“BU GELİŞMELER DOĞRU YER SEÇİM KARARLARI ORTAYA KONMADAN YAPILMAYA DEVAM EDERSE GİRNE’DE YARATILAN KAOS BU BÖLGEYE DE GETİRİLECEKTİR”
Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoglu, Gazimağusa-İskele- Yeniboğaziçi bölgesi için taslağı hazırlanan emirnamenin sağlıklı bir imar planı hazırlanabilmesi için gereklilik olduğunu belirtti.
Refikoğlu, Gazimağusa İskele Yeniboğaziçi Bölgesi Emirnamesi ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, 19 Kasım’da emirname ile ilgili halka açık yapılan tartışmalı toplantıya da değindi ve “Planlama mesleğinin sahipleri bizler Şehir Plancıları Odası olarak böyle bir Emirnamenin sağlıklı bir İmar Planı yapılabilmesi için gerekli olduğunu savunmaktayız” dedi.
“BÖLGEDE GELİŞİM KONTROLSÜZ”
Emirname hakkında yapılan farklı yorumlara işaret eden Refikoğlu, İmar Yasasına göre emirnamenin imar planının hazır olmadığı ancak, gelişmenin hızlı yaşandığı bölgeler için hazırlandığını, Gazimağusa-Yeniboğaziçi-İskele bölgesinde de gelişimin “yaygın, hızlı ve kontrolsüz” olduğunu kaydetti.
“İMAR PLANI SÜRECİ BAŞLADI”
Bölge ile ilgili imar planı sürecinin Kasım 2016’da başladığını, mevcut durumla ilgili raporun tamamlanmak üzere olduğunu kaydeden Refikoğlu, “Yani yukarda yazdığımız İmar Yasasının ilgili maddesini bire bir karşılıyor içinde bulunduğumuz durum. Bu yüzden buraya bir emirname taslağı hazırlandı” dedi.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞME”
Şehir plancılarının, “sürdürülebilir gelişme” kavramı çerçevesinde, yatırımların doğru şekilde doğru yer seçimi ile birlikte yapılmasını savunduğunu kaydeden Refikoğlu, “Kontrolsüz bir yapılaşmanın ekonomik bir gelişme sağlamayacağı, hatta bir süre sonra ters tepip fazla konutların satılamayacağı bir ekonomist tarafından toplantıda açıklandı” dedi.
“GİRNE’DE YARATILAN KAOS BU BÖLGEYE DE GETİRİLECEKTİR”
Plansız gelişmenin getirdiği sorunlara da işaret eden Refikoğlu, şöyle dedi:
“Kanalizasyon sadece Gazimağusada varken onun da yetersiz olduğunu ve kapasitesinin üzerinde çalıştığını biliyoruz. İskelede bu yaz klimalar dahi çalışmadı, çünkü şuursuzca yapılan yoğun yapılaşmaya elektrik altyapısı yetersiz kaldı. Kaldı ki bugün İskele ilçesinin nüfusu 8000 civarlarındayken 30000 üstünde nüfusu barındırabilecek kapasitede konut üretimi vardır. Bununla sahip olduğunuz nüfusunuzun 4 katı yabancı getirilmeye çalışılıyor. Bu demografik yapının bozulması ve sosyal karmaşa demektir.
Eğer bu gelişmeler doğru yer seçim kararları ortaya konmadan yapılmaya devam ederse Girne’de yaratılan kaos bu bölgeye de getirilecektir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda yapılmak istenen emirnamenin kısıtlayıcı olması kaçınılmazdır.”
Emirnamede bölgeler için belirlenen kat sayılarının, bahse konu bölgelerdeki mevcut yapılaşmanın hemen hemen yüzde 90’ının kat yüksekliğinde olduğunu kaydeden Refikoğlu, “Yani bazı kesimler tarafından kamuoyu üzerinde yaratılmak istenen ‘katlar düşük olacak şekilde kısıtlandırılıyor’ algısı yanlıştır” dedi.
Kimseden görüş/fikir almadan plan yapıyorlar söylemleri de yanıltıcı olduğunu belirten Refikoğlu, Gazimağusa Belediyesi’nde şehir plancısı istihdam edildiğini ve çalışmalar içerisinde bire bir yer aldığını, Yeniboğaziçi, İskele ve Gazimağusa Belediyelerinin arazi kullanım çalışmalarını kendileri yaptığını belirtti.
Refikoğlu, Kasım 2016’da yasal süreç başladığında tüm bölge halkı için gazete ve sosyal medya gibi yerlerden duyurular yapıldığını, bölgedeki sivil toplum örgütü ve meslek odalarından (Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Müteahhitler Birliği, Ticaret Odası gibi örgütler de dahil olarak) görüşler ve veriler istendiğini belirtti.
Refikoğlu, “Planlama mesleğinin sahipleri bizler Şehir Plancıları Odası olarak böyle bir emirnamenin sağlıklı bir imar planı yapılabilmesi için gerekli olduğunu savunmaktayız” dedi.
Bildirinin tam metni ise şöyle:
Gazimağusa-Yeniboğaziçi-İskele Emirnamesi
Pazartesi günü taslak hali halkın katılımına açılan emirname hakkında görüş bildirmeden önce “Emirname”lerin ne olduğunu iyice anlamak gerekmektedir. Farklı kesimlerden gerek sunulan emirnamede verilen kararlara gerekse emirnamenin kendisine farklı farklı yorumlar yapılmaktadır.
55/89 İmar Yasası; “İmar Planının olmadığı veya hazırlanmakta olduğu, ancak, gelişmenin yaygın ve hızlı olduğu yerleşme birimleri veya alanlarda, İmar Planı onaylanmadan önce veya İmar Planı olmadığına bakılmaksızın, bu Yasa altında yayımlanacak bir emirnamede belirtileceği şekilde, “Ön İmar Sınırları” çizilebilir.” denilmektedir.
Gazimağusa-Yeniboğaziçi-İskele bölgesine bakıldığında yaygın, hızlı ve kontrolsüz bir gelişme yaşandığını görüyoruz. Ayrıca bölgede Kasım 2016’da İmar Planı süreci resmen başladı ve çalışan meslektaşlarımızdan biliyoruz ki Mevcut Durum raporu son halini almak üzeredir. Yani yukarda yazdığımız İmar Yasasının ilgili maddesini bire bir karşılıyor içinde bulunduğumuz durum. Bu yüzden buraya bir emirname taslağı hazırlandı.
Biz şehir plancıları, toplantıda bir emlakçı tarafından söylenen “biz geleceği satıyoruz” söyleminin aksine, biz geleceğimizi planlamaya çalışıyoruz. Ülke toprağını karış karış satıp bugünü kurtarmak yerine “Sürdürülebilir Gelişme” kavramını çerçevesinde, yatırımların doğru şekilde doğru yer seçimi ile birlikte yapılması gerektiğini savunuyoruz. Zaten bu şekilde kontrolsuz bir yapılaşmanın ekonomik bir gelişme sağlamayacağını, hatta bir süre sonra ters tepip fazla konutların satılamayacağı bir ekonomist tarafından toplantıda açıklandı.
Bugün altyapıya baktığınızda kanalizasyon sadece Gazimağusada varken onun da yetersiz olduğunu ve kapasitesinin üzerinde çalıştığını biliyoruz. İskelede bu yaz klimalar dahi çalışmadı, çünkü şuursuzca yapılan yoğun yapılaşmaya elektrik altyapısı yetersiz kaldı. Kaldı ki bugün İskele ilçesinin nüfusu 8000 civarlarındayken 30000 üstünde nüfusu barındırabilecek kapasitede konut üretimi vardır. Bununla sahip olduğunuz nüfusunuzun 4 katı yabancı getirilmeye çalışılıyor. Bu demografik yapının bozulması ve sosyal karmaşa demektir. Kaldı ki bu kadar nüfusa hitap edecek ne bir sağlık ocağı, ne de bir hastane, ne de bir okul var. Eğer bu gelişmeler doğru yer seçim kararları ortaya konmadan yapılmaya devam ederse Girnede yaratılan kaos bu bölgeye de getirilecektir.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda yapılmak istenen emirnamenin kısıtlayıcı olması kaçınılmazdır. Ancak bunun kimseyi korkutmaması gerekir, çünkü emirnamede yapılan bölgelemeler içinde belirlenen kat sayıları, söz konusu bölgelerdeki mevcut yapılaşmanın hemen hemen %90ının kat yüksekliğidir. Yani bazı kesimler tarafından kamuoyu üzerinde yaratılmak istenen “katlar düşük olacak şekilde kısıtlandırılıyor” algısı yanlıştır. Yine kendi kafalarına göre çalışıyorlar, kimseden görüş/fikir almadan plan yapıyorlar söylemleri de yanıltıcı ve hatalı bir söylemdir. Biliyoruz ki Gazimağusa Belediyesi şehir plancısı istihdam etmiş ve çalışmaların içerisinde belediye olarak bire bir bulunmuştur. Yine 3 belediye arazi kullanım çalışmalarını gerek bünyesindeki teknik elemanlar ile gerekse yine yaptıkları ekstra istihdamlar ile kendileri yapmıştır, Doğu Akdeniz Üniversitesi ile plan çalışmaları için yapılan bir protokol vardır. Ayrıca Şehir Planlama Dairesinden aldığımız bilgiye göre Kasım 2016’da yasal süreç başladığında tüm bölge halkı için gazete ve sosyal medya gibi yerlerden duyurular yapılmış, tüm kurumlardan ve bölgedeki sivil toplum örgütü ve meslek odalarında n(Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Müteahitler Birliği, Ticaret Odası gibi örgütler de dahil olarak) görüşler ve veriler istenmiştir.
Planlama mesleğinin sahipleri bizler Şehir Plancıları Odası olarak böyle bir Emirnamenin sağlıklı bir İmar Planı yapılabilmesi için gerekli olduğunu savunmaktayız ve bunu tüm kamu oyuna duyuruyoruz.
Şehir Plancıları Odası
Yönetim Kurulu (a)
Merter Refikoglu
05488347451