Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Sedat Ergin bugünkü köşe yazısında 1983’ün TC Dışişleri Bakanı İlker Türkmen’in arşivinden çıkan bir mektubu yayımladı. Yazıda, Rauf Raif Denktaş, kktc’nin ilanı için Türkiye’den 25 Ekim’de yeşil ışığı aldığı ifade edilirken, alınan kararın Türkiye’nin yeniden sivilleşmesi öncesi apar topar aldığı ortaya çıktı.
İlk kez gün ışığına çıkan belgede, 25 Ekim 1983 tarihinde o andaki unvanıyla “Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanı” Rauf Denktaş tarafından el yazısıyla dönemin Dışişleri Bakanı İlter Türkmen’e hitaben yazılmış bir teşekkür mektubu olduğu belirlendi.
Bahsi geçen mektubun önemi ise, kktc’nin ilanı konusunun Türkiye’deki askeri cunta rejiminden demokrasiye geçiş sürecinde 6 Kasım 1983 tarihinde yapılan seçimlerden iki hafta kadar önce Ankara ile Lefkoşa arasında büyük ölçüde karara bağlanmış olduğunu göstermesidir.
Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Sedat Ergin yazısında konuyla ilgili şunları söyledi:
(Türkiye’deki) seçimden iki hafta, 15 Kasım 1983’teki bağımsızlık ilanından ise yaklaşık üç hafta kadar önce yazılmış. Bununla birlikte, Denktaş bu metinde ileride “Genç KKTC’nin tarihinin yazılacağından” söz ediyor ve İlter Türkmen’e teşekkürlerini sunuyor. Bu ifadeden, 25 Ekim 1983 tarihi itibarıyla KKTC’nin adının da konmuş olduğunu anlıyoruz.
İlginç olan bir diğer nokta, Denktaş’ın mektupta “Hariciyemizin Tugay’ı Kıbrıs’ta” şeklinde bir ifade kullanmış olması. Burada o tarihte Dışişleri Bakanlığı’nın Kıbrıs-Yunanistan İşleri Genel Müdürü olarak görev yapan Tugay Uluçevik’i kastettiğini anlıyoruz. Denktaş’ın atıf yaptığı Korkmaz Haktanır da o dönemde Uluçevik’in yardımcısı olarak görev yapmaktaydı.
Bu çerçevede Denktaş’ın mektubu kaleme aldığı gün Uluçevik’in Ankara’dan Lefkoşa’ya giderek kendisine Dışişleri Bakanı Türkmen’den oldukça önemli bir mesaj götürdüğünü anlıyoruz. Denktaş bu mesajdan o kadar mutlu olmuştur ki, bundan Türkmen’e “1983 yılının en güzel, en değerli hadisesi” olarak söz ediyor.
Türkmen’in Uluçevik aracılığıyla gönderdiği hediye “KKTC’nin bağımsızlık ilanı” konusundaki yeşil ışığın Ankara tarafından artık yakılmış olmasıdır.