemez…