Cumhurbaşkanlığı, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi ve Doğal Kaynaklar Komitesi üyesi Fuat Nalcıoğlu‘nu, ‘Marketçiler Birliği Başkanı‘ olarak lanse ederek, ‘Kıbrıs Türkiye‘ye iltihak edilmeli’ açıklamasını da ‘kişisel görüş’ olarak yorumladı.
Nalcıoğlu’nun Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun aksine ‘vilayetleştirme’ eleştirilerine verdiği ‘Kıbrıs bütünüyle Türkiye’ye ilhak edilmelidir’ açıklamasına Cumhurbaşkanlığı’ndan bir garip açıklama geldi.
Nalcıoğlu’nun ‘Marketçiler Birliği Başkanı’ olarak lanse edildiği, UBP ve Cumhurbaşkanlığı’ndaki stratejik görevlerinden hiç bahsedilmediği açıklamada, “KKTC’nin herhangi bir ülke tarafından ilhak edilmesi veya bir ülkeye KKTC’nin iltihak etmesi hiçbir koşulda KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın resmi tezi olamaz” ifadeleri kullanıldı.
“KKTC’nin iltihak etmesi Cumhurbaşkanlığı’nın resmi tezi olamaz”
Açıklamanın tamamı şöyle;
“Marketçiler Birliği Başkanı Fuat Nalcıoğlu’nun kişisel sosyal medya hesabı üzerinden yapmış olduğu; “Ben Kıbrıs’ın bütünüyle Kıbrıs’ın gerçek sahibi olan, Anavatan Türkiye’ye iltihak etmesini savunuyorum” şeklindeki açıklamasının, basın organlarında Cumhurbaşkanlığı’nın resmi politikası olarak lanse edilmeye çalışılması, tamamen gerçek dışı ve medya etiğiyle bağdaşmayan bir yaklaşımdır.
KKTC’nin herhangi bir ülke tarafından ilhak edilmesi veya bir ülkeye KKTC’nin iltihak etmesi hiçbir koşulda KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın resmi tezi olamaz.
Cumhurbaşkanlığı’ndan bir garip ‘etik’ vugusu!
Yıllar boyu verdiği millî mücadele sonucunda devlet olmanın erdemine erişen Kıbrıs Türkü’nün, egemen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde özgürce ve güvenlik içerisinde yaşaması, Kıbrıs’ta olası bir antlaşmanın ise egemen eşit iki devletin iş birliğini öngörmesi dışında Cumhurbaşkanlığı olarak bir başka tezimizin olamayacağı herkesin malumudur.
Herhangi bir kişinin sosyal medya paylaşımını Cumhurbaşkanlığı tüzel kişiliğiyle ilişkilendirmeye çalışan medya kurumlarının, halkın doğru ve tarafsız haber alma hakkına saygı göstermesini, medya etiği çerçevesinde davranmasını, çarpıtılmış veya gerçek dışı yayıncılıktan halkın ve devletimizin bir fayda sağlayamayacağını idrak etmesini arzu ederken; yapılan gerçek dışı yayınlara halkımızın itibar etmeyeceğine olan inancımızın altını çiziyoruz”