Başbakan Hüseyin Özgürgün, saatlerin değiştirilmesinin söz konusu olmadığı ısrarına devam ederek, daha önce kullandığı ve sosyal medyada mizah konusu olan “Rum Saati” söylemine bir yenisini daha ekleyerek bu sefer “Başpapaz saati” dedi.
Özgürgün “Saatler aynı şekilde devam edecek. Biz, saatleri ileri veya geri alma noktasında Anavatan Türkiye ile birlikte hareket etme durumundayız. Niye AB ya da Başpapaz’ın saatine uyalım? Böyle bir şey olamaz. Türkiye ile saat farklılaşması düşünmemiz imkansız” diye konuştu.
Hüseyin Özgürgün, özel bir televizyon kanalına açıklamalarda bulundu.
BAŞPAPAZ SAATİ
Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre Özgürgün “Türkiye ile saat farklılaşmasına gitmemiz için çok ciddi teknik alt yapı ve destek almamız lazım. Bunu da karanlığa kurşun sıkmak olarak görüyorum” dedi.
“Türkiye ile neden saat farklılaşmasına gidelim ki?” diye soran Başbakan Özgürgün, “Niye Avrupa Birliği ya da Başpapaz’ın saatine uyalım? Böyle bir şey olamaz” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs’ın kuzeyini tek tanıyanın Türkiye olduğunu ve her çeşit hayata bağlanışın da Türkiye üzerinden olduğunu savunan Özgürgün, “O zaman bizim Türkiye ile saat farklılaşması düşünmemiz imkansız” dedi.
Kıbrıs’ın kuzeyi ile başka ülkeler arasında saat farkı olduğunu, örneğin İngiltere ile de 2 veya 3 saat zaman farkı olduğundan baheseden Özgürgün, sıkıntının, konunun siyasi olarak kullanması olduğunu söyledi.
“OLAY YARATMAYA GEREK YOK”
Çocukların karanlıkta okula gitmemesi için, hükümetin haklı talebi gördüğünü ve gereken kararı aldığını, haklı taleplere karşı da çıkmadıklarını kaydeden Başbakan Özgürgün, yeniden düzenledikleri okul ve çalışma saatlerinin 1 Mart’a kadar bu şekilde uygulanacağını ve o tarihten sonra eski düzene geleceğini, bu kadar olay yaratmaya gerek olmadığını söyledi.
Grevin hak aramak için yapılacağını, saat uygulamasının, haklarda çok gerileme olmuş da hak arayışı yapılıyormuş havasına büründürüldüğünü, bazı kesimlerin de Kıbrıs’ın güneniyle farklılaşmanın olamayacağı gibi değerlendirildiğini anlatan Özgürgün, çalışanların geri alınan bir hakkı olmadığını, çok üzüldükleri trafik kazasının siyasi istismar edildiğini savundu.
“Bırakırsın sendikacılığı, parti kurarsın, gelirsin halktan oy istersin”
Hükümetin çoğunluk adına ülkeyi yönettiğini, şuanda 27 milletvekiliyle çoğunluğun hükümeti olduğunu ve sandıkta değiştirileceğini savunan Özgürgün, “Hükümeti nasıl götürüsün, gelirsin örgütlenirsin, bırakırsın sendikacılığı, parti kurarsın, gelirsin halktan oy istersin” dedi.
Herkesin yasal ve Anayasal çerçevede kalması gerektiğini söyleyen Özgürgün, “Başbakanlığın kapısını kırarak, suç işleyerek, devlet malına zarar vererek, acıları ve çocukları istismar edip, binlerce çocuğu siyasi istismar aracı yapıp, kullanmak hiç kimseye fayda getirmez. Üstelik ülkedeki tansiyonu yükseltmekten başka işe yaramaz” diye konuştu.
Özgürgün aklıselim çağrısı yaptı, sorumluluk bilinci içinde gerginliği sakinleştirmek adına sessiz kaldıklarını savundu.