İngiltere’de Haziran ayında yıllık enflasyonun yüzde 9,4’e yükselmesinin ardından İngiltere Merkez Bankası bugün politika faizini 50 baz puanlık artışla 1,75’e yükseltti. Bu, İngiltere’de son 27 yılın en büyük faiz artırımı, 2008’den bu yana ise en yüksek faiz oranı.
Merkez Bankası bu yılın son çeyreğinde resesyon öngördü.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, faiz artırma kararını bire karşı sekiz oyla aldı.
Kurulun bir üyesi ise faizi yüzde 1,5’e yükseltme taraftarıydı.
Merkez Bankası aynı zamanda enflasyon tahminini yüzde 11’den 13’e yükseltti ve İngiltere’de yıl sonuna kadar ekonomik durgunluk yaşanacağını öngördü.
Açıklamanın ardından sterlin dolar karşısında değer kaybederek 1.2 dolara düştü.
Kararın ardından Merkez Bankası’nın sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımda hayat pahalılığının insanları zor durumda bıraktığını ancak enflasyonu yüzde 2 hedefine indirmek için böyle bir kararın alındığı ifade edildi.
Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey yaptığı basın açıklamasında, “Önceliğimiz yüzde 2 hedefi. Eylül ayında yapacağımız toplantıda ve sonrasında her şey mümkün” dedi.
Bailey, Rusya’nın Avrupa’ya gönderdiği gaz miktarını azaltmasının ardından enerji fiyatlarında yaşanan artışın ekonomik tahminleri etkileyen en büyük faktör olduğunu söyledi.
Bailey, “Mayıs ayından bu yana doğal gaz fiyatları neredeyse iki katına çıktı. 2021 yılının sonundan bu yana ise 7 kat arttı” dedi.
İngiltere’de enerji faturalarının sonbahardan itibaren aylık ortalama 300 sterline yükselmesi bekleniyor.
Enerji fiyatlarındaki yükselişin devam etmesi durumunda ekonomik durgunluğun önümüzdeki senenin sonuna kadar sürmesi ve enflasyonun bu sürede yüzde 10 seviyesinin üzerinde seyretmesi öngörülüyor.
Merkez Bankası’nın açıklamasının ardından İşçi Partisi Milletvekili Rachel Reeves, “Muhafazakar Parti’nin ekonomiyi artık kontrol altında tutamadığını görüyoruz. Aileler ve emekliler faturalarını nasıl ödeyeceğini düşünürken lider adayları bizi bu krizden çıkaracak hiçbir politika önermiyor” dedi.