Goldexin “Ters Lale” genel bir tabir ile “Dağların şehri” Kürtçe adı ile Colemêrg, Türkçe adı ile Hakkari’nin Zap, Avaşin, Cilo ve Sat dağları’nda doğal olarak yetişmektedir.
Dünyada sadece Hakkari bölgesinde yetişen bu lale türü üzerinden çeşitli rivayetler de yazılmıştır. Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Hakkari, geçmişte Asuri’lere de ev sahipliği yapmıştır. Asuriler’in her sabah bu çiçeklerden göz yaşı damlası gibi berrak bir suyun damladığını görürler ve bunun üzerine “Ağlayan Lale derler.”
Bir diğer rivayete göre “Hz. İsa, annesi’nin gözleri önünde çarmıha gerildiği zaman, Meryem ana’nın göz yaşlarının döküldüğü yerde bu lale’ler yeşerir ve adına “Ağlayan Gelin” derler.
Hıristiyanlık aleminde de kutsal sayılan bu “Ters Lale”ye Kürt Halkı Goldexin demektedir.
Yani (Kan ağlayan gül)
Kürt coğrafyasında neden “Kan ağlayan gül” dediklerini hep düşünüp durmuşumdur.
Belki de Kürt coğrafyasında asırlardır süren kan, göz yaşı ve ızdırabın hiç bitmemesinden kaynaklı olabilir.
Hz. İsa’nın nasıl çarmıha gerildiğini hepimiz biliriz değil mi?
İşte Kürt coğrafyası’nın da dört parçaya böldürülüp çarmıha gerildiği günden bu güne kadar, aslında her bir Kürt annesi Meryem ana’nın döktüğü göz yaşlarını döktüler, Meryem ana’nın yaşadığı acıları yaşadılar ve halen yaşamaya da devam etmektedirler.
Dünyanın bir çok coğrafyasında, çıkar ilişkilerine dayalı egemenlik çatışmaları, işgaller ve sömürgecilik, dünyanın mazlum halklarına kan göz yaşı ve ızdırap yaşatmaktadır.
Böldükleri coğrafyanın halklarına katliam uygulayacak, işkence ile öldürecek, hak arayışı mücadelesi veren insanları bölücü, hain ilan edecek kadar yüzsüzlük yazacaksın tarihine ve saltanatını sürdüreceksin!
Ezilen tüm halkların dağlarında “Goldexin” Kan ağlayan çiçek’ler yeşerdikçe, zalimler, zulüm ile inşa ettikleri saraylarda rahat uyuyamayacaktır.
Dağlarımın Kan çiçekleri o kadar çoktur ki, saymak ile bitmez ama ben Ahmed Arif’in deyimi ile “33 KURŞUN” ile başlıyayım.
Muğlalı Olayı diğer adıyla 33 Kurşun Katliamı, 1943 yılının 28 Temmuz’unda Van’ın Özalp ilçesinde, 33 kişinin hayvan kaçakçılığı iddiasıyla 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın emriyle yargısız olarak kurşuna dizilmesi ve 32 kişinin öldürülmesi, birinin kaçmasıyla sonuçlanan olaydır. 33 kurşun sıkılmış 32 can yitip gitmiştir.
ROBOSKİ
“Katır kanı ile, insan kanının karışığı” vahşet!
28 Aralık 2011 günü saat 21.39 ila 22.24 arasında, Türkiye ordusu Irak sınırında kaçakçılık yapan bir grubun üzerine dört adet bomba bıraktı. Grupta 38 erkek ve çocukla en az 50 katır bulunuyordu. Katırlar petrol ve sigara taşıyordu. Sadece dört kişi hayatta kalabildi. Ölenlerden 19’u henüz reşit bile değildi.
Musa Anter, Tahir Elçi, Metin Göktepe, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, Berkin Elvan daha isimlerini sayamadığım binlerce birey katliamı.
İşte bunların anneleri’nin her damla göz yaşında, bir Goldexin, Kan Çiçeği “Ters Lale” yeşeriyor.
Her medeniyet Goldexin’i farklı yorumlar, farklı isimler vermiştir. Ben aslında Goldexin’e “KAN AĞLAYAN İSYAN ÇİÇEĞİ” derim.
Ve tüm halkların KAN AĞLAYAN İSYAN ÇİÇEKLERİNİ saygı ile selamlıyorum.