Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, 15 Temmuz 2022 tarihinde karma evliliklerden doğan kişilerin uluslararası hukuk kapsamına girme mücadelesi ile ilgili gerçekleştirilen toplantıyı değerlendirdi.
Karma Evlilik Sorununu Çözüm Hareketi’nin desteği ve Mehmet Birinci ile Nazen Şansal’ın girişimiyle organize edilen ve yüzlerce kişinin katıldığı toplantıda Av. Andy Giorgiou devam etmekte olan hukuki mücadeleyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne doğru giden süreci anlattı. Toplantıda ayrıca Kıbrıs Cumhuriyeti’ni gasp etmiş apartheid zihniyeti tarafından, her türlü hukuk dışı pratikle engellenen başvurular konusunda nasıl eylemler yapılabileceğine ilişkin de fikirler ifade edildi.
Rahvancıoğlu, toplantının anlamlı ve önemli olduğunu vurguladı. Yürütülen hukuki sürecin ilgili diğer insanlarla da paylaşılarak, mücadeleyi toplumsallaştırmak amacıyla bu etkinliğin organize edildiğini belirten Rahvancıoğlu, Kıbrıs’ın her iki yanındaki ayrılıkçı ve bölücü şöven zihniyetin, bunu insanları bölmekle yaptıklarını anlamamızın çok önemli olduğunu söyledi.
Rahvancıoğlu, “Türkiyeli-Kıbrıslı ayrımının faşist/şövenist anlayışı tespit etmek için bir turnusol kağıdı işlevi gördüğü de gerçek. İş o raddeye gelmiş durumda ki; toplantıda “babamı reddedersem, vatandaşlık almam kolaylaşır mı?” diye bir soru dahi soruldu! İnsani çaresizliğin geldiği boyutu bir kez daha görerek yüreğim parçalandı” dedi.
Rahvancıoğlu, bizi birbirimize düşman kılmaya çalışan, kardeşi kardeşten, evladı ebebeyinden ayıran bu devlet aklına ve milliyetçiliğe karşı, hem kuzeyde hem güneyde dik durulması gerektiğini ifade ederek taviz vermeden mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Rahvancıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu ülkeyi vatan bilen, bu ülkeye ter akıtan, bu ülkeye gönül bağlayan herkesin yanyana durması, kucaklaşması ve bütünleşmesi dışında bir çözüm olmadığı gerçeğini yaymalı, duyurmalıyız.
Kuzeyde Türkiye kökenli Kıbrıslı Türkleri halkın parçası kabul etmeyen zihniyet ile, güneyde bir ebebeyni diğerinden ayırıp evladı dışlayan zihniyet aynı zihniyettir. Bu zihniyetin “Türkün Türkten başka dostu yoktur” diyen milliyetçi kafa yapısından hiçbir farkı yoktur. Milliyetçiliğin her türünü reddetmeden, güneyde iktidarda olanını da, kuzeyde sözde muhalefette olanı (Kıbrıs Milliyetçiliği) ile sözde iktidarda olanını da (Türk-İslam Milliyetçiliği) deşifre etmeden halkların kardeşliğine ulaşılamaz”.
Gerçekleştirilen toplantıda bu mücadelenin hukuki, politik, sosyal her boyutunun önemli olduğunu bir kez daha idrak ettiğini belirten Rahvancıoğlu, hem Kıbrıs Cumhuriyeti egemenleri ve onların halkımız içerisindeki şakşakçı uzantılarına, hem de TC egemenleri ve onların halkımız içerisindeki şakşakçı uzantılarına karşı mücadele eden bir siyasal çizginin parçası olmaktan gurur duyduğunu söyledi.