İsrail Dışişleri Bakanlığı Atama Komitesi, Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Irit Lillian’ın Türkiye büyükelçisi olarak atanmasına karar verdi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, yurt dışı temsilciliklerdeki diplomat atamalarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Euronews’ün haberine göre açıklamada, “Halen Ankara’da görev yapan Irit Lillian, İsrail’in Türkiye büyükelçiliği görevine atandı.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, bu ve diğer atamaların “hükümetin onayına bağlı olduğu” da vurgulandı.
Türkiye ile İsrail 17 Ağustos’ta, diplomatik ilişkilerin yeniden en üst düzeye çıkarılması ve karşılıklı büyükelçi atanması kararı almıştı.
İlişkiler neden kötüye gitmişti?
Diplomatik ilişkileri 10 yılı aşkın süredir sık sık kopma noktasına gelen Türkiye ve İsrail arasında yeni bir normalleşme dönemi başlıyor.
Ankara-Tel Aviv ilişkilerinin geçmişine bakıldığında, alçak koltuk krizinden Mavi Marmara’ya, ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınmasından Doğu Akdeniz’deki enerji gerilimine birçok kriz var.
İkili ilişkilerdeki en önemli anlaşmazlık konularından birisi de hep Filistin meselesi oldu.
İsrail’e karşı daha radikal bir tutum alan İslami Direniş Hareketi “Hamas”ın Filistin’de güçlenmesi, 2006’daki seçimleri kazanması üzerine İsrail’in de tavrı sertleşti.
Türkiye ise Hamas’a desteğini hiçbir zaman gizlemedi. 2006’da Hamas lideri Halit Meşal’in sürpriz Türkiye ziyareti de iki ülke ilişkilerini etkileyen olaylardan biriydi.
Gazze saldırısı
2008’e gelindiğinde Gazze’de yaşananlar Türkiye ile ilişkilerde de krizin tırmanmasına neden oldu.
İsrail’in Gazze’den fırlatılan füzeleri gerekçe göstererek Aralık 2008’de başlattığı “Dökme kurşun” operasyonu, Ankara ve Tel Aviv ilişkileri daha da gerdi.
İsviçre’deki Davos zirvesinde Erdoğan ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, “Gazze: Orta Doğu’da Barış İçin Model” konulu bir panele katıldı. Ancak panel sonunda Erdoğan’dan herkesi şaşırtan “One minute” çıkışı geldi.
Erdoğan, tavrının Peres’e yönelik olmadığını, moderatöre olduğunu söylediyse de ortam yumuşamadı.
Bazı Türk dizilerinde Yahudi askerler kötü şekillerde gösterildi. Davos’tan tam bir sene sonra İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı Danny Ayalon ile görüşen Türk Büyükelçi Oğuz Çelikkol’un alçak seviyedeki bir koltukta oturması tartışma yarattı.
Mavi Marmara krizi
“Alçak Koltuk” krizi ve ardından gelen Mavi Marmara baskını, ikili ilişkileri kopma noktasına getirdi.
İsrail’den beklenen özür 2013 yılında sözlü olarak telefonda gelse de normalleşme adımlarının atılması 2016 yılını buldu.
Türkiye ve İsrail, 28 Haziran 2016’da 6 maddelik tazminat anlaşması imzaladı. Açılan davalar düşürüldü.
Mavi Marmara gemisinde ölen Cengiz Songür’ün oğlu İsmail Songür, “Bu davaların sona ermesi Türkiye’deki hukuk sistemi için kara bir leke oldu” değerlendirmesini yaptı.
Mavi Marmara olayının yaşandığı dönem Başbakanlık görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan, 29 Haziran 2016’da yaptığı konuşmada “Siz böyle bir insani yardımı götürmek için günün Başbakanına mı sordunuz?” demesi kendi tabanında bile tepkiye neden oldu.
İsrail ile Türkiye ilişkilerinde son dönemde atılan adımları da değerlendiren İsmail Songür, Türkiye’nin “Sanki geçmişte hiçbir şey olmamış, kendi vatandaşlarının kanını dökmemiş, kendi askerinin kanını dökmemiş gibi davranması süreç adına üzücü olduğunu” söyledi.
ABD’nin Kudüs’ü başkent olarak tanıması
2016 sonunda karşılıklı büyükelçi atamasıyla normalleşen ilişkiler kısa süre sonra yeniden gerildi.
Aralık 2017’de ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını ilan etmesi ve ABD Büyükelçiliği’nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşıması Türk-İsrail ilişkilerindeki en son kırılma noktası oldu.
Filistinlilerin tepki protestolarında sivillere yönelik saldırılar nedeniyle çok sayıda insan öldü ve yaralandı. Bunun üzerine Türkiye 15 Mayıs 2018’de Tel Aviv büyükelçisini istişareler için merkeze çağırdı.
Birçok krizin ardından Isaac Herzog’un cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası yeni bir dönemin başlangıcı oldu ve Herzog Mart 2022’de Türkiye’yi ziyaret ettikten sonra ilişkiler yeniden yumuşadı.