Grönland‘da meydana gelen heyelan ve mega tsunaminin, tüm Dünya’nın dokuz gün boyunca “titreşmesine” neden olduğu açıklandı.
Science Dergisi‘nde yayımlanan bilimsel araştırmaya göre, Eylül 2023’te iklim krizinin tetiklediği sismik olay, dünyanın dört bir yanındaki deprem sensörleri tarafından tespit edildi. Deprem bilimciler, alışılmadık ve şimdiye dek benzeri görülmemiş sinyali Arktika’dan Antarktika‘ya kadar her yerdeki sensörlerden izlediklerini açıkladı.
“Şaşkına dönmüştük, sinyal daha önce kaydedilenlerden farklıydı. Depremlerde tipik olan frekans açısından zengin uğultu yerine, bu yalnızca tek bir titreşim frekansı içeren monoton bir uğultuydu. Daha da şaşırtıcı olanı, sinyalin dokuz gün boyunca devam etmesiydi.”
Sismik hareketi başlangıçta bir USO (tanımlanamayan sismik nesne) olarak nitelendiren bilim insanları, sinyalin kaynağını Grönland’ın Dickson Fiyordu’ndaki büyük bir heyelana kadar takip etti.
Buna göre; 10 bin olimpik yüzme havuzunu dolduracak kadar büyük bir kaya ve buz hacmi fiyordun içine daldı ve 200 metre yüksekliğinde bir mega-tsunamiyi ve dokuz gün boyunca yaklaşık 10 bin kez ileri geri çalkalanmaya devam eden buzlu fiyortta, “su yüzeyi salınımı” (seiche) olarak bilinen bir fenomeni tetikledi.
İklim krizinin etkisi
Tsunaminin oluşturduğu dalgalar, 40 yıldan beri Dünya’nın herhangi bir yerindeki en yüksek dalgalar olarak belirtiliyor.
Sismik olayın üzerinde çalışan 15 ülkedeki 40 kurumdan 66 bilim insanı, bunun küresel ısınmanın halihazırda gezegen ölçeğinde etkilere sahip olduğunu ve sıcaklıklar hızla arttıkça daha önce istikrarlı olduğuna inanılan yerlerde büyük heyelanların mümkün olduğunu gösterdiğini belirtiyor.
Heyelan ve mega tsunami ilk olarak Doğu Grönland‘da kaydedilse de küresel ısınmadan en hızlı etkilenen Artktik bölgelerde benzer sismik olaylar daha küçük ölçekte, Batı Grönland, Alaska, Kanada, Norveç ve Şili‘de görülmüştü. Ancak bu boyuttaki bir fenomen, ilk kez kaydediliyor.
Raporun baş yazarı olan Danimarka ve Grönland Jeolojik Araştırması‘ndan Dr. Kristian Svennevig, “Bu olağanüstü olay, Doğu Grönland’ın heyelanlar konusunda kesinlikle çevrimiçi hale geldiğini gösteriyor. Dalgalar, deniz seviyesinde en az 200 yıllık ıssız bir İnuit bölgesini yok etti ve en az iki yüzyıldır buna benzer bir şey olmadı.”
Heyelandan 70 km uzaklıktaki Ella Adası‘ndaki bir araştırma istasyonunda çok sayıda kulübe yıkıldı. Yerleşke, iki yüzyıl önce kürk avcıları ve kaşifler tarafından kurulmuştu ve bilim insanları ile Danimarka ordusu tarafından kullanılıyordu. Ancak tsunami sırasında boştu.
Dickson Fiyordu, turistik yolcu gemileri tarafından yaygın olarak kullanılan bir rota üzerinde. Geçen eylül ayında da 200 kişi taşıyan bir gemi fiyorda yakın Apefiord’da mahsur kalmıştı. Gemi, tsunami vurmadan sadece iki gün önce dört ila altı metrelik dalgalardan kurtarılmıştı.
Svennging, “Burada hiçbir insana hiçbir şey olmaması tamamen şans eseriydi. Bilimsel olarak keşfedilmemiş sulardayız, bir tsunaminin bir yolcu gemisine ne yapacağını gerçekten bilmiyoruz” dedi.
Araştırmacılar, tsunami dalgasının birkaç dakika içinde yedi metreye düştüğünü ve Danimarka ordusunun fiyordu fotoğrafladığı günlerde birkaç santimetreye düşmüş olacağını hesapladı. Ancak bu geniş su kütlesinin çalkalanması, dünyanın dört bir yanına sismik dalgalar göndermeye devam etti.
İlk kez bu denli büyük bir olay kaydedildi
University College London‘dan araştırma ekibi liderlerinden Dr. Stephen Hicks “Sismik sinyali ilk gördüğümde tamamen şaşkına döndüm. Daha önce hiç bu kadar uzun ömürlü, küresel olarak seyahat eden ve yalnızca tek bir salınım frekansı içeren bir sismik dalga kaydedilmemişti” diye konuştu.
Heyelandan iki hafta önce bilim insanları tesadüfen fiyorda su derinliğini ölçen sensörler yerleştirmişti. “Bu da tamamen şanstı” dedi Svennevig: “Çökmek üzere olduğunu bilmedikleri buzulun ve dağın altında yelken basıyorlardı.”
Küresel sıcaklıklar artmaya devam ettikçe bu tür olaylar daha da yaygınlaşacak.
Fransa’daki Institut de Physique du Globe de Paris‘te heyelan modelleyicisi olan ve ekipte yer alan Prof. Anne Mangeney ilk kez, iklim değişikliğinin tetiklediği bu olayın, dünyanın her yerinde, ayaklarımızın altında küresel bir titreşime neden olduğunu açıkça görebildiğimize vurgu yaptı: “Bu titreşimler Grönland’dan Antarktika’ya bir saatten kısa bir sürede ulaştı. Yani iklim değişikliğinin etkisinin sadece bir saat içinde tüm dünyayı etkilediğini gördük.”
Sadece bir yıl önce, bu tür bir olayın dokuz gün boyunca devam edeceği fikri “saçma” olarak görülen “seiche”nin dokuz gün boyunca devam edebileceği fikri saçma olarak reddedilirdi. Benzer şekilde, bir asır önce, ısınmanın Arktik’teki yamaçları istikrarsızlaştırabileceği ve neredeyse her yıl büyük heyelanlara ve tsunamilere yol açabileceği fikri çok uçuk olarak değerlendirilirdi.
Uzmanlar, bir zamanlar düşünülemez olan bu olayların artık “yeni gerçekliğimiz” haline geldiği uyarısı yapıyor.