Türkiye pop müziğinin önde gelen isimlerinden; ‘Anlasana’, ‘Sürgün Gibi Masallarda’ ve ‘Olanlar Olmuş’ gibi kült eserlerin yanında çevre duyarlılıyla da öne çıkan İlhan İrem dün gece vefat etti.
2016’da böbrek yetmezliği teşhisi konan ve zaman zaman diyalize bağlanan İrem, bir süredir hastanede tedavi görüyordu. 67 yaşında hayatını kaybeden İlhan İrem’in vefatını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu duyurdu.
Topluma mal olmuş sanatçının üç vasiyetini, eşi Hansu İrem “Tabutunun Türk bayrağına sarılmasını istemişti. Atatürk Kültür Merkezi’nde bir tören yapılmasını istiyordu. Bir diğer vasiyeti de Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilmekti” şeklinde ifade etti. Hansu İrem, vasiyetin yerine getirilmesi için çalışmaları başlatan İBB’yle töreni cumartesi gününe planladıklarını söyledi.
‘İnsan kalmayı seçtim’
İlhan İrem, bir döneme damga vuran eserleriyle olduğu kadar çevre katliamlarına karşı duruşuyla da biliniyor. İrem, 2011’de Gazeteci Özer Akdemir’e vermiş olduğu röportajda “İnsan kalmayı seçtim” demiş ve şunları söylemişti:
“Dünyayı sömürmekte olan ahtapotun kolları bütün ülkelere uzanıyor. Siyasette, dinde, edebiyatta, müzikte, çözülmelere teşne ve vesile olan vantuzlarını kullanıyor. Sözde demokratik söylemlerin maskesi ardında kendi topraklarına düşmanlaşan insanlar, kendi dünyasını da tüketmekte olan bir canavarın dokunaçları olduklarının ayırdına varamayacak kadar bilinçsiz ya da hainler…
Yeşile, doğaya, zeytine, ağaçlara, dağlara yapılanlar ise bence en büyük ihanet. Dünyanın haline bir bakın; Sözde bir uyanış yaşayan Arap ülkeleri kaynıyor, diktatörler gidiyor. Egemenler petrol peşinde, gidenlerin yerine kendi düzenlerini getirme derdinde hep birlikte masum insanların üzerine bomba yağdırıyorlar.
Japonya’da çağın en büyük felaketi yaşanmış, radyoaktif bulutlar tüm dünyanın atmosferine yayılıyor. Daha geçen hafta Kuzey Denizi’nde, İskoçya kıyıları yakınındaki Shell firmasına ait bir platformdan denize ciddi bir petrol sızıntısı olduğu açıklandı.
Afrika Boynuzu’nda son 60 yılın en ölümcül kuraklığı yaşanıyor. 11 milyon insan susuzluk ve açlık tehlikesi ile karşı karşıya. Ekim ayına kadar yeterli yağış olmazsa bölgede kitlesel ölümlerin yaşanacağı bildiriliyor. Ve küresel ekonomik kriz, avronun, doların seyri bunlardan daha büyük bir haber olarak sürekli dünyanın gündeminde…
Bir yandan çevreye, doğaya, insan hayatına mide bulandırıcı bir aldırmazlık sürerken, havanda su döven liderler durmadan toplanıp, utanmadan sırıtarak aile fotoğrafı çektiriyor.
İnsanlar paralize olmuş vaziyette, sadece tüketiyor, tüketiyor… Büyük derebeylik tüm coğrafyalardaki maşalarıyla hakimiyeti ele geçirmiş. Devasa bir göz boyama sektörü insanların üzerine bir foseptik gibi boşalıyor. Markalar, alışveriş merkezleri, borsa, çığırtkanlar, reklamlar, futbol, magazin, yarışmalar, diziler…
Sersemlemiş insanları yöneten hayal tacirleri, devşirme teknolojilerle, gökdelenlerle, duble yollarla, görüntülerle gözbağcılığı yapıp geri planda büyük patronların planlarını sinsice servis ediyorlar.
Tehlikeli oyunlarını bozabilecek bütün kurum ve refleksleri temizleyerek ilerleyen ahtapot, altın, gümüş ve su rantının peşinde doğayı da acımasızca sömürüyor. İşte bu noktada dünyanın her yöresinde toprakları kirletilen, sağlıkları hiçlenen insanların siyanürlü madenlere, HES’lere direnişleri büyük anlam kazanıyor.
Egemenler planlarına direnen o insanlara her türlü zulmü yapacak, karaları çalacaktır şüphesiz. Buna rağmen, Anadolu’da sadece insanca yaşamak için madenlere, hidroelektrik santrallerine karşı topraklarını, ağaçlarını, tarihlerini koruyan bir kuvva ruhunun hâlâ soluk aldığını görmek umutlarımı diri tutuyor. Ama gelen dalga dünyayı tüketirken kendi sonunu da getirecek kadar bilinçsiz ve çok büyük!”
67 yaşında vefat eden İlhan İrem, Yeşiller Partisi‘nin de kurucuları arasında yer alıyordu. Yeşiller Partisi tarafından İrem’in ölümünün ardından şu açıklama yapıldı:
İlhan İrem hakkında
1955’te Bursa’da dünyaya gelen sanatçı, ortaokulda solfej ve şan dersleri almaya başladı. İrem’in müzik hayatına girmesi, 1969’da üst dönemler tarafından okul orkestrasına solist olarak seçilmesi ile gerçekleşti.
1970’te üyesi olduğu Meltemler Orkestrası, Milliyet Gazetesi’nin düzenlediği Liselerarası Müzik Yarışması’nda Marmara bölgesi birinciliği kazandı. Bu dönemde İstanbul’daki pek çok profesyonel müzik grubundan teklif aldı ancak 1972’ye kadar Bursa’da kalmayı tercih etti.
İlhan İrem sanat hayatında 1970’li yılları “romantik dönem” olarak adlandırıyordu. Bu dönemde single plaklar ve romantik hit parçalar üretmiştir. Plak firmasının bestelerini başka sanatçılara söyletme isteğini geri çevirdikten sonra yapmış olduğu ikinci 45’liği “Yazık Oldu Yarınlara-Haydi Sil Gözlerini” sanatçıyı bir anda Türkiye’deki en popüler şarkıcılardan biri yaptı.
1975’te yayınlanan üçüncü 45’liği “Anlasana” ile başarısını devam ettirdi.
1976’da ilk uzunçalar çalışması olan İlhan İrem 1973-1976 yayınlandı.
“Havalar Nasıl”, “İşte Hayat”, “Son Selam”, “Ayrılık Akşamı”, “Sen Bilirsin”, “Bal Ağızlım” gibi her yaptığı 45’lik liste başı oldu. 1973-1981 yılları arasında toplam 10 adet 45’liği yayınladı ve 1979 yılında yayınladığı senfonik yapıdaki “Sevgiliye” uzunçaları ile Esin Engin‘in aranjörlüğünde ilk defa akademik bir çalışmayla müzik yaşamında yeni bir yola saptı. Sevgiliye albümünde ilk defa kendi yazdığı sözler dışında bir Nazım Hikmet şiiri olan Hoşgeldin Kadınım‘ı besteledi ve “Hoşgeldin” adı ile seslendirdi.
1985’te üçlemenin ikinci albümü “Köprü” ve İlhan İrem’in ilk kitabı “Pencere… Köprü… Ve Ötesi…” yayınlandı.
Kitapta Rock Senfonideki müzikal anlatımı kaleme aldığı öykü ve bu öykünün Nuri Kurtcebe tarafından görüntülenmiş çizgileri ile Burak Eldem, İzzet Eti ve Adnan Özer’in İlhan İrem Müziği üzerine kapsamlı bir araştırması yer aldı. Yine 1986 yılında sözlerini yazdığı “Halley”, Melih Kibar tarafından bestelendi ve Türkiye’ye Eurovizyon Şarkı Yarışması’nda o yıla kadar alınan en iyi dereceyi getirdi.
1987’de üçlemenin son bölümü olarak “Ve Ötesi” albümü ile Uzaklarda Biri Var (Denemeler) adlı ikinci kitabı yayınlandı. Sonraki “Dünden Yarına”, 1989 yılında ise “Uçun Kuşlar Uçun” albümleri yayınlandı.
İlhan İrem’in yeni şarkılardan oluşan “Cennet İlahileri” adlı albümü 2006’da piyasaya çıktı. 2007 senesinde Siyah Kuğunun Şarkısı isimli altıncı kitabı “Senfonik Şiir” alt başlığıyla yayınlandı. 2008’de çocuklar için hazırladığı “Tozpembe/Progressive Çocuk Şarkıları” isimli bir albüm çıktı.
İlhan İrem, Türkiye’de son dönemde yaşananları kendi penceresinden kaleme aldığı Güneş Ülkesinin Karanlık İnsanları isimli yedinci kitabını 2014’te yayımladı.
İlhan İrem sanat yaşamı boyunca altı kez Altın Plak olmak üzere pek çok ödül aldı. Aralarında Hey ve Ses de olmak üzere çeşitli dergi, gazete ve kurumlar tarafından pek çok kez “yılın erkek sanatçısı” ve “yılın sanatçısı” ödüllerine layık görüldü. Birçok şarkısı ve albümü çeşitli dergi, gazete ve kurumlar tarafından “yılın şarkısı/yılın albümü” seçildi.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi psikoloji bölümü mezunu olan eşi Hansu İrem ile 1 Ekim 1991 tarihinde evlenen İrem’in son dönem eserlerinin pek çoğunun şiirlerini eşi yazıyor, aynı zamanda albümlerinin kapak fotoğraflarını çekiyordu. Hansu İrem aynı zamanda İlhan İrem’in sanat yönetmenliğini de yapıyordu.