“Umudu alışkanlık haline getirmiş kişi öncelikle, belli hislerden zevk alan biri değildir, gelecekle ilgili olumlu eylemlerde bulunma ve olumlu tepkiler verme eğiliminde olan kişidir. Umutlu kişi bu yanıyla iyimsere benzese de, umut erdemini pratiğe geçiren kişi, iyimserden farklı olarak, her şeyin mutlaka iyiye gideceğini varsaymaz. Nitekim umudu muhafaza etmenin daha değerli olduğu durumlar, tam da gidişatın iç karartıcı göründüğü durumlardır. Umutlu kişi ayrıca, iyimserlerin yapmaya pek yanaşmadığı bir şey olarak, potansiyel bir felakete uçurumdan aşağıya bakar gibi bakabilmelidir. Son olarak, iyimser mizaçlı kişi neşeli tabiyatını gerekçelendirme ihtiyacı duymaz, daha doğrusu bunu yapmazken, umutlu kişi umudunu gerçekleştirebilmelidir.”
İyimser Olmayan Umut, Terry Eagleton – Syf 84, Ayrıntı