Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Kıbrıs sorununa ilişkin görüşmelerin yeniden başlaması ve Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin kararların Türkiye tarafından alınacağını söyledi.
Hristodulidis, TC Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la yaptığı görüşmeye de değinerek, “Kıbrıslı Türklere yönelik Güven Yaratıcı Önlemlere ve aynı zamanda Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye arasında Güven Yaratıcı Önlemlere hazır olduğunu ifade ettim” dedi.
Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Kıbrıs sorununa ilişkin beşli gayrı resmi toplantının ardından Cenevre’de yaşananlara ve AB liderleriyle neler görüştüğünü ilişkin ilk değerlendirmeyi Euronews’e yaptı .
Türkçeleştirdiğimiz röportajın tamamını yayınlıyoruz:
MARIA Psara, EURONEWS: Sonuncusuyla başlamak istiyorum Sayın Başkan. Avrupa kurumlarının başkanları ile görüşmeleriniz nasıl geçti?
Dün Cenevre’de gerçekleşen toplantının ardından çok iyi ve verimli toplantılar oldu. Buradan başlamak gerekirse, Avrupa Birliği’nin katılımı, Avrupa Birliği’nin müdahalesi, hem Avrupa Konseyi Başkanı’nın telefon iletişimi, hem de Komisyon Başkanı ve Konsey Başkanı’nın ortak mektubu, konferans başlamadan hemen önce Avrupa Birliği’nin Kıbrıs sorunundaki rolü ve ilgisi konusunda bir referans noktasıydı ve dün Cenevre’deki konferansta özellikle önemli gördüğüm bir şeydi. Genel Sekreter’in ifadesiyle 2017’den bu yana ilk kez olumlu gelişmeler gördüğümüz bir konferans.
EURONEWS: Ve bu çok ama çok önemli. Avrupa Birliği’nin sadece müzakere süreci bağlamında değil öncesinde ve sonrasında da aktif bir rol oynamaya kararlı olduğunu görüyorsunuz.
Evet görüyorum ve özellikle mutluyum çünkü Avrupa Birliği bizim tarafımızdan iki şeyi görüyor: güvenilirliğimizi, siyasi irademizi ve aynı zamanda Kıbrıs Cumhuriyeti’nin daha geniş dünyada oynadığı rolü.
Kıbrıs Cumhuriyeti sadece Kıbrıs sorunu değildir, Kıbrıs Cumhuriyeti – ki bu konuyu az önce Avrupa Konseyi Başkanı ile de görüştüm – Kıbrıs’ta çözümden sonra da üye devlet olmaya devam edecek bir devlettir ve örneğin bölgede oynadığı rolü daha da güçlendirebilmelidir. İşte bu bağlamda Avrupa Birliği’nin bu yoğun ilgisi söz konusudur.
Tekrar ediyorum, bu mektup Kıbrıs sorunu ve müzakerelerin yeniden başlaması için bir referans noktasıdır.
MARIA Psara, EURONEWS: Türkiye’nin beş taraflı görüşmelerdeki rolü neydi?
Türkiye’nin oldukça belirleyici bir rolü olduğunu biliyorsunuz ve bunu herkes biliyor, söylememe gerek yok, görüşmelerin yeniden başlaması ve Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin kararlar Türkiye tarafından alınacaktır. Memnunum çünkü dün, Avrupa Birliği’nden gelen ve çok önemli olduğunu düşündüğüm mektuba ek olarak, Genel Sekreter’in kişisel temsilcisini atama kararı aldık.
Bunun ötesinde, bir sonraki toplantının Temmuz ayında yapılması konusunda mutabakata vardık. Ancak biliyorsunuz, nelerden kaçınıldığı da çok önemli.
Dolayısıyla sadece olumlu şeyler değil, aynı zamanda Türkiye’nin rolünün çok önemli olduğu bu büyük çabada kaçınılan şeyler de var.
Ve Türkiye’den Avrupa’ya yönelik olarak gördüğümüz bu güçlü ilgiye gelmek istiyorum. Son olarak savunma alanında, Avrupa Birliği mimarisinin güçlendirilmesi konularında Brüksel’de yaptığımız görüşmelerle ilgili olarak, Avrupa-Türkiye meselelerinde ilerlemeye, somut ilerlemeye yönelik artan bir ilgi görüyoruz ve bizim mesajımız ve Avrupa Birliği’nin mesajı nettir: tüm bunlar Kıbrıs meselesinde somut gelişmelerle değerlendirilebilir.
MARIA Psara, EURONEWS: Türk Dışişleri Bakanı Sayın Fidan ile bire bir görüştünüz, bu görüşmede biraz farklı bir hava vardı. Tam olarak ne söylediniz?
Genel Sekreter ve Sayın Tatar’ın yanı sıra Yunanistan ve İngiltere temsilcilerinin de hazır bulunduğu genişletilmiş görüşme sırasında konuşma fırsatı bulduğum Sayın Fidan ile sosyal bir toplantı gerçekleştirdik.
Orada özlü bir görüşme yaptık, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin örneğin Kıbrıslı Türklere yönelik Güven Yaratıcı Önlemlere ve aynı zamanda Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye arasında Güven Yaratıcı Önlemlere hazır olduğunu ifade ettim.
Ve kendisine hitaben, Nisan 2024 sonuçlarında açıkça kaydedildiği üzere, Kıbrıs sorununda somut gelişmeler olduğu takdirde ve tekrar ediyorum, Avrupa-Türkiye ilişkilerinde olumlu gelişmeler görmeye hazır olduğumu ifade ettim.
MARIA Psara, EURONEWS: Sizi Avrupa Savunması konusuna geri götürmek istiyorum. Zirvenin teması elbette rekabetçilik olacak, ancak savunma ağırlıklı olacak. Sizin için başarılı bir Zirve, yani savunma konusunda sizi tatmin edecek bir sonuç ne olurdu?
Haklı olarak yarın ana konunun rekabet gücü olacağını söylediniz. Ancak Komisyon Başkanı’nın Savunma konularına ilişkin Beyaz Kitap sunumu hakkında da konuşacağız. Savunma ve rekabet gücü birbiriyle bağlantılı.
Nasıl bağlantılılar? Avrupa Birliği’nin büyük hedefi ve stratejik özerkliği ile. Eğer rekabet gücünüz yoksa, eğer rekabet gücünde güçlü bir Avrupa Birliği değilseniz, eğer güçlü bir savunmanız yoksa stratejik özerkliğe sahip olamazsınız. Bizi bu yöne iten koşullar olmasına rağmen, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin diğer Üye Devletlerle birlikte uzun süredir ilerleme ihtiyacını tartışıyor olmasından memnuniyet duyuyorum.
Beyaz Kitap Komisyon Başkanı tarafından sunulacak ve Haziran ayında savunma konularında daha derinlemesine bir tartışma yapacağız. Biliyorsunuz, 26 Üye Devletin bu kararları aldığı bir dönemde, Ukrayna konusunda bir Üye Devletin dışarıda bırakılmasını olumlu bulmuyoruz, bu olumlu olmayan bir emsal teşkil ediyor, ancak savunma konularında 27 Üye Devletin nihayet ilerleme yönünde güçlü bir istek duyduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum.
MARIA Psara, EURONEWS: Aynı zamanda Orta Doğu’da da gelişmeler var. Ateşkes fiilen çöktü ve ben de size Trump’ın tüm bu ivmenin tam tersi ve karşıtı olduğu bu bölgedeki bu tarihi anda Avrupa Birliği’nin rolünü sormak istiyorum.
Sorunuz için teşekkür ederim, çünkü Avrupa Konseyi Başkanı ile görüştüğümüz konulardan biri de ateşkes. Sadece Orta Doğu’daki ateşkesin çökmesi değil, aynı zamanda Suriye’deki gelişmeler de söz konusu. Geçtiğimiz hafta, örneğin yeni bir göç dalgası yaratan kabul edilemez olaylar gördük. Bunlar komşu devletler için sorunlar ve zorluklar yaratıyor. Ve görüyoruz ki – ya da en azından bölgedeki değerlendirme bu yönde – Amerika Birleşik Devletleri’nin ilgisi eskisi gibi değil.
Dolayısıyla Avrupa Birliği olarak bu boşluğu doldurma yükümlülüğümüz var.
Günün sonunda Avrupa Birliği’nin komşuluk bölgesinden bahsediyoruz ve bu Ocak 2026’da başlayacak olan Kıbrıs Dönem Başkanlığı’nın temel önceliklerinden biridir. Bugün Avrupa Konseyi Başkanı ile bu konuyu görüştük ve Kıbrıs Dönem Başkanlığı olarak ilgiyi göstermek amacıyla Kıbrıs’ta özel bir oturum da düzenleyeceğim. Bu bağlamda Avrupa Konseyi Başkanı’nın son Arap Ligi toplantısına katılmasını da memnuniyetle karşıladım. Avrupa Birliği olarak orada bulunmak çok önemliydi.
MARIA Psara, EURONEWS: Ukrayna konusunda müzakere masasındayız ama henüz o noktada değiliz Başkan ve AB’nin Ukrayna’daki savaşta ateşkesin kalıcı hale getirilmesiyle ilgili olarak etkisini arttırıp arttıramayacağını merak ediyorum.
Ukrayna’da, Avrupa sınırlarında yaşanan gelişmeler Avrupa Birliği’ni doğrudan etkiliyor ve Avrupa Birliği olarak evet, bir rol talep etmeliyiz çünkü kimse bize bir rol vermiyor.
Ukrayna Cumhurbaşkanı ile bir telekonferans gerçekleştireceğiz. Bazı olumlu gelişmeler var gibi görünüyor ve Avrupa Birliği, eğer isterseniz, nihai bir anlaşmayı güvence altına almayı kabul edebilecek tek birliktir. Dolayısıyla bizim de oynayacak bir rolümüz var. Yapmamız gereken çok daha büyük bir rol üstlenmektir.
MARIA Psara, EURONEWS: Çok teşekkür ederim Sayın Başkan. İyi şanslar!