Zengin ülkelerin, iklim krizinden halihazırda şiddetli bir şekilde etkilenen yoksul ülkelere yardımları oldukça tartışmalı bir alan.
Yardım kuruluşu Oxfam’ın yeni bir raporuna göre, 2020’de zengin ülkelerden yalnızca 11,5 milyar dolarlık iklim finansmanı yoksul ülkelerin aşırı hava koşullarına uyum sağlamasına yardımcı olmaya ayrıldı.
Oxfam’ın uluslararası iklim değişikliği politikası lideri Nafkote Dabi, sorunun boyutu göz önüne alındığında bunun yetersiz olduğunu söyledi: “11,5 milyar doların, düşük ve orta gelirli ülkelerin, iklim değişikliğinin yol açtığı daha fazla ve daha büyük seller, kasırgalar, yangın fırtınaları, kuraklıklar ve diğer korkunç zararlar karşısında insanlarına yardım etmesi için yeterli olduğunu sanmayın. ABD’deki insanlar kedilerini ve köpeklerini beslemek için her yıl bunun dört katını harcıyor” dedi.
Gelişmiş dünyanın 2009’da verdiği bir söz uyarınca, gelişmekte olan ülkeler, ülkelerin iklim etkilerine uyum sağlamalarına ve seragazı emisyonlarını azaltmalarına yardımcı olacak fonlardan oluşan, yılda 100 milyar dolarlık iklim finansmanından yararlanmalıydı. Ancak bu taahhüt şimdiye kadar karşılanmadı. 2020’de bu rakamın 83 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
Tahminler, bu yıl 100 milyar dolarlık rakama ulaşılacağını gösteriyor, ancak Oxfam, standart tahminlerin gerçek miktarları abarttığını söyledi.
Bunun nedeni, paranın bir kısmının mevcut denizaşırı yardım bütçelerinden alınmış olması ve iklim finansmanı olarak sayılanların bir kısmının, öncelikle eğitim gibi iklime yalnızca teğet faydaları olan kalkınma projelerine tahsis edilen fonları içermesi.
Oxfam ayrıca, bazı donör ülkeler kredi kullanımını savunsa da, finansmanın krediler yerine hibeler şeklinde sağlanması gerektiğini savunuyor.
Pazartesi günü yayımlanan “İklim Finansmanı Gölge Raporu 2023″te Oxfam’a göre, tüm bu meblağlar çıkarılırsa, 83 milyar doların yalnızca 21 milyar ila 24,5 milyar doları koşulsuz saf iklim finansmanı olarak ele alınabilir.
İklim finansmanı, 30 Kasım’da başlayacak COP28 iklim zirvesi öncesinde Bonn’da yapılacak BM müzakerelerinde bu hafta yakından incelenecek.
Bu yılki COP zirvesine, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında fosil yakıt üretim kapasitesini artırmayı planlayan ve petrol üreten önemli bir ülke olan Birleşik Arap Emirlikleri ev sahipliği yapacak.