Aktivistlerin mücadele ağı Dayanışma’dan yapılan yazılı açıklamada “Bugün içimiz yanarken ortada yüzümüze çarpıp duran gerçeğe göre yine sermaye ve siyaset KKTC’de her zaman yaptığını yaptı: Kendi çıkarlarını toplumun çıkarlarının üzerinde; kar hırsını, insan hayatının üzerinde tuttu” değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamanın tamamı şöyle:
2014 yılı basın arşivlerinde yer aldığı üzere ilgili yılın Temmuz ayında, Karayolları Dairesi Müdürü tarafından tehlikeyi önlemek ve trafiği rahatlatmak maksadıyla ağır vasıta araçlarının mesai saati başlamadan (07:00-08:30) ve mesai saati bitiminde yollara çıkmasını yasaklayan bir emirname çıkardıkları görülmektedir. Bu emirname, Lefkoşa-Gazimağu
Karayolları Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamanın hemen ardından 2014 Temmuz ayı içerisinde sermaye gruplarını temsil eden örgütler bu emirnameye karşı çeşitli eylem ve lobicilik faaliyetleri gerçekleştirdi. Bu eylem ve lobicilik karşısında tarafsız kalamayan siyasilerin denetime de önem vermemesi sonucunda emirname uygulanamadığı gibi genişletilemedi.
Bahsi geçen eylem ve lobicilik faaliyetlerini gerçekleştiren örgütler, Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, Genç İşadamları Derneği ve Kamyoncular Birliğidir. Bu örgütler, o dönemde yaptıkları çeşitli açıklamalarla yetkili kurumları baskı altına almayı hedeflemiş ve bu emirnamenin uygulanmamasını talep etmişti. Örneğin Kıbrıs Türk Ticaret Odası 18 Temmuz 2014’te konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:
“Sekiz saatlik çalışma süresi içerisinde ise sabah ve öğleden sonra en az iki saat kayba yola açacak sefer kaybı, ticari faaliyetlerin etkinliğine olumsuz etki yapacaktır. Hükümetin ve yetkili makamların, mevcut kararı yeniden gözden geçirmelerini ve yapacakları düzenlemeleri iş dünyasının ihtiyaçlarını ve ülkemizdeki ticari hayatın verimliliğini dikkate alacak şekilde yapmasını talep ederiz.” Kaynak: Ticaret Odası: “Hükümet iş dünyasının sorunlarına yabancılaştı”
Bu bilgiler doğrultusunda, şunu açık şekilde söylemek mümkündür: Sermaye grupları ve siyasiler, ağır vasıta araçlarının mesai saati başlamadan (07:00-08:30) ve mesai saati bitiminde yollara çıkmasını yasaklayan emirnamenin uygulanması ve genişletilmesini kendi çıkarları doğrultusunda engellemiştir. Kendilerine rant sağlamak isteyenler Kıbrıs’ın kuzeyinde bir kez daha para ve iktidar hırslarını, insan yaşamının üzerinde tutmuşlar ve öngörebildikleri tehlike ile Kıbrıs insanını baş başa bırakmışlardır. Varlığı açıkça beyan edilen tehlike karşısında gerekli tedbirleri almamak, yaşanması muhtemel sonuçları bile bile göz ardı etmek anlamına gelir. Hal böyle olunca yaşananların kaza olduğunu söylemek mümkün değildir. İstek ve irade dışında öngörülemeyen olaylar kaza olarak kabul edilir. Ancak emirnamenin uygulanmasını engelleyenler, hem tehlikeyi öngörmüşler hem de öngörülen tehlike karşısında, kendi çıkarları doğrultusunda irade kullanmışlardır. Tüm bunlar da dikkate alındığı zaman, dün gerçekleşen ve ölümle sonuçlanan katliam ile sonucunda hayatını kaybeden gençlerin yaşamından sorumlu olanlar ortadadır. Bahsi geçen örgütler ve dönemin siyasileri, kendi çıkarları yerine bu coğrafyada yaşayanlardan yana sorumlu davranabilselerd
Bugün içimiz yanarken ortada yüzümüze çarpıp duran gerçeğe göre yine sermaye ve siyaset KKTC’de her zaman yaptığını yaptı: Kendi çıkarlarını toplumun çıkarlarının üzerinde; kar hırsını, insan hayatının üzerinde tuttu.