• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Çarşamba, Aralık 10, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
13 °c
Nicosia
14 ° Per
14 ° Cum
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör

“Halkın sıradan ve gariban ozanı”: Ahmed Arif[*] – Temel Demirer

Temel Demirer Temel Demirer
26 Ağustos 2022
Okuma Süresi: 7 dk
A A
0
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

“Bir şair: Ahmed Arif

Toplar dağların rüzgârlarını

Dağıtır çocuklara erken.”[1]

“Sosyalist Türk şairi”[2] tahrifatına karşın TKP’li, baba tarafından Kerküklü, ana tarafından Erbil Kürdû; şiirindeki derinlikle; dizelerinde hesap soran; öfkenin, inceliklerin şairidir O…

Yaşamı, düşlerine tıpatıp uygundu: Yalansız dolansız; dürüstçe dik durup, diklenen; her daim haksızlığın karşısına çıkan; emek ve eşitlikten yana “deli-kanlı”lığı yaşam praksisine/ felsefine tahvil eden; sözünü esirgemeyendi şiirlerindeki gibi…

Yarattığı her dize yaşadıklarının izini taşırken; şiirinde adaletsizliğe, namussuzluğa, eşitsizliğe, haksızlığa karşı isyanı dillendiren direncin şiiriydi ve sevgiliye bahar gülleri takmayı düşleyecek denli tutkunu; “Ve ben şairim./ Namus işçisiyim yani/ Yürek işçisi,” haklılığıyla…

Ve en önemlisi de şu dizelerindeki ısrarla: “Öyle yıkma kendini/ Öyle mahzun, öyle garip./ Nerede olursan ol,/ İçerde, dışarda, derste, sırada,/ Yürü üstüne üstüne,/ Tükür yüzüne celladın,/ Fırsatçının, fesatçının, hayının/ Dayan kitap ile/ Dayan iş ile./ Tırnak ile, diş ile/ Umut ile, sevda ile, düş ile/Dayan rüsva etme beni.//

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,/ Namuslu, genç ellerinle./ Kızlarım,/ Oğullarım var, gelecekte,/ Her biri vazgeçilmez cihan parçası./ Kaç bin yıllık hasretimin koncası,/ Gözlerinden,/ Gözlerinden öperim,/ Bir umudum sende,/ Anlıyor musun?”

* * * * *

“Umutsuzluk yasak”tır Onun kitabında; Veysel Öngören ile söyleşisinde ifade ettiği üzere: “Umutsuzluğa düşmek bir devrimciye yasaktır… Çünkü devrimcinin kendisi, insanlığın yarını ve umududur. Bir kural, bir ilkedir bu. Namussuzluğun, alçaklığın egemen olmadığı, soylu, güzel ve onurlu bir dünya, bu temel ilke üzerinde kurulur.”[3]

Onun şiiri emekçilerin, Kürt insan(lar)ının yaşamı iç içe iken; dizeleriyle zulme uğrayanların umudunu nasıl yeşertip, direnme gücü verdiği herkesin (b)ilgisi dahilindedir.

“Ama”sız, “fakat”sız yalın dizeleriyle, unutturulmak istenen tarihin altını çizip, toplumsal bilincin beslenmesine katkı sağlamıştır.

Şu örnekten üzere: “Öğretmen, ‘Bak Ahmed Abi, anamla ilgili bir anım var, sana onu anlatayım. Hapisten çıktık, bizim evde oturuyoruz… Hep birlikte hapis yatmışız… Anam, ‘Oğlum bırakın bu dedikoduları’ diyor ‘Ev bark sahibi olun, bir işe girin’. Arkadaşlardan biri bir gün, ‘Bak teyze, sana bir şiir okuyayım’ dedi ve senin kitabını çıkardı. Başladı ‘Otuz Üç Kurşun’u okumaya… Anam ne dedi biliyor musun? ‘Girin ulan, hepiniz hapse girin, ben hepinize bakarım…’ Anam ondan sonra bu olayın hikâyesini ayrıntılı olarak anlattı bize…’ der!”[4]

Bir şey daha: Hapishaneye götürülmek üzere elleri kelepçeli iki yanında iki jandarma trene biner kompartımana oturturlar. Ardından yanlarına öteki yolcular da gelip oturur. Yolculardan biri döner ellere kelepçeli Ahmed Arif’e bakarak sorar: – Suçun ne, neden gidiyorsun hapishaneye? Yanıtlar: -Sevdadandır… diye.

1955’te sevdalandığı Leyla Erbil’e mektubunda da şöyle anlatır mücadelesini: “Yaptığımız ne ki, kimselerin karnında açlığı, ayağında yalınlığı ve sırtında çıplaklığı kalmasın diye ömrümüzden bir parça vermek. Hepsi bu”[5]  ve “Üsküdar’dan bu yan lo kimin yurdu?” sorusuyla Asi Fırat’ı, Hamravat Suyu’nu, Mengene Dağı’nı serer gözlerimizin önüne…

Halkı, gözbebeğidir Ahmed Arif’in. Onların aşına, ekmeğine göz koyan “kapitalist ahlâksızlıklara” ve “burjuva üçkâğıtçılarına” öfkelidir. Halkını onlarla mücadele etmeye çağırır, “…Tükür yüzüne celladın, fırsatçının, fesatçının, hayının…” diye.

* * * * *

Burada durup sözü, Siverekli bir Kürt şaire, Hicri İzgören’e bırakalım:

“Hayat dediğimiz koca bir kara kutudur. Tüm hikâyelerimiz orda saklıdır. Birey ya da toplum açısından fark etmez. Bazen tersten eser rüzgâr. İzlediğimiz her görüntü, dinlediğimiz ya da dillendirdiğimiz her söz anlamını yitirmiş gibi olur. Şarkımızı, şiirimizi, sevdamızı unutmuş gibi oluruz. Ancak en zor durumda bile bizi yalnız bırakmayan bir umut vardır…

İnsan umutsuz edemez, günlerin getirdiği acı ve hüzün de olsa, yanı başımızda umut duyumsatıyorsa kendini, sorun da zorluk da bu hayata vız gelir.

İnsanlık en çok ihtiyaç duyduğu zamanda uzanmış bir yardım eli gibidir ama bu el dışarıdan değil, kendi içimizden uzanan duygu yüklü bir eldir. İnsana dair duyuş ve düşünce biçimlerinin en güçlüsü, en görkemlisidir. Adı umuttur. Onun üzerine nice kitaplar yazılmış, şarkılar bestelenmiş, şiirler söylenmiştir.

Bazen masamızın üstü gibi zihnimizin darmadağınık olduğu bir zamanda, aralık kalmış bir kapıdan sızan serin bir rüzgâr gibi gelir… Adı umuttur. Hoş gelmiştir. Bize düşen onu en güzel şekilde ağırlamak, konuk etmektir. Bize düşen artık onun adına uygun sevda ile bir şiir mırıldanmaktır A. Arif gibi…

Adı umuttur. Tarifi zordur ve hep en zor zamanda gelmeye meyillidir. Tüm yolların kesildiği anlarda, yöntemlerin çuvalladığı zamanlarda gelir. Ne duygularımızın ufuk çizgisi ne de aklımızın kısır döngüsü engelleyemez onu. Gelir tıklatır kalbimizin kapısını. Adı umuttur.”[6]

* * * * *

Sonrası da Onun “Terketmedi Sevdan Beni” dedirten dizelerindedir![7]

“Seni, anlatabilmek seni./ İyi çocuklara, kahramanlara./ Seni, anlatabilmek seni,/ Namussuza, haldan bilmez,/ Kahpe yalana.” ? “Art-arda kaç zemheri,/ Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu./ Dışarda gürül-gürül akan bir dünya…/ Bir ben uyumadım,/ Kaç leylim bahar,/ Hasretinden prangalar eskittim./ Saçlarına kan gülleri takayım,/ Bir o yana,/bir bu yana…”

“Seni, bağırabilsem seni,/ Dipsiz kuyulara,/ Akan yıldıza,/ Bir kibrit çöpüne varana,/ Okyanusun en ıssız dalgasına/ Düşmüş bir Kibrit çöpüne.” ? “Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,/ Yitirmiş öpücükleri,/ Payı yok, apansız inen akşamdan,/ Bir kadeh, bir cıgara, bir dalıp gidene, Seni, anlatabilsem seni…/ Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır/ Üşüyorum, kapama gözlerini…”

“Bunlar,/ Engerekler ve çıyanlardır,/ Bunlar,/ Aşımıza, ekmeğimize/ Göz koyanlardır,/ Tanı bunları,/ Tanı da büyü”…

“Biz ki yarınıyız halkın,/ Umudu, yüz akıyız,/ Hıncı, namusu./ Şafakları,/ Taa şafakları/ Hey canım,/ Kalbim, dinamit kuyusu”…

“Nerede bir can ölse,/ oralı olur yüreğim./ Olmalı zaten./ Olmazsa insan olmaz yüreğim”…

“Çiçek gibi insanların kalbini kırdınız,/ Bahçeleriniz bahar görmesin”…

* * * * *

Özetin özeti: Hem mecazi hem somut anlamda prangalar eskiten toplumcu gerçekçi şiirin usta şairlerindendi. Özgün, tutkulu, müthiş ezgili dizeleri kaleme aldı; duru bir dille, “Üşüyorum kapama gözlerini,” dedi.

“Şiir, bana sevinç, mutluluk vermiyor. İçinde boğulacağım acılar veriyor… Ama eğer şiirlerim, düşünceler ve yürekler arasında bir ilişki, bir bağ kuruyorsa, o zaman mutlu oluyorum,” diye eklerken, yaşamının özü: “Vurun ulan vurun, ben kolay ölmem,” dizeleriydi…

Kolay mı? Refik Durbaş ile söyleşisinde, “Ben büyük değilim. Halkımın sıradan ve gariban bir ozanıyım. Lütfen bunu belirt. Buna inanıyorum ve onur duyuyorum. Bazı adamlar ‘Son elli yılın en iyi kitabını ben yazdım,’ diyorlar. O kendi iddiası muhteremin. Nâzım Hikmet’in memleketinde böyle laflar edilir mi?”[8] diyecek kadar mütevazı iken; dizeleriyle her gün yeniden doğan büyük ve yüreğe dokunan şairdi; ‘Hasretinden Prangalar Eskittim’, ‘Anadolu’, ‘Adiloş Bebenin Ninnisi’, ‘Otuz Üç Kurşun’ ve daha nicesiyle hayat(ları)mıza süzülen sesti O…

Ona dair son söz de yine kendi dizelerinden olsun: “Ömrümüz çelimsiz, kısa./ Çabamız korkunç ama.”

18 Haziran 2022 09:42:52, İstanbul.

N O T L A R

[*] Kaldıraç Dergisi, No:253, Ağustos 2022…

[1] Cemal Süreya.

[2] Okan Toygar, “Halka Adanmış Bir Yürek”, Cumhuriyet, 2 Haziran 2021, s.2.

[3] aktaran: Lâtife Metli Türkyılmaz, “Anlatabilmek Seni”, Birgün, 3 Haziran 2021, s.15.

[4] Refik Durbaş, Ahmed Arif Anlatıyor: Kalbim Dinamit Kuyusu, Cumhuriyet Kitap., 2. Baskı, 2009.

[5] Leylim Leylim Ahmed Arif’ten Leyla Erbil’e Mektuplar, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., 10. Baskı, 2016, s.72-73.

[6] Hicri İzgören, “Adı Umuttur”, Yeni Yaşam, 24 Mart 2022, s.10.

[7] Ahmed Arif, Hasretinden Prangalar Eskittim, Bilgi Yayınevi, 1968.

[8] https://www.cafrande.org/ahmed-arif-hasretinden-prangalar-eskittim-kitabının-yayınlanma-öyküsünü-anlatıyor/

Temel Demirer

Temel Demirer

Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek!” diyen(lerin) safında ·Okur yazarım...

Barış (mı dediniz?!)*
Temel Demirer

Barış (mı dediniz?!)*

Gazedda
15 Nisan 2024
Devrimci siyasetin önemi[*] | Temel Demirer
Temel Demirer

Devrimci siyasetin önemi[*] | Temel Demirer

Temel Demirer
8 Nisan 2024
Savaş başladı, etkileri Suriye ve Gürcistan’da da görülecek
Temel Demirer

III. Dünya Savaşı güzergâhında… [1] | Temel Demirer

Temel Demirer
2 Nisan 2024
Ders kitaplarına girecek bir soykırım vakası | Raz Segal | Vesaire
Temel Demirer

Filistin hep vardı, var, varolacak da[1] | Temel Demirer

Temel Demirer
19 Aralık 2023
Devam Et
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • KİTAP & KÜLTÜR & SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • KARŞI AKIM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • YAZARLAR
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.