Solda toparlanmaya ve güç birliği oluşturmaya ihtiyaç duyulan ve bu yönde çalışmalar yaptığımız bir dönemde bunları yazmak istemezdim.
Ancak TDP eski Başkanı Sn Cemal Özyiğit’in seçim öncesi süreçte yürütülen solda güç birliği çalışmaları ile ilgili kamuoyunu yanıltıcı söylemlerde bulunmaya ısrarla devam etmesi, yaptığı her açıklama da “Sol Hareket’le defalarca görüştük, olmadı” diyerek neden olmadığını açıklamaması, bu açıklamayı yapmamı zorunlu kılmıştır.
Öncelikle “defalarca görüşme” konusuna değinmek istiyorum. Çünkü niyet bakımından önemli bir noktadır.
Biz güç birliği ile ilgili çalışmalara Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde başladık. Yani seçim üstü bir çalışma değildi. Sn Özyiğit ve TDP MYK’sından arkadaşlara, Sn Akıncı’nın adaylığı çerçevesinde sağlanan birlikteliği, seçim sonrası dönemde de devam ettirmek için bir formül oluşturma önerisinde bulunduk ve bunun için randevu talep ettik. Aldığımız cevap “Cumhurbaşkanlığı seçimleri geçsin konuşalım” oldu.
Siyasi tarihimizin en ağır müdahalelerinin yaşandığı ve solda güç birliğinin daha da önem kazandığı seçim sonrasında yine toplantı için randevu talebinde bulunduk. Aldığımız cevap, “size döneceğiz” oldu. Üzerinden aylar geçti. Aradık. Güç birliği için randevu talebimizi yineledik. Aldığımız cevap “size döneceğiz” oldu.
Üzerinden aylar geçti. Yine aradık. Randevu talebimizi yineledik. Aldığımız cevap “Kongremiz var, kongre öncesi resmi görüşme yapamayız. Ama madem çok ısrarcısınız bir gave içelim” oldu.
Sn Özyiğit ile “bir gave” içtik. Kendisine güç birliğinin önemini ve bu yönde birlikte çalışma yapmamız gerektiğini, buna hazır olduğumuzu söyledik. Aldığımız cevap “Kongreyi atlatalım da konuşuruz oldu”.
TDP kongresi sonrası yine aradık. Görüşme talebinde bulunduk. Aldığımız cevap, “size döneceğiz” oldu.
Görüldüğü gibi TDP ile randevu taleplerimiz kabul görmediği için resmi hiçbir görüşme gerçekleştiremedik. Dolayısı ile “defalarca görüştük, olmadı” denmesi doğru değildir.
Sn Özyiğit ile içtiğimiz “bir gave” esnasında güç birliği ile ilgili kendisine şu önerilerde bulunduk.
1-Çatı partisi oluşturalım, bir araya gelelim. Kabul görmez ise 2-TDP etrafında bir demokrasi ittifakı oluşturalım, seçimlerde birlikte hareket edelim. “Yada sizin bir öneriniz varsa onu da konuşmaya hazırız” dedik.
Yaptığımız önerilerin hiçbiri TDP MYK’sı tarafından kabul edilmedi. Bizlere herhangi bir güç birliği teklifi için geri dönüş de yapılmadı.
Şunu da not etmekte fayda var. Seçimlerden az bir süre önce Sol Hareket olarak sosyal bir buluşma organize ettik. Yemekli bir buluşma gerçekleştirdik.
Bu yemek de Sn Tufan Erhürman, Sn Erdoğan Sorakın, Sn Cemal Özyiğit, Sn Halil Hızal, Sn Murat Kanatlı, Sn Halil Karapaşaoğlu ve Sol Hareket’ten, ben, Besim Baysal, Orhan Erönen, Semen Saygun ve Hüseyin Demirel hazır bulundu.
Ülkenin içinde bulunduğu durumu birlikte değerlendirdik ve güç birliği için nasıl bir çalışma yürütülebilir üzerine konuştuk. Sol Hareket olarak, ortak bir muhalefet programı oluşturmak ve en geniş demokratik birliği sağlamak için Ortak bir Çalışma Grubu oluşturmayı önerdik. Kabul görmedi.
Seçimlere çok az bir süre kala, yine TDP ile görüşme talebinde bulunduk. Görüşme talebimiz yine kabul edilmedi.
TKP konusunda ise şunu belirtmekte fayda var. TKP ile yaptığımız görüşmeler de, her türlü güç birliğine hazır olduklarını, bu yönde bize “açık çek” verdiklerini söylediler. TDP yöneticilerine TKP’nin bu tavrını defalarca ilettik. Ancak bu konuyu konuşmadılar bile.
Sonuç itibarı ile solda güç birliği oluşturulamamasının en büyük sorumlularından biri TDP MYK’sıdır.
TDP’nin seçimler de yaşadığı başarısızlığın sorumlusu da ne Akıncı, ne de sandığı boykot edenlerdir.
Sorumlu her türlü güç birliği çabalarını ve önerilerini elinin tersi ile iten TDP MYK’sıdır.
Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada solda güç birliği ve en geniş demokratik birlik için çalışmaya devam edeceğiz.
Kamuoyunun bilgisine..