Türkiye’de İzmir Barosu, Gezi Parkı protestolarından 12 yıl sonra yaşanan tutuklamalara dikkat çekerek iktidara çağrıda bulundu.
Gezi Parkı protestolarının üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen, yeni açılan soruşturmalar kapsamında gerçekleşen gözaltı ve tutuklamalara tepkiler devam ediyor.
“Nasıl olsa sınır, dur durak yok”
Bianet’in haberine göre İzmir Barosu’nun “Ülkemiz yetmezse de 1871 Paris Komünü, 1917 Bolşevik Devrimi ve 1975 Vietnam Savaşı’na soruşturma açabilirsiniz,” dediği açıklaması şöyle:
“Hükümete çağrımızdır: Bir toplumun demokratik hak ve özgürlük taleplerinin en güzel dile getirildiği süreç olan Gezi’nin üzerinden 12 sene geçmesinin ardından başlattığınız haksız ve hukuka aykırı soruşturmalar yetersizdir (!) Lütfen bir an önce 1826 yılında İstanbul kale inşaatında başlatılan işçi grevi, 1968 üniversite işgalleri ve 15-16 Haziran 1970 işçi direnişi ile ilgili de soruşturma başlatın.
“Ülkemiz yetmezse de 1871 Paris Komünü, 1917 Bolşevik Devrimi ve 1975 Vietnam Savaşı’na soruşturma açabilirsiniz. Nasıl olsa sınır, dur durak yok. Buyurun.”
Ne oldu?
Türkiye’de bazı sanatçı ve oyuncuların menajerliğini yapan Ayşe Barım, Gezi Parkı protestolarının “planlayıcılarından” olduğu iddiasıyla hakkında başlatılan soruşturma kapsamında 24 Ocak’ta gözaltına alındı ve 27 Ocak’ta tutuklandı. Barım’a yöneltilen suçlama “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme”.
yşe Barım’a Gezi Parkı gözaltısı sonrası konuyla ilgili ifadeye çağrılan oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu hakkında ‘yalan tanıklık’ nedeniyle ayrı bir soruşturma başlatıldı.
Barım’ın Cuma günü sabah saatlerinde 2013 yılındaki Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği iddiasıyla gözaltına alınması ardından Halit Ergenç, Dolunay Soysert, Mehmet Günsür ve Rıza Kocaoğlu gibi isimler de ifadeye çağrılmıştı.
Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’nun ifadelerinde Gezi Parkı eylemlerine kendi istekleriyle katıldıklarını söyledikleri ve Memet Ali Alabora ile irtibatlı olmadıklarını beyan ettikleri öğrenildi.
Ancak savcılık iki oyuncunun Barım ve Alabora ile irtibatlarıyla beraber eylem görüntülerinin bulunduğunun tespit edildiği gerekçesiyle ‘yalan tanıklık’ suçlamasıyla ayrı bir soruşturma başlattı.
Sanatçı Alabora Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği iddialarıyla yargılanırken aldığı tehditler sonrası yurt dışına taşınmıştı.
Milyonlarca kişinin katıldığı eylemlere sinema ve dizi dünyasından birçok isim destek vermişti.
Ayşe Barım ne ile suçlanıyor?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasında ismi haftalardır ‘dizi sektöründe tekelleşme’ iddialarıyla anılan menajer Ayşe Barım’ın 2013 yılındaki Gezi Parkı protestolarının planlayıcılarından olduğu iddia edildi.
Savcılık, Barım’ın şirketine bağlı sanatçıları 29 Mayıs-2 Haziran 2013 tarihleri arasında Gezi Parkı olaylarına katılmaları için yönlendirdiğini iddia etti. Barım’ın ayrıca bu dönemde Gezi Parkı davası tutuklusu Osman Kavala, Çiğdem Mater ve şu an yurt dışında bulunan oyuncu Memet Ali Alabora ile yoğun iletişim halinde olduğu iddia edildi.
Ev ve iş yerlerinde arama yapılan Barım’ın ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’ suçlamasıyla gözaltına alındığı bildirildi.
Gezi Parkı olayları
Gezi Parkı olayları, 2013 yılında İstanbul’da Taksim Gezi Parkı’na yapılması planlanan AVM projesine karşı başlayan bir çevre protestosuyla başladı. Polisin sert müdahalesiyle birlikte bu protesto ülke çapında daha da büyüdü.
Olayların ardından birçok protestocu ve aktivist yargılandı. Bu süreçte özellikle Osman Kavala gibi isimler ağır cezalar aldı. Dava kapsamında Türkiye İşçi Partisi milletvekili olan Can Atalay, film yapımcısı Çiğdem Mater, belgeselci Mine Özerden, şehir plancısı Tayfun Kahraman gibi isimler tutuklandı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 10 Aralık 2019’da Kavala’nın derhal salıverilmesi yönünde karar verdi. Ancak Türkiye bu kararı uygulamadı.
bianet-euronews