Türkiye’de endüstri ihtiyacın üzerinde, ziraat ihtiyacın bile altında. Daha fazla ekonomik büyüme için yabancı pazarların gerekli olduğu ve bunun için de saldırgan bir dış politika izlenmesi gerektiğine inanıyor.
İç borç da fazla olunca…
Üstünlük teorisini öne sürmesinin sebebi bu.
Geri olduğunu düşündüğü ulusları “medenileştirmek ve dindarlaştırmak” bu yüzden istiyor.
Irkçılık iç politikada bu yüzden tezahür ediyor.
Öncülük tezini lüzumlu gördüğü için, yaratıcılığın gücü de olmayınca.
Bu ruhu sürdürüp deniz aşırı yaymak için, içeride mehteri çalıyor, asker dizisi yapıyor, başkomutan deniyor.
Ruhu kabartmak için her notaya basıyor.
***
O yüzden güç için enerji koridorlarında yer almak istiyor, deniz gücü ve ticareti geliştirmek için “Şangay beşlisi” diyor.
Tabi bu ikisi için çok iyi Deniz Kuvvetleri gerekir.
Türkiye bu politikada ısrarcı olursa, yakın gelecekte Genel Kurmay Başkanları Deniz Kuvvetlerinden olacak.
***
Böyle devam ederse, boğuşacağı şeyler de var tabi.
Önce parçalanan devletleri topluca tanımlamak için ortaya bir terim çıkacak.
Yakın gelecekte bağımsızlığını ilan eden kim varsa, Birleşmiş Milletlerde temsil edilecek.
Çünkü onlara daha fazla satın alma yaptırmak için onları da zenginleştirmeleri gerekiyor.
Eski halleri zenginleri yaşatmak için yeterli değildi.
Yakın gelecekte bağımsızlık ilan eden ülkeler bir araya gelerek konferans bile gerçekleştirecek.
***
Türkiye bunca boğuşmanın arasında, üstünlük teorisini geliştirmek istediği hangi ülke varsa, orada kendi çıkarıyla uyuşan iktidarları destekleyecek.
İşte bu daha fazla paraya ihtiyaç demektir.
Kötü izler bırakmaya mecbur kalacak, örneğin insan ölümüne sebep olmak gibi.
Türkiye’nin başka bir mecburiyeti de bağımsız devletlerdeki diktatörleri desteklemesi olacak.
Daha fazla yardım göndermek zorunda, nakit yeterse onları borçlandıracak.
***
Türkiye hiç istemediğimiz şekilde, hiç içimize sindiremeyeceğimiz Sömürgeci bir Ülkeye dönüşüyor.
Zenginlerin düzeninde bir yandan düzene dâhil olup, diğer yandan zenginlerin düzeni için çalışıp, hem içeride sömürüyü derinleştiriyor hem de dış politikada sömürgeciliğini yayıyor.
Bütün bunlar için aslında sadece fikir ve insana değer vermek yeterli.
Zaten fikir ve insana değer veren, ne içeride ne de dışarıda haksızlığı politikleştirir.
Fikirler topraklardan, insanlar bayraklardan değerlidir.