Hindistan’da 900 milyon seçmen 39 günlük seçime gidiyor

Toplam seçmen sayısı 900 milyon olan Hindistan’da anketlerin favorisi Başbakan Modi. Yedi aşamada yapılan seçim 19 Mayıs’a kadar sürecek. Seçimler, “tarihin en büyük seçimi” olarak nitelendiriliyor.

Hindistan’ın 39 gün sürecek parlamento seçim süreci başladı. Seçimler kapsamında yaklaşık 900 milyon seçmen oy kullanacak.

Oylar bölgelere yerleştirilen elektronik oy kullanma makinalarında kullanılıyor. Hindistan’da bu sistem ilk kez 1982 yılında denenmişti.

Ülkenin nüfusu ve coğrafi büyüklüğünden ötürü, seçim süreci yedi aşamadan oluşuyor. Seçimin Perşembe günü başlayan ilk aşamasında 142 milyon seçmen oy kullanabilecek. 11 Nisan-19 Mayıs arasındaki süreçte 543 seçim bölgesinde binlerce parti ve aday ülke ve bölgelerinin geleceğini belirlemek için yarışacak. Hindistan’da yaklaşık 2 bin 300 kayıtlı siyasi parti bulunuyor. Sonuçların 23 Mayıs’ta açıklanması bekleniyor.

Anketler Başbakan Narendra Modi’yi favori olarak gösterse de, işsizlik ve taşra yoksulluğu sorunlarından muzdarip olan Hint toplumunun Modi’yi koltuğundan edecek bir tercihte bulunması da ihtimaller dahilinde. Anketlerde Modi’yi muhalefet partisi Hint Ulusal Kongresi (INC) lideri Rahul Gandhi takip ediyor. INC, Hindistan’ı ülke 1947’de bağımsızlığını kazandığından itibaren yaklaşık yarım yüzyıl yönetmişti.

Başbakan Modi, sabah saatlerinde Twitter üzerinden bir açıklama paylaştı. Açıklamasında “rekor sayıda seçim katılımı” sağlanması çağrısı yapan Modi, “Özellikle genç ve ilk kez oy verecek olan seçmenleri, seçime geniş katılım sağlamaya çağırıyorum” dedi.

Modi, Hindistan Başbakanlığı görevini 2014 yılından bu yana sürdürüyor. 2014 seçimlerinde Modi’nin temsil ettiği Hindistan Halk Partisi (BJP) koltukların 282’sini kazanarak onlarca yıl sonra ilk kez tek başına iktidara gelen ilk parti olmuştu.

Şiddete karşı yoğun güvenlik önlemleri

Güvenlik güçlerinin, son dönemde yaşanan olayları dikkate alarak, seçim sürecinde şiddet tehlikesini bertaraf etmek amacıyla yoğun önlemler aldığı belirtildi.

Salı günü aralarında yerel bir siyasetçinin de bulunduğu beş kişi, Maoist muhaliflerin düzenlediğinden şüphelenilen bombalı saldırısında yaşamını yitirmişti. Aynı gün Jammu ve yoğun olarak Müslümanların yaşadığı Keşmir eyaletlerindeki saldırılarda da iki kişi ölmüştü.

Pakistan gerginliği

Anket şirketleri Modi’nin Pakistan gerginliği esnasındaki sert tavrının partisi BJP’ye desteği arttırdığını söylüyor.

Hindistan ve Pakistan arasındaki tansiyon, 14 Şubat’ta Keşmir’in Hint kontrolündeki topraklarında düzenlenen bombalı saldırıda 40 Hint askerin hayatını kaybetmesinin ardından yükselmişti. Saldırıyı Pakistan merkezli Ceyş-i Muhammed örgütü üstlenmişti. Söz konusu saldırıdan 12 gün sonra Hint savaş uçakları, Pakistan’ın kuzeybatısında bu örgüte ait olduğunu belirttiği bir kampı vurdu. Bu hava operasyonu, Hindistan’ın 1971’den beri Pakistan’ın Keşmir dışındaki topraklarına düzenlediği ilk saldırı oldu. Ertesi gün ise Pakistan ve Hindistan, Keşmir bölgesi üzerinde birbirlerinin savaş uçaklarını düşürdüklerini duyurdu. Hindistan ve Pakistan’ın 1947’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanmasından bu yana iki ülke bu bölge yüzünden şimdiye kadar 3 kez savaşa girdi.

Hindistan’da yaklaşık 1,3 milyar kişi yaşıyor. 2011’de yapılan nüfus sayımına göre, Hindular Hindistan nüfusunun yaklaşık yüzde 80’ini oluştururken, Müslümanlar ise yüzde 14’ünü oluşturuyor. Nüfusun geri kalan yüzde 6’lık diliminde ise Hristiyanlar, Sikhler ve diğer dini azınlıklar bulunuyor.