‘B’efore ‘A’nyone ‘E’lse
BAE…
Herkesten önce gelen kimse…
***
Kendisini doğayla bir gören insanoğlunun, doğayla ahengini bozan üç durum;
Erkeklerin kadınlarla içinden çıkılmaz bir sorunu oluşu, insana özgü zenginlik yoksulluk ve sonunda bastırılmış libido.
Yaşamın bir gerçeği bir de yalanı var.
Ruhumuzla tenimiz arasındaki gerçek ve bütün bunları yaşam hikâyemizin yalanlayışı.
Ruhla teni ayırıp bedeni hakir görünce, yüzyıllardır sadece bedenin arzularına ayak uydurmaya kalkarsan, ortaya bir soru çıkıyor.
Varın bu soruyu siz kendinize sorun.
***
Uzun zamandan beri sosyal medya da devam eden, et tokatlama, eti fırlatma, et bıçaklama, tek darbeyle kılıçla et kesme, eti öpme, et yumruklama, büyük et, daha büyük et göstermenin psikolojik bir karşılığı var elbet.
***
Önce toplayıcı sonra avcı olan atalarımızdan bugüne, avcıyla toplayıcı arasındaki dengeyi kurmadığımız için, konunun et yemeyle ot yeme arasındaki çekişme olmadığı bir gerçek.
***
İflah olmaz kıllı, taşlı atalarımızın arasındaki en iyi avcı, en güzel kadınla yaşıyordu.
Osmanlı’da da şefkatini, merhametini bir süre sonra kaybettiğine inanılan kasaplar, bağ bahçe işlerine gönderilirmiş.
***
Kurduğumuz bu bağ da büyük büyük etleri, erkekler kadın kadınlar da erkek olarak mı görüyor?
***
Bastırılmış libidomuzun tokatlattığı etler, son zamanlarda ıssız insan imajı ardına saklanan insanın tutunacağı son but olan eti öpmesi.
Sırtından bıçaklamak yerine eti bıçaklamanın verdiği haz, acı vermenin hazzı eti yumruklama, tek darbede kesme, bütün kızgınlığı ve acılarını iyileştirmek için kendini et üzerinden ehlileştirme çaresizliği.
Bütün bu dışavurumların, duygularımıza hitap ederek beslediği egomuz.
***
Bendeniz kendini bilmez psikolog değilim.
Fakat mutfağın bir sunum ve doymadan öte imtina olduğuna eminim.
Doğayla ahengini bozan insanoğlu için sofra bir statüdür, kim kiminle oturacağını, neyi sipariş vereceğini iyi bilir.
Bakanlardan köylülere, işçilerden milletvekillerine kadar, toplumun bütün katmanlarının kullandığı çatallar ve sofraları, şöyle bir göz önüne sersek, oy atanla, oy isteyen arasındaki şeffaflık daha iyi ortaya çıkmaz mı?
Fakat bu ne mutfak ne de tatbilir insan işi.
Olsa olsa ne olur?
Herkesten önce gelme hastalığımız olur…