Kıbrıs’ın kuzeyindeki uluslararası öğrencilerin birliği VOIS Kıbrıs, son dönemlerde uluslararası öğrencilere yönelik kullanılan ifadelerle ilgili açıklamalarda bulundu. VOIS tarafından yapılan açıklamada, uluslararası öğrencilerin Kıbrıs’ın kuzeyindeki pozitif vaka artışlarındaki tek neden olduğunun iddia edilmesinin ardındaki duyguların temelinin ne olduğunu sordu. Açıklama şöyle:
Sağlık Bakanlığı tarafından 1 Mart 2021 Pazartesi günü yapılan günlük Covid-19 vakaları ışığında Lefkoşa Haspolat bölgesinde bir öğrenci yurdunda tespit edilen 27 pozitif vakanın görüldüğü bildirildi. Akabinde pozitif vakaların tamamının son üç aydır KKTC’de ikamet eden öğrenciler olduğu açıklandı.
KKTC içinde umutsuz bir ırk ayrımcılığı ve yabancı düşmanlığı seviyesini vurgulayan, mevcut covid vaka sayısından yabancı öğrencileri sorumlu tutan yerel toplumun bazı üyeleri tarafından belirtilen bir dizi yorumun yapılması oldukça talihsiz bir durumdur. VOIS Kıbrıs bu yorumları ve başlıkları şiddetle kınıyor.
KKTC’de pozitif vakalardaki artışta uluslararası öğrencilerin (tek başına) sorumlu olduğunu iddia eden duyguların temeli nedir? Bu projeksiyonlara, uluslararası öğrencilerin KKTC’ye vardıklarında sıkı karantina koşullarına tabi tutulduklarını ve verilen güvenlik önlemlerine uyulmaması üzerine günlük faaliyetlerinde polis yetkilileri tarafından sorumlu tutulduklarını hatırlatarak yaklaşıyoruz. Ceza ödemek zorunda kalan ve gerekli düzenlemelere uyulmasının önemine dair sürekli duyurular yayınlayan öğrencilerden çok sayıda soru aldık.
Medyada, Nijerya uyrukluları ‘günah keçisi’ yapan, daha sonra enfekte öğrencilerin sosyal mesafe, hijyen ve maske takma kurallarına uyup uymadığını tartışan daha önceki söylemleri kınıyoruz. Bu öğrencilerin, öğrenci yurtlarındaki yaşam alanları ile Kampüs Dışı Apartmanlar arasında net eşitsizliklerin bulunduğu, aynı yurt binasında ikamet ettiği kaydedildi. Nitekim geçen yıl birçok uluslararası öğrenci özellikle kendileriyle aynı yurtlarda karantina altında kalan kişilerden şikayetçiydi. Birçoğu virüse yakalanmaktan son derece korkuyordu, birçoğu sınır dışı edilmelerine neden olup olmayacağından ve bakımları için tıbbi kaynakların mevcudiyeti açısından nasıl sonuçlanacağını konusunda endişeleniyordu. Bu kadar korkulu gerçekliğin birçok kişi için böyle olması üzücü ve öyle olmaya devam ediyor. ’Günah keçisi’ yapılabileceklerinden korktular ve son duyguları göz önünde bulundurulursa bu durum temelsiz veya saçma gelmiyor.
VOIS olarak, KKTC’deki uluslararası öğrencilerle ilgili mevcut söylemleri şiddetle tasvip etmiyor, bu tür duyurularla ilgili değerlendirmelerin muhakeme ve üretken toplumsal tartışmalara açıklık yoluyla gerçekleşmesini önemsiyoruz. Örnek olarak, yabancı öğrencileri ters tepecek şekilde pusuya düşürmek yerine, bu talihsiz covid vakalarının patlak vermesine yol açan koşulları ele almalıyız. Bu gibi durumların tekrarlanmaması umuduyla; şüphesiz, yurtların farklı konut yoğunluğu ve plan yapısı nedeniyle, yurtlarda bir vaka salgınının apartmanlardan daha fazla yurt içinde gerçekleşmesine eğilimlidir. Bazı Uluslararası Öğrencilerin yaşam durumlarının ekonomisine girmeyeceğiz. Burada onlar çok açık ve toplumun diğer her demografisi gibi, devam eden salgından büyük ölçüde etkilendiler.
Tüm covid salgınlarının kaynağı olarak uluslararası öğrencileri öne çıkan ancak yine de uluslararası öğrencilerin aşıya erişimini sağlamak için hiçbir dikkat veya çaba sarf etmeyen çelişkili ve ayrımcı ifadeleri reddediyoruz. Bu nedenle, mevcut vaka salgınının KKTC’de ilk değil, dikkatleri uluslararası öğrencilere odaklayan ilk vaka olduğunu halka hatırlatmak zorunda kaldık. Salgının başlangıcından bu yana, hem yerel hem de uluslararası toplumların üyeleri tarafından yansıtılan bir ihmal seviyesi nedeniyle çok sayıda salgın meydana geldi. Burada amaç, tüm uluslararası öğrencilerin kurallara uyduğunu mazur görmeye veya iddia etmeye çalışmak değildir. Ayrıca, herhangi bir uyumsuzluk davranışını mazur görmek için tasarlanmamıştır; salgınlara yol açmış ya da etmemiş olabilecek eylemleri (uyumsuzluk) kınamak yerine, çoğunun daha iyi bilmesi gereken toplum içindekilere hayal kırıklığını ifade etmeyi amaçlamaktadır.
Daha önce de belirtildiği gibi, potansiyel bir virüs salgınına katkıda bulunan faktörler, Uluslararası öğrencilerin, Kıbrıslı olmayan ve Kıbrıs’ta yaşayan kişilerin ve yerel vatandaşların, yetkililerin ve kurumların aynı anda eşit hesap verebilirliği ile önlenebilir. Bu nedenle, ‘tek sorun yabancılardır’ gibi anlatıların somutlaşmalarının ancak topluma zarar vermeye ve KKTC’de toplum sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasına engel teşkil edebileceğine vurgu yapıyoruz.
Ayrıca, bu vesileyle KKTC hükümetini aşı seçimlerinin uluslararası öğrencilere (özellikle yüksek riskli olarak sınıflandırılanlar için) nasıl mümkün olabileceği konusunda net bir yol haritası sunmaya acilen çağırıyoruz. 14 Şubat 2021 tarihli açıklamamız gereği, KKTC hükümetine uluslararası öğrencilerin toplumun ayrılmaz bir parçası olduğunu, onları ve özellikle yüksek risk altındakileri aşılamak için çalışmanın bir bütün olarak KKTC nüfusunun güvenliğini sağlama yolunda önemli bir adım olacağını nazikçe hatırlattık.
Özellikle birkaç ay içinde yüz yüze çalışmaların tam olarak geri dönüşü için farklı projeksiyonlar yapılırken, KKTC’de ikamet eden bu uluslararası öğrencilerin sağlığının korunmasının hükümet için son derece önemli olduğunu bir kez daha yineliyoruz. KKTC Anayasası’nın «Her insanın sağlam fiziksel ve ruhsal sağlıkdan yararlanmasını ve tıbbi bakım almasını sağlamak Devletin görevi olacaktır» diyen 45. Maddesi uyarınca sağlık hakkı esas alınmıştır. [1]
Bugüne kadar, KKTC hükümetinin uluslararası öğrencileri nasıl ve ne zaman aşılamaya çalışacağı, bu grupla ilgili olarak hangi kriterlerin kullanılacağı, aşılamanın ücretsiz olup olmayacağı veya hiç aşılanıp aşılanmayacağı konusunda net bir taslak oluşturulmamıştır. Bilgi edinme hakkı KKTC yasalarına göre sağlanmaktadır[2] ve bunun doğrultusunda uluslararası öğrencilerin haklarını korumaya çalışan bir kuruluş olarak hükümeti bu tür bilgileri uluslararası öğrenci topluluğuna vermeye çağırıyoruz.
Bu not üzerine bugün VOIS Kıbrıs’ın 5 Mart’ı izleyiciye kazandırıldı ve Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Aytunç Sirket ile bir araya geldi, KKTC’deki uluslararası öğrencilerin genel refahı ile ilgili bir sohbetimiz oldu. Bakanlığın, uluslararası öğrenciler için aşılar için net bir strateji, COVID-19’u takiben uluslararası öğrencilere yönelik ırkçı davranışlar ve tartışmalarla mücadele önlemleri ve COVID-19 güncellemelerinin ve duyurularının birden fazla dilde ve hızlı bir şekilde hazırlanmasıyla beraber, ofisin bu alanlar üzerinde çalışmayı ve işbirliği yapmayı kabul ettiğini içeren açık bir strateji de dahil olmak üzere çalışması gerektiğine inandığımız alanların bir listesini çıkarıyoruz. Ayrıca 6 Mart’ta Sağlık Bakanlığı’ndan aşı planını ortaya koyan bir açıklama olacağından bahsettiler. Ofisin işbirliği için minnettarız ve daha fazla eylem görmeyi bekliyoruz.
Yapmamız gereken konuşma, güvenlik ve sağlık kurallarına herkes tarafından daha iyi bağlılığı, KKTC’de salgının hükümet tarafından ele alınmasına yönelik daha iyi ve bilinçli girişimleri ve süreçleri tşvik etmektir. Ayrıca, bu yabancı düşmanı söylemlerin toplumumuza nasıl zarar verebileceğini ve herkes için daha adil bir topluma ulaşma yolundaki ilerlemeyi düşünmenin zamanının geldiğini de vurgulamak isteriz.
[2] Bilgi Edinme Hakkı Tüzüğü No : 12/2006
