Savaş’ta ölecek başka insanlara ihtiyaç duyduğu için, başka garibanları da toprağımız olacak diye kandırıyorlar.
Oysa fikirlerin topraklardan değerli olduğu anlatılmıyor onlara da…
Taraflar yaratılıyor ve o taraflar birbirlerinin ölümüne seviniyor…
Bizden beş, sizden bin ölsün kinine, İnsanlık gömüle gömüle sızlıyor.
***
Bütün garibanlar kahraman mıdır? Evet kahramandır…
Peki medeni ülkelerde neden ölüler olmuyor?
Çünkü onlar bedensel kahramanlığa değil, “Fikirsel Deha”ya dönük kahramanlar yaratıyor.
Garibanlar kahraman mıdır? Evet kahramandır!
Bütün ulus devletlerin yaşaması şu üç şart, yalnızca şu üç şart sayesinde olmuştur.
1-Kaynağı bilinmeyen bir düşman.
2-Bu insanların taşıdığı adın, düşmanlıkla bağına inanış
3-Hepsinin kindar düşmanlar olduğu ön yargısı.
***
İşte o ülkeler de hükümdar tabuları…
Af dilenme bekleyişi egosu…
Ölülerden kutsal kahraman ilan etme tabusu dahil bir çok örgüsü var. Garibanlar kahraman mıdır? Evet kahramandır.
Çünkü onlar bu gerçekleri anlamamız için öle öle bıkmadılar.
Ne kadar zalimlik varsa, o kadar gariban yaşayacak.
Ne kadar gariban varsa…
Bir gün o garibanlığı bir “Kadın başkaldırısı” sonlandıracak…
***
Bu başkaldırı, Kadının dünya üzerindeki tanımlarını bile değiştirecektir. Kıbrıs’taki 136 bin kadına evinde otur diyemezsiniz.
Ne kadınlar artık evinde oturur ne de 150 bin erkeğin 287 binlik nüfûsu geçindirmeye gücü yeter.
Son bin yılda erkeklik çok ürkekti, bu kadar ürkek olmasaydı dünyadaki her alandaki baskılar bu kadar olmazdı.
Bütün erkekliğimizle “Evrim Kraliçelerinin” yanında olmalıyız.
Biz erkek olmaya onlar kadın olmaya devam edecek.
Yaşasın #kadınbaşkaldırısı