Yazar: Chrystalla Hadjidemetriou
ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Kaynak: GERÇEKTEN, BÖYLE SÖYLEMEKLE CİNSİYETÇİ DAVRANMIŞ OLMUYORUZ
Görsel ve Çeviri: Penna
Sayın Nikos Hristodoulides yaptığı seçimlerle ilgili bir sorun yaşıyormuş gibi görünüyor. Başkan olmadan önce bile, kendisini kandıran ve eski bir başkanlık kampanyası konuşmasının bütün bir paragrafını kopyalayan bir iletişim uzmanı seçmişti. Bir de, kendisini işe alan (o dönemin) başkan adayı ile yaptığı bütün yazışmaları hiçbir rahatsızlık hissetmeden sızdıran Manolis vardı [Çevirmenin notu: Hristodoulides’in eski bir iş arkadaşı olan Manolis Kyriacou, Hristodoulides’in ondan adaylığını desteklemesi için sahte sosyal medya hesapları oluşturmasını istediğini iddia etmişti.] Yazarının mizacı ve çıkarları bakımından oldukça ele verici olan bu mesajlar, ona koşulsuz sempati duyan insanların duyguları üzerinde de herhangi bir etki yaratmadı.
Tabi durum böyleyken, harekete geçmeden önce kararlarını tartmamaya devam etti. Böylece, daha önce ilan ettiği profilden oldukça farklı olarak, düğünündeki nedimeleri ve kayın biraderlerini önemli pozisyonlara yerleştirdiği bir kabine atamaya devam etti. Ancak bunu yaparken herhangi bir hata yapmadı. İktidara gelişini destekleyen tüm partilerden gelen baskılara rağmen, bu onun seçimi oldu.
Aynı bağlamda, Atina’daki büyükelçilik görevinin hükümet ortaklarının baskısıyla kordiplomatlığa geri verileceği duyurulmasına rağmen, Kyriakos Kenevezos’un bu pozisyondaki görev süresi uzatıldı. Yakında on yıllık bir görev süresini tamamlayacak ve son yıllarda bir büyükelçilikte en uzun süre görev yapan kişi unvanını haklı olarak alacak.
Bu kadar çok ‘hatanın’ (elbette, eğer gerçekten bilinçli seçimler değil de hata iseler) ardından, sorgulanabilir diplomaları olan bir adamın KHK’ya [Kamu Hizmet Komisyonu’na] atanması geldi. Bu artık çok büyük bir falso oldu: Şüpheli akademik niteliklere sahip bir kişi, atamaları ve terfileri onun sözüne bağlı olan diğerlerinin niteliklerini değerlendirecekti. Bu nedenle geri adım attı ve görevi anlı şanlı, prestiji olan diplomalara sahip – tabi öyleyse -, fakat eski Başkanın düğününde nedime olan birine verdi.
Tüm bunların ardından, Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı’na yıllık 30.000 [euro’luk] maaşla 19 yaşındaki bir kızın atanması noktasına geldik. Aldığımız cevap ise: “Kızı yemeyin”oldu. Üstünlük taslayan bir ses tonuyla, Başkan eleştirilerimizde daha dikkatli olmamızı tavsiye ediyor. “Eleştirileri kabul ediyoruz, hoş karşılıyoruz, demokratik bir ülkede yaşıyoruz, ancak eleştiriler yetkililere yönlendirilmeli” denildi.
Biz de yetkililere sesleniyoruz: Eğer diplomalar, nitelikler, yaş, yasalar ve kurallar önemli değilse, herkesin bu tür pozisyonlara erişimi olmasını sağlamak için koyulan kriterleri herkes için kaldırın, böylece insanlar eğitimlerini tamamladıktan sonra geçimlerini kahve yaparak sağlamak zorunda kalmazlar. Bir de açıklama getirelim: Eleştirimizi yaparken, kızın yaşına karşı cinsiyetçi bir tavır sergilemiyoruz. Gerçekten.