Yeni Kıbrıs Partisi‘nden (YKP) Rasıh Keskiner, seçimleri boykot etmenin Ulusal Birlik Partisi‘ne (UBP) yarayacağını söyleyerek halkı sandığa çağıranların, gerçekleri gizlemekle UBP’nin gizli destekçileri olduklarını belirtti.
Boykot Eylem Komitesi adına ‘Düzen partileri varsın yurttaşı oy vermeye çağırsın, biz yineliyoruz’ başlıklı yazılı açıklama yapan Keskiner, rejimin koyduğu kurallar içinde ülkenin kuzeyinde oluşturulan vitrinlerden biri olduğunu söylediği Meclis’in süslerini yenilemek için ortaya koyulan oyunun devam ettiğini belirtti.
“Oy moy yok, boykot var boykot” diyen Keskiner, “Bu çerçevede baş bayii ve şube bayileri olmak için çizilen çember içinde yer alanların söylediklerini ibretle izlemekteyiz. Bu takımlar, yani talimatla yönetilmeye müsait, hatta hazır olanlar, yıllardır kendilerinin yarattıkları bu batak içerisindeki gerçekleri gizleyerek, konuşmayarak halkı bir kez daha kandırmaya çabalamaktadırlar” ifadelerini kullandı.
“Kendisini Ankara’ya davet ettiren Sucuoğlu’ndan inciler dinledik”
Açıklamanın devamı şöyle;
“Rejime teslim olan bu takımlar, gerçekleri konuşmama yanında, TC’deki İslamcı yönetimin kendilerini desteklediğini gösterme yarışına girdiler. Bu çerçevede geçtiğimiz hafta içerisinde kendisini Ankara’ya davet ettiren Sucuoğlu’ndan inciler dinledik.
Ankara’da yaptığı toplantılardan görüntülerle “Ankara benim yanımdadır, bizi destekliyor” mesajı verdi. Görüntüler yanında, 24’ünden itibaren bir sürü vaat sıraladı. İşin ilginç yanı yaptığı istişarelerde, görüştüğü makamlardan hiçbir açıklama, hiçbir canlı söylem yapılmadı.
“YSK’dan ses çıkmamaktadır”
Bu gibi toplantılarda gelenektir taraflar karşılıklı bir şeyler söylerler. Ama bu kez Sucuoğlu kendi çaldı kendi oynadı ve bol keseden propaganda yaptı ve yapmaya devam etmektedir.
BRT’den her gün yaptığı konuşmalarda Ankara’nın desteğinin kendilerinden yana olduğunu söylemektedir. Bu yapılan, öncelikle seçim yasaklarına girmekte ama YSK’dan ses çıkmamaktadır. Bu yapılan, adına seçim denen oyuna bir müdahaledir.
AKP-MHP ittifakının buradaki temsilcileri vasıtasıyla bir müdahaledir. Ancak devam eden pek çok müdahaleye ses çıkarmayan, sokaklarda dans eden ve geliyorum diyenler de hiç ses çıkarmamaktadır. Geçmişte müdahale-lerden ağzı yananlar da sessizliğe büründü.
“Kıbrıs’ta barışı kimin engellediğini söylediklerini duydunuz mu?”
Yıllardır tekrarlanan bu oyun mevcut statükonun korunması, radikal İslamcı anlayışın kökleşmesi, Kıbrıs’ta federal bir andlaşmanın yollarının tıkanması için yapılmaktadır. “Kıbrıs’ta barış engellenemez” sloganları ile dans edenlerin Kıbrıs’ta barışı kimin engellediğini söylediklerini duydunuz mu?
Tüm gerçekleri gizledikleri gibi müdahalelerin kaynağında Ankara’nın olduğunu gizlemektedirler. Sucuoğlu “burada da ezan sesleri, orada da ezan sesleri” diyerek Ankara’ya yağ çekebilir de ülkenin kuzeyi yangın halindeyken sokaklarda eğlence düzenleyerek “Et ve tırnak gibiyiz; TC ile tepişmeye gerek yok; Adalet uzmanı atanmasını tartışmanın zamanı değil; Anayasanın 10. maddesini değerlendirmeye açığız (kaldırılması için önerge vereceğiz değil)” şeklinde konuşmaları ile kendi kendilerini teşhir etmektedirler.
“O kadar korktular ki kendi dertlerini unuttular”
Yaratılan bu batağın vitrin mankenleri olmayı seçenler şimdi de bunu reddedenlere saldırmayı sürdürmekte-dirler. Boykotun UBP ye yarayacağını söyleyerek halkı sandığa çağırmaktadırlar. Oysa ülkemizin kuzeyindeki gerçekleri gizlemekle UBP’nin gizli destekçileri olduklarının farkında değiller mi?
O kadar korktular ki kendi dertlerini unuttular “sandığa gidin de kime isterseniz oy verin” çağrıları yapmaktadırlar. Belli ki Boykotçuların radikal duruşuna saldıran kurulu düzenin bekçileri boykotun ne olduğunu kavrayamadıkları gibi boykotun sırf katılımı düşürmek için yapıldığı algısını yaymaya çalışmaktadırlar.
Bir kez daha vurgulayalım niçin boykot: Ankara’nın her türlü müdahalelerine karşı çıkmak; çözümün önünde engel olan statükoyu yıkmak; geçici 10. maddenin kaldırılması gerektiğini vurgulamak; TC’den nüfus taşınarak toplumun iradesinin gasp edilmesinin savaş suçu olduğunu dile getirmek ve bunu uluslararası platforma taşımak; radikal islamı reddetmek ve Kıbrıs ile Kıbrıslıların yeniden birleştirilmesi için mücadele etmek.
“Bu hareket giderek büyüdü, yığınlara ulaştı”
Bu çerçevede herkesi her örgütü taraf olmaya çağırıyoruz. Bu mücadelede tarafsızlık statükodan yana olmaktır.
Ankara’nın her dönemde tasarladığı bu ve benzeri oyunları reddediyoruz.
Boykot radikal bir başkaldırıdır. Yıllar önce YKP’nin başlattığı ve önemsenmeyen bu hareket giderek büyüdü, yığınlara ulaştı. Toplumun varlığı için çağrımızı yineliyoruz. Oy moy yok, boykot var boykot”