“Kathimerini” gazetesinin Kıbrıs’ın güneyindeki genel yayın koordinatörü ve başyazarı görevini yürütürken Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis hakkında kaleme aldığı iddialar ve gazete yönetiminin kendisini desteklememesi sebebiyle istifa eden Andreas Parashos, Anastasiadis hakkındaki iddialarına yenilerini ekledi.
TAK’ın haberine göre Politis gazetesi, gazeteci Andreas Parashos’un Nikos Anastasiadis hakkında, “Altın Pasaport” programından elde ettiği geliri Seyşeller’e özel jetlerle taşıdığı şeklindeki iddialarına, gazeteye verdiği röportajda yenilerini eklediğini, ayrıca tüm olaydan haberdar olan, başta muhalefet partisi AKEL ve diğer birçok siyasetçiyi de eleştirdiğini yazdı.
Parashos, “Bir gazetecinin ne yazacağının sınırlarını ne belirler?” şeklindeki soruya, “konunun önemi” şeklinde yanıt verirken, kendi yazısında ise en önemli etkenin, 2017 yılında BM nezdinde İsviçre’de yürütülen müzakerelerin Kıbrıslırum liderliği tarafından terk edilmesinin arkasındaki sebebi araştırması olduğunu söyledi.
Bunun sebeplerini irdelerken, “Büyük gelir getiren ve Anastasiadis’le doğrudan bağlantısı bulunan bir grup iş insanının zenginleşmesine yol açan yatırım karşılığı vatandaşlık programından söz eden bilgileri ve hatta Anastasiadis’in yurt dışına para kaçırdığı iddialarını görmezden gelemediğini” belirten Parashos, “Özellikle müzakerelerin üç yıl donmasına sebep veren 180 derecelik bir görüş değişikliği ile iki toplumlu iki kesimli federasyon çözümü dışına çıkan, özellikle iki devletli çözüm ve gevşek federasyon çözümler hakkında nabız yoklama faaliyetleri varken bu iddiaları görmezden gelemezdim” şeklinde konuştu.
El Cezire televizyonunun ortaya çıkardığı skandal ve bu skandala hükümetin gösterdiği komik tepkinin ardından, ne kadar vatandaşlık başvurusu varsa hemen onaylayıp “altın pasaport” programını kapatmalarının bu haberleri yapma sebeplerinden biri olduğunu ifade eden Parashos, “kanıt göstermeden iddialarda bulunduğu” şeklindeki eleştirilere ise, gazetecilerin kanıt göstermek zorunda olmadığını, iddiaların muhatabı olan kişilerin aksini kanıtlamaları gerektiği yanıtını verdi.
MONT PELERİN’DEN AYRILMA SEBEBİNİ AÇIKLASIN
Parashos, “gazetecilik mahkeme mi ki kanıt sunsun” ifadesini kullanarak şunları söyledi:
“Anastasiadis bize kanıtlarıyla şunları açıklasın: 2017 yılında Mont Pelerin’deki müzakerelerden, Maraş ve Omorfo (Güzelyurt) kendisine verildiği halde neden ayrıldı? Çünkü güya bunu kendisinden Andros Kiprianu istedi diyerek bizimle dalga geçiyor. O’na Seyşeller’e para götürüp götürmediğini sorun. Uçak yere iner inmez para dolu valizlerin bankaya götürülüp götürülmediğini sorun. Bir keresinde, iki devletli çözüme değindiğinde Yoannis Kasulidis’in kendisine; ‘bir daha asla böyle şeyler söyleme’ deyip demediğini sorun”.
Parashos, Anastasiadis’in Crans Montana sonrasında iki devletli çözüm konusunda birçok insanla konuştuğunu da belirtirken, Kıbrıs’ta rüşvet ve rezilliğin en üst makamlara kadar ulaştığını ifade etti.
Temsilciler Meclisi Başkanlı olan bir kişinin El Cezire’nin kameraları önünde yakalandığını, Anastasiadis’in bir söyleşisinde; 57 altın pasaport vermesinde bir ahlaksızlık olmadığını söylediğini ve Merkez Bankası Başkanı’nın kendi maaş bordrosunda sahtekarlık yapmasına karşın görevini sürdürdüğünü kaydeden Parashos, Kıbrıs’ta yaşanan tıraşlama, Miloseviç skandalı gibi birçok konuya da atıfta bulundu.
Parashos, muhalefet partilerinin ve özellikle de AKEL’in bu yaşananlar karşısında neden sessiz kaldığını anlamadığını, Yunanistan’ın eski başbakanı Aleksis Çipras ile Anastasiadis arasında Atina’da geçen konuşmanın içeriğinin AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, DİSİ Başkanı Averof Neofitu ve DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos’un yanı sıra birçok siyasetçi tarafından da bilindiğini de söyledi.