Türkiye’de gazeteci Nevşin Mengü’ye PYD yöneticisi Salih Müslim’le söyleşisi nedeniyle bir yıl üç ay hapis cezası verildi. Hükmün açıklanması geri bırakılan karara bir hakim “Beraat etmeli” diye şerh düştü.
BASIN-SEN “gazetecilere yönelik sistematik hale gelmiş bu baskının derhal son bulması ve evrensel hukuk ilkelerinin eksiksiz olarak hayata geçirilmesi” çağrısı yaptı.
Müslim’le söyleşisinden sonra 14 Aralık’ta gözaltına alınan Mengü adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış, ardından hakkında ‘terör örgütü propagandası’ iddiasıyla dava açılmıştı.
İstanbul başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Mengü’ye bir yıl altı aydan yedi yıl altı aya kadar hapis cezası istenmişti.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savcı, Mengü’ye ‘basın ve yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla bir yıl altı aydan yedi yıl altı aya kadar hapis cezası talep etti.
Mütalaaya karşı savunma yapan Mengü’nün avukatı Hüseyin Ersöz, müvekkilinin uzun yıllardır gazetecilik yaptığını belirterek beraatini istedi.
Mahkeme heyeti oy çokluğuyla Mengü’ye ‘basın ve yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla bir yıl üç ay hapis verdi ve cezayı erteledi.
Karara bir hakim “Sanığın suça kastı yok, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğini sabit değil” diyerek karşı çıktı ve Mengü’nün beraat etmesi gerektiğini söyledi.
BASIN-SEN: Türkiye’de tutuklu, yargılanan veya sansüre uğrayan tüm gazetecilerle dayanışma içindeyiz
Basın Emekçileri Sendikası yayınladığı yazılı açıklamada “Nevşin Mengü’nün şahsında, Türkiye’de tutuklu, yargılanan veya sansüre uğrayan tüm gazetecilerle dayanışma içinde olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz” denildi.
Açıklamanın tamamı:
Türkiye Cumhuriyeti’nde basın, ifade ve düşünce özgürlüğüne yönelik baskıların hız kesmeden artış göstermesi kaygı verici bir hal almıştır. Dünya genelinde insan hakları örgütleri ve basın meslek kuruluşları tarafından yayımlanan son raporlar, Türkiye’deki gazetecilerin tutuklanma, yargılanma ve sansüre uğrama oranlarının önceki yıllara göre ciddi biçimde arttığını gözler önüne sermektedir.
Bu karanlık tablo içerisinde yaşanan son örnek, gazeteci Nevşin Mengü’nün yaptığı bir röportaj sebebiyle 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasıdır. Mengü’nün röportaj yaptığı kişi olan Salih Müslim’in, geçmişte Türkiye’de resmî protokollerle karşılanan bir isim olduğu hatırlanırsa, verilen bu cezanın hangi amaçla alındığı daha net anlaşılmaktadır. Bu karar, basın özgürlüğünün evrensel ölçütlerini açıkça ihlâl eden bir gelişme olup, Türkiye’de gazetecilik faaliyeti yürüten tüm meslektaşlarımız üzerinde daha da caydırıcı bir etki yaratmayı hedeflemektedir.
Gazeteciler, demokrasinin sağlıklı işleyişi adına halkın haber alma hakkını savunmak ve gerçekleri ortaya çıkarmakla görevlidir. Herhangi bir haberde karşı tarafın görüşünü alma, röportaj yapma ve olayı tüm boyutlarıyla aktarma hakkı, gazetecilik mesleğinin temelidir. Buna rağmen, düşünce ve ifade özgürlüğünü zedeleyen bu tür kararlar; bizleri, Türkiye’de yaşanan antidemokratik uygulamalara karşı daha güçlü bir dayanışma sergilemeye sevk etmektedir.
Nevşin Mengü, başarılı ve saygın bir gazetecidir. Kendisine yöneltilen suçlama ve hükmedilen ceza, gerçekte hiçbir hukuki dayanağı olmayan, tamamen gazetecileri sindirmeyi amaçlayan bir adımdır. Ne Mengü ne de Türkiye’de benzer baskılara maruz kalan diğer meslektaşlarımız bu süreçte yalnız değildir. Kendilerine, Basın Emekçileri Sendikası olarak en güçlü dayanışma duygularımızı iletiyor; halkın haber alma özgürlüğü için kalemini, kamerasını, mikrofonunu cesaretle kullanan herkesin daima yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.
Çağrımız, gazetecilere yönelik sistematik hale gelmiş bu baskının derhal son bulması ve evrensel hukuk ilkelerinin eksiksiz olarak hayata geçirilmesidir. Düşünce ve ifade özgürlüğü, demokrasinin temel taşıdır; bu hakka yönelik her müdahale, toplumun tamamını hedef alan bir saldırıdır.
Nevşin Mengü’nün şahsında, Türkiye’de tutuklu, yargılanan veya sansüre uğrayan tüm gazetecilerle dayanışma içinde olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.