2015 yılında Paris’teki COP21 zirvesinde kabul edilen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Anlaşması’nda, küresel ısınmanın bu yüzyılın sonuna kadar 19’uncu yüzyıla oranla en fazla 2 derece ile sınırlandırılması öngörülüyordu. Oysa dünyanın birçok bölgesinde bu eşiğin aşıldığı görülüyor.
Almanya’da yapılan ölçümler, yeryüzü sıcaklığının 2 dereceden fazla artmış olduğunu gösteriyor. 2018’in ilk 10 ayındaki ölçümlerde, Almanya’daki ısınmanın ilk ölçümlerin yapıldığı 1881 yılına oranla 2,2 derece arttığı sonucu çıktı.
Alman meteoroloji kurumunun verilerine göre, yılın ilk 10 ayındaki ortalama sıcaklık 11,6 derece idi. Bu ise 1881’deki 9,4 derece sıcaklığın oldukça üstünde.
Almanya’da geniş çaplı yeryüzü sıcaklık ölçümleri ilk olarak 1881 yılında yapılmıştı.
Küresel çaptaki sıcaklığın 2 derece ile sınırlandırılmaması halinde dünyanın birçok bölgesinde iklimsel değişikliklerin meydana geleceği tahmin ediliyor. Bu değişiklikler nedeniyle eriyecek olan buzulların okyanus seviyelerini yükselteceği hesaplanıyor.
İklimsel değişikliklerin yüz milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkileyecek felaketlere yol açacağı öngörülüyor. Özellikle ada ülkeleri ile okyanus kıyılarındaki şehirlerin büyük zarar görmesine yol açacak iklimsel değişiklikler, yüz milyonlarca insanın ‘iklim mültecisi’ durumuna düşmesine de neden olacak.
BM İklim Anlaşması, ABD Başkanı Donald Trump’ın geri çekilme kararı nedeniyle ciddi bir belirsizlikle karşı karşıya. Anlaşmanın küresel ısınmaya yol açan sera etkili gaz salınımlarını azaltma noktasında dünya ülkelerine herhangi bir caydırıcı önlem getirmemesi de zayıf noktalarından biri olarak duruyor.