Editör notu: Bu yazı ilk olarak www.tabella.org sitesinde yayınlanmıştır. Bu yazıyı Tabella’nın hem yayın kurulu hem de yazının yazarının izniyle yayınlıyoruz.
Orta Doğu, Batı Asya’da yer alan, Türkiye ve Mısır üzerinde merkezleşmiş kıtalar arası bir bölge olup 371 milyon insana ev sahipliği yapmaktadır. Bölge iklimi genel olarak yaz ve kış olmak üzere iki mevsime ayrılırken, sıcak ve daha sıcak olarak nitelendirilir. İklim değişikliği ve küresel ısınmanın bilim dünyasında giderek artan önemi sonucu yapılan araştırmalarla birlikte, geçtiğimiz yıllarda Orta Doğu ikliminde önemli kaymalar gözlemlenmiştir.
Bölgede, iklimin temel ögelerinden olan hava sıcaklığında, 1940 ve 2019 yılları arasında gözle görülür bir artış yaşanmıştır. Orta Doğu üzerinde hava sıcaklığının düştüğü yıllar da gözlemlenmiş olmasına rağmen, hava sıcaklığındaki artışın milenyumla birlikte hızlanmış olduğu ve her geçen yılla birlikte rekor derecelerin görüldüğü bir gerçektir. Yıllık ortalama hava sıcaklığında genel artışlar gözlemlenirken, yaz derecelerinin kayda değer bir artışla karşı karşıya kaldığı görülmüş, 1980’den bu yana yaz sıcaklığı artışının ortalama 1ºC olduğu kanıtlanmıştır.
Şema B-C: Ortalama yaz sıcaklıkları (sol), ortalama kış sıcaklıkları (sağ).
Bölge, Akdeniz tufanları sebebiyle, kış aylarında yaşanan uzun süreli yağış olayları ve yaz aylarındaki kuraklık sonucu uzun yıllardır yağış düzeninde değişkenlik yaşamaktadır. Geçtiğimiz yıllarda, Orta Doğu kış yağış oranlarında ciddi düşüşler yaşanırken, yükselen hava sıcaklığıyla birlikte yağışların yakın gelecekte daha da azalması beklenmektedir.
Şema D: Kudüs’teki yıllık toplam yağış oranları.
Kurak bir bölge olan Orta Doğu, seyrek olarak nitelendirilebilecek bir tarım arazi sistemine sahiptir. Orta Doğu tarım alanları giderek kısalan yağış dönemlerinin de etkisiyle verimini yitirmekte ve Orta Doğu ülkelerine sağladığı ekonomik gücünü kaybetmektedir. Geçtiğimiz yıllarda bölgedeki kurak alan artışı ve ormanlık alanların giderek küçülmesi azalan yağışların yanı sıra artan nüfusun da sebebiyet verdiği problemler olarak aktarılabilir.
Ekonomik Sorunlar ve Karbon Emisyonu
Orta Doğu’da yaşanan en büyük problemlerden biri nüfusa oranla eksik olan iş imkânlarıdır. Petrol üretimi, Arabistan Körfezi üzerinde bulunan ve aralarında Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi ülkelerin yer aldığı Orta Doğu ekonomilerini ayakta tutan önemli yapı taşlarından biri olmasına rağmen, ekonomisini güçlendirecek petrol üretimi olmayan birçok ülke sosyoekonomik belirsizliklerle karşılaşmaktadır.
Ekonomik durumun belirsizliği petrol üretimini kontrol atında tutmayı engelleyen unsurlardan olup bölgedeki karbon emisyon oranınındaki artışı kamçılamaktadır. Orta Doğu karbon emisyonları 1930’lu yıllardan itibaren yükselişte olup, 2008-2009 yılları arasında karbon emisyonlarında %3,3’lük bir artış gözlemlenmiştir. Sıvı yakıt kullanımı sonucu ortaya çıkan atmosferik karbon oranının 1985 yılından bu yana 3’e katlandığı belirlenirken, kullanım oranına paralel bir şekilde artmaya devam edeceği tahmin edilmektedir.
Şema E: Orta Doğu, toplam fosil yakıt karbon emisyonları.
Karbon Emisyon Kontrolü
Ekonomik problemlerin yanı sıra bölgede yaşanan siyasi ve dinî belirsizlikler, petrol üretimi kontrolünün gündemde olmamasına sebep unsurlardır. Fakat, bölgede yaşanan ve yoğunluğunun artması beklenilen iklimsel kaymaların nüfusu zorlayacağı ve petrol üretimiyle birlikte karbon emisyon kontrolünün de hayati önem taşıdığı bir gerçektir. Orta Doğu ülkelerinin konuya değinme olanaklarının kısıtlı olması sonucu, atılabilecek tek adım dünya uluslarının bir araya gelip yaşanan ve yaşanması öngörülen iklimsel sıkıntılara kesin ve kalıcı çözümler üretilmesidir.
Kaynakça
US Department of Energy, Office of Science. Berkeley Lab.