• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Cumartesi, Mayıs 10, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
26 °c
Nicosia
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Temel Demirer

Futbolun asileri[*] – Temel Demirer

Neil Faulkner’ın, “Bütün şeyler kendi içlerinde çelişkilidir ve çelişki, tüm hareketin ve yaşamın kökenidir; bir şey ancak bir çelişki içerdiği sürece hareket eder, itkiye ve etkinliğe sahip olur,” saptaması “Futbol asla futbol değildir,” dite tarif edilen gerçeğin asileri için de geçerlidir…

Temel Demirer Temel Demirer
15 Temmuz 2022
Okuma Süresi: 10 dk
A A
Futbolun asileri[*] – Temel Demirer
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

“Gidenler nerede kaldılar, özledim gülüşlerini.

Bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki.”[1]

Neil Faulkner’ın, “Bütün şeyler kendi içlerinde çelişkilidir ve çelişki, tüm hareketin ve yaşamın kökenidir; bir şey ancak bir çelişki içerdiği sürece hareket eder, itkiye ve etkinliğe sahip olur,” saptaması “Futbol asla futbol değildir,” dite tarif edilen gerçeğin asileri için de geçerlidir…

Jean Paul Sartre’ın, “En önemsiz davranışınızda bile, ‘sınırsız bir kahramanlık var’,”[2] notunu düştüğü insani isyan, sınıflı sömürücü toplumlardaki “kahraman”lığın da zeminini oluşturur.[3]

Yani “kahramanlık”, özgürleşmenin vazgeçilemez zarurettir. Çünkü hemen her şey “… ‘İnsanları baskı altında tutmak, kalıcı olan tek felsefedir. Korkudan ve kölelik düzenine duyulan saygıdan kaynaklanan o teslimiyet var ya, azizim,” dedi Marki ve tavana bakarak devam etti. “Şu çatı, başımızın üzerinde durarak gökyüzünün içeri girmesini engellemeye devam ettikçe, köpekler de kamçıya itaat etmeyi sürdürecektir,”[4] satırlarındaki üzeredir Charles Dickens’in…

Evet Noam Chomsky’nin, “Hepimiz zengin azınlığın mutluluğu için çalışıyoruz,” diye tarif ettiği hâlde ancak “İnsanın insanı, insan oluyor!”[5]

Oysa kapitalist “olağan”da “insanın insanı”na “deli” deniyor?

Yine “Neden” mi? Yanıt “Deli bir insan her şeyden önce toplumun dinlemek istemediği, dayanılmaz doğruları söylemesini engellemek istediği biridir,” diyen Antonin Artaud’da!

Sadece futbol olmayan futbolun “insanın insanı” asileri de, “deli” diye nitelenenlerdir ki, işte onlardan kimileri (ve arka planı)…

* * * * *

Soyadının hakkını vermiş; Çok hızlı yaşamış bir Belfast çocuğu (“the belfast boy”), İrlandalı futbolcuydu. Bizim için Lefter Küçükandonyadis neyse, adalarda da George Best oydu…

2004’te “Yaşayan En İyi Futbolcular” listesinde Kuzey İrlanda’nın tek temsilcisiydi.

Futbolun sihirbazlarından birisiydi; 1966’da Manchester United’in Benfica’yı Lizbon’da hezimete uğrattığı maçtan sonra Portekiz gazeteleri George Best’i, “Beatles’ın beşinci üyesi” olarak manşetlere taşımıştı.

Gordon Mcqueen’in, “Futbol oynamıyordu, şiir yazıyordu ve bizlerde dinlerken kendimizden geçiyorduk,” notunu düştüğü, futbol uzmanlarınca “Bir Maradona, bir Pele olamamasının tek sebebi İrlandalı olmasıydı” diye nitelenen O; “Futbolun gelmiş geçmiş en iyileri arasında” gösterilen bir efsaneydi…

Maradona, Best’le ilgili açıklamasında “Benim 1 numaralı favorim” derken, Pele de, “Best, oynarken gördüğüm en iyi futbolcu” diye ekliyordu.

Ona “Futbolun ilk rock’n roll yıldızı, pop starı” denmesi boşuna değildi!

“Hayatı bildiği gibi yaşamak” üzerine kurduğu felsefesiyle rest çekti.

Bir röportajında, o kadar paraya ne oldu sorusuna: “Yüzde 90’i alkol ve kadınlara gitti, gerisini ziyan ettim” diye yanıtlamıştı.

Alkollü araç kullanırken bir polise saldırdığı için 3 ay hapis cezasına çarptırıldı; 1984’ün yılbaşını parmaklıkların arkasında geçirdi.

Çizgi dışı yaşantısı, espri gücüyle “İçkiyi bıraktım… Ama sadece uyurken” sözleriyle gülümseyerek, “Alkol ve sigarayı hayatımda bir kez bıraktım geçirdiğim en sıkıcı onbeş dakikaydı” deyip eklemişti: “Hayatımdaki her şeyi çalımladım, alkol hariç.”

2003’in Kasım ayında “Avrupa’da yılın futbolcusu” ödülünü satarken; “endüstriyel futbol” imgesi Pele’ye dahi “Best her zaman en iyisiydi” tanımını yaptırmayı başarmıştı.

* * * * *

Sóçrates Brasileiro Şampaio de Souza Vieira de Oliveira ya da daha çok bilinen adıyla Sóçrates oyunu okumadaki yeteneğiyle büyük takdir toplamış ve “Futbolun Filozofu” olarak anılmıştı.

Faculdade de Medicina de Ribeirão Preto mezunu bir tıp doktoruydu. Diplomasını futbol oynadığı dönemde almıştı. Öte yandan entelektüel (felsefe doktorası vardı), sigara tiryakisi ve sıkı bir alkol kullanıcısıydı. Corinthians demokrasisi adlı bir özgürlük hareketine 1980’lerin başında öncülük etmişti…

Brezilya’da işçi sınıfı tarafından kurulan ilk ve tek kulüp olarak Corinthians zamanında ülke siyasetinde oynadığı rolle milyonlarca insanın kalbini kazanmıştı. Takım 100 bin kişilik stada siyasi mahkûmlara özgürlük talep eden bir pankartla çıkmış ve Brezilya’da cunta rejiminin yıkılmasına katkıda bulunmuştu.

Sócrates’in, hayranı ve dostu, o zamanın sendika lideri, daha sonraki işçi partisi lideri, daha da sonraki Brezilya devlet başkanı Lula’nın yanında reform denince akla gelen birkaç kişiden biri olması, Corinthians’ın da başarılı olsun olmasın milyonların kalbinde değişmeyecek bir yere sahip olması tesadüf değildi.

“Düşünen oyuncu koşmaz. Koşan oyuncu düşünmez” diyen Sócrates hippi, doktor, filozof, futbolcu ve asiydi…

* * * * *

Pablo Aimar’ın, “Bir süper kahraman olmaktansa onun gibi olmak istedik,”[6] notunu düştüğü Diego Armando Maradona hakkında ekler Murat Tırpan da:

“Ona hayran olmak Hollywood’un ideolojik başarı hikâyelerinden bıkmış bizler için kurgunun el değemediği sert bir gerçekliği temsil eder. Gecekondu mahallelerinden tepeye çıkabilme imkânının temsilidir o. Bu anlamda birçok hayata ilham vermiş, birçok hayat kurtarmıştır.”[7]

Bilindiği gibi ekonomisi büyük Amerika’nın yoksulu orduya, toprağı büyük Latin Amerika’nın yoksulu futbola yazılır. Maradona için de öyle oldu.

“Tanrı’nın Sol Eli” diye anılan Maradona sadece Fidel’in, Chávez’in hayranı değil, onların “yoldaşı”ydı da. “Chávez’e inanıyorum, ben Chávista’yım. Fidel’in yaptığı her şey, Chávez’in yaptığı her şey benim için en iyisidir.” derken inandığı için söyledi bunu. Kollarında hem Fidel’in hem de Che Guevara’nın dövmeleri vardı. En meşhur cümlesi “Ben halkın temsilcisi, sessizlerin sesiyim. Ben El Diego’yum”du.

* * * * *

Manchester United’in haşin futbolcusuydu Eric Cantona; “The King” lakabıyla tanındı, yakasını kaldırması da ünlü oldu.

Hakkında “eğer futbol bir din olsaydı Eric Cantona tanrı olurdu,” denirdi.

“Ben futbolun Arthur Rimbaud’suyum” derken; felsefe okudu, futbolu bıraktıktan sonra kendini resme ve sinemaya verdi.

Arthur Rimbaud ve Jim Morrison’un yaktığı ateşi taşıdığını iddia eden iyi futbolcu ve entelektüeldi.

* * * * *

“Livorno’nun Spartacus’ü” diye anılan Cristiano Lucarelli…

Kolay mı? Şehrin isyancı ruhunun bayrağı Livorno takımıysa, takımın bayrağı da Cristiano Lucarelli. Bir liman işçisinin çocuğuydu.

“Doğuştan komünistim ben,” demişti. Ümit milli takımda attığı bir golden sonra Che Guevara tişörtünü gösterdiği için uyarı almış ve bir daha takıma çağırılmamıştı.

Che’nin kızıyla görüşüp takımı Livorno’nun Havana’da Küba milli takımıyla maç yapma istediğini dile getirmişti.

Endüstriyel futbola tepkiydi ve “Livorno’yu eşimden daha çok sevdiğimi söylüyorlar. Bu kesinlikle yanlış. Eşimi de en az Livorno kadar seviyorum,” demişti.

* * * * *

Ve 10 Haziran 1959’da Fenerbahçe kalesinin ağlarını yırtan golü atan Metin Oktay; nam-ı diğer: “Taçsız Kral”…

Meşhur zenginlerden Fenerbahçeli Müslim Bağcılar’ın “rakamları sen yaz!” diyerek uzattığı transfer sözleşmesini “Bizi sevenlere ihânet etmeyelim baba!” diye reddeden futbolcu…

O, tek kırmızı kart gördüğü maçın ardından kendisine küfür eden rakip takım taraftarlarını beline dek eğilerek selamlamış ve futbolu bırakmayı düşünmüştü…

Ayrıca Göztepe’nin Galatasaray’ı yendiği bir maçta 18 yasındaki bir çocuk Kral’ı çok iyi marke eder ve top göstermez. Göztepe o maçı 1-0 kazanır. Maç biter bıyıkları daha yeni terleyen genç defans oyuncusu koşarak Kral’a gider ve “Metin ağabey ben sizin çok büyük bir hayranınızım, lütfen bir resim çektirsek,” der. Genç oyuncuya bakıp, “Sen benimle değil ben seninle resim çektirmek istiyorum, bugün maçın kahramanı sensin,” yanıtını verendi…

Ve en önemlisi de Deniz Gezmiş için imza toplayan futbolcuydu…

Metin Oktay sosyalistti. Oyunu Türkiye İşçi Partisi’ne verdiğini açıklayan ilk futbolcuydu. Bir tren seyahatinde, Çetin Altan’a “Bizi sosyalist yaptın, ama sen aramızdan çektin gittin” diyen de oydu.

Metin Oktay gibi gene Galatasaray’ın unutulmaz futbolcularında Metin Kurt, “Taçsız Kral”ın bilinmeyen bir yönünü şöyle anlatıyor:

“Türk futbol tarihinde, taraflı tarafsız tüm sporseverler için Metin Ağabey efsane bir isimdir… Özel yaşamında tüm insanlara karşı derin bir sevgi beslemiş, her zaman dara düşen sporcuların ve dostlarının Hızır gibi imdadına -maddi veya manevi- yetişmiştir. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın idamına karşı yürütülen imza kampanyasına katılarak onların verdiği mücadeleye karşı ne kadar duyarlı olduğunu göstermişti. Onun bu yanını insanlarımızın çok azı bilir.”[8]

* * * * *

Sonra bir diğer Galatasaraylı Komünist futbolcu; “Çizgi Metin” lakaplı Metin Kurt…

30 Mayıs 2003 tarihli bir röportajında “Halka en yakın yer neresi? Çizgi. Ben de çizgide beklerdim. Antrenör ve idarecilerin olduğu tarafta oynamayı sevmiyorum. Kapalının önünde oynamamak için bir devre sağ açık, bir devre de sol açık oynardım,” demişti.

Ayrıca “Bizler futbolu bir oyun olduğu için sever ve oynardık ancak artık futbol, para, son model arabalar ve güzel mankenler için oynanıyor. Futbolu oyun olarak severiz ancak bugün kullanılış şekliyle sevmemiz kendi kalemize gol atmak anlamındadır. Devrimciler hiç bir zaman spora karşı olmadı. Sporun içinde her zaman yer aldılar ama her zaman yanlış tarafta yer aldılar,” diye eklemişti.

Kapitalizmin tekelindeki futbolun, varlığını devam ettirmesinin imkânsızlığını anlatan O, “ “Atılan her gol, emekçi kalesine giriyor arkadaşlar.”

“İzmir’de Polonya’yla milli maçımız vardı. Bu maç yöneticiler için de halk için de çok önemli bir maçtı. Çünkü o maçta kazanırsak bir moral kaynağı olacaktı halka. Ve o maçı biz 1-0 kazandık. Maçtan sonra halk -biz otobüse bindik- halk neredeyse otobüsü omzuna alacak, öylesine coşkulu. O sırada pencereden dışarıya bakıyorum ben, bir baktım bir çocuk kalabalığın arasından fırlayıp geldi. Zıplaya zıplaya şeye de vuruyor, Metin abi! Metin abi! Diyor bana diyor ayakkabının bağını verir misin? ‘Şimdi ben napayım napayım?’ derken bizim otobüs hareket etti o sırada bir baktım ki çocuğun ayakları çıplak. Ya çıplak bir çocuk bizden ayakkabı bağı istiyor. Ondan sonra düşündüm dedim ki abi biz ne işe yarıyoruz acaba? Biz bu işi yapıyoruz da kimin için yapıyoruz, kimin yararına yapıyoruz?”

“İspanyol diktatör Franco, Madrid’teki Barnebau stadını yaptırırken, bana 100 bin kişilik bir uyku tulumu yaptırın demiştir. AKP de Arena Stadı’ndan uyku tulumu imal etmeye çalışmıştı”

“Mücadele toplumsal, ama fatura bireyseldir,” saptamalarının sahibi sosyalist ve Spor-Sen’in Başkanı ya da Galatasaray’ın “Öteki Metin”iydi…

İslam Çupi’nin, “Metin Kurt, renk aşkı denen bir sosyal körlüğün, sırt sıvazlama denen afyonun günümüzde insan mutluluğu için yetmeyen dönmüş haklar olduğu şuuruna varmış bir isyanın kişisidir. Metin Kurt, Türkiye’de futbolcu aklı aut çizgisine kadar devam eder şeklinde tarif edilen saha inşasının haklarına birtakım boyutlar kazandırmak istediği için sivri adam olmuştur,” notunu düştüğü “Gladyatör” lakaplı Onun hikâyesi endüstriyel futbola karşı bir başkaldırı destanıydı.

Yani Metin Kurt, kimsenin söylemediklerini söyleme cesaretine sahip coğrafyamızın Paul Breitner’i diyebileceğimiz futbol emekçisiydi. Sosyalist, devrimci, demokrattı. Hayat ve futbol mücadelesinin çizgisi hep halka yakın olmak için durduğu taç çizgisi kadar düz ve doğruydu.

* * * * *

İyi de bu ve benzeri olumlu örneklerden hareketle “Solcu” olduğu “iddia” edilen Fc St Pauli, Osasuna, Celtic, Atalanta, Empoli, Athletic Bilbao, Fiorentina, Paris Red Star, Manchester United, Gençlerbirliği gibi futbol kulüplerini göklere çıkar(t)mak mümkün müdür?

Tamam Osasuna ve Athletic Bilbao gibi iki Bask kulübü.

Kömür işçilerinin takımı Schalke 04 ve liman işçilerinin takımı Liverpool.

İtalya’nın Livorno, Kıbrıs’ın Omonia Nicosia takımları veya Arjantin’in Boca Juniors’u.

Sonra Kızılyıldız, Partizan, Dinamo Kiev, Levski Sofya, Dinamo Zagreb, Budapeşte Honved, Sparta Prag, Slavia Prag, Bologna, Hapoel Tel Aviv, Fc Union Berlin vb’leri de dahil bir kulübün taraftarının çoğunun solcu olması ya da etnik bağımsızlık için mücadelesinde kulübü bayrak yapması onu solcu olarak nitelendirmeye yeter mi?

Kanımca ve kesinlikle “Hayır”!

Taraftar profilinden yola çıkılarak solcu sanılan AC Milan, Liverpool, Atalanta, AS Roma, FC Barcelona’nın solla molla hiçbir alâkâsı yoktur.

AS Roma, karşısında faşist SS Lazio var diye, kestirmeden solcu ilan edilse de bu gerçek değildir. Yanılgıdır. En sağlam taraftar grubu Boys ve ASR Ultra sağcılardan, Opposta Fazione neo-faşistlerden oluşur. Kulüp yıllardır İtalyan sanayicilerin kontrolündedir.

AC Milan, sağcı Inter karşısında solcu bilinir. Bu da yanılgıdır. Kapatılan Fossa Dei Leoni dışında solcu taraftarı yoktur.

Inter’de kaptan Zanetti Zapatistalar’a yardım etti diye Inter solcu ilan edilemez.

Atalanta’da Wild Caos grubu ülkenin en faşist gruplarındandır.

Fc Barcelona’nın da sol ile alâkâsı yoktur. Barselona şehrindeki tüm solcular Camp Nou’da bir kale arkasını dolduramaz. 100 yıldır şehrin zengin tekstilci ve inşaatçı aileleri tarafından yönetilir.

Ve Gençlerbirliği: Tanıl Bora’nın “Light solculuğu” dahi kulübe bulaşmıştır!

Özetle Liverpool, Celtic, Barcelona, Milan gibi solcu ilan edilen ancak endüstriyelleşmenin kollarındaki kulüplere solcu demek bu ruhu gerçekten yaşatanlara haksızlık olur.

O hâlde Will Magee’nin, “Futbolun Geleceği”ni[9] tartışmaya açtığı ufukta; “Bildiğimiz futbolun sonu… Kulüpler kapitalizme teslim oluyorlar,”[10] saptamasını bir kez daha anımsa(t)makta yarar var.

* * * * *

Elbette Cristiano Lucarelli, Paul Breitner ve Deniz Naki; Marksist İvan Ergiç; sosyalist Diego Armando Maradona, Jorge Valdano, Fernando Redondo; solcu Ivan Zamorano; Zapatista sempatizanı Javier Zanetti; Che Guevara hayranı Gennaro Gattuso, Thierry Henry vd’leri çok önemlidir.

Ancak sadece futbolcu oldukları için değil; futbolun “insanın insanı” asileri oldukları için!

19 Temmuz 2021 09:12:54, Çeşme Köyü.

N O T L A R

[*] Kaldıraç, No: 241, Ağustos 2021…

[1] Ahmet Telli.

[2] Jean Paul Sartre, Bulantı, çev: Selahattin Hilav, Can Yay., 2011, s.181. Jean Paul Sartre, Bulantı, çev: Selahattin Hilav, Can Yay., 2011, s.181.

[3] Kuşkusuzdur ki, “İhtiyacımız olan şey kahramanlar değil, kahramanlara ihtiyaç duymayan bir toplum olmalı.” (Bertolt Brecht.)

[4] Charles Dickens, İki Şehrin Hikâyesi, çev: Meram Arvas, Can Yay., 2018.

[5] Orhan Kemal, Grev, Everest Yay., 2007.

[6] “Süper Kahraman Değil, Onun Gibi Olmak İstedik”, Birgün, 27 Kasım 2020, s.15.

[7] Murat Tırpan, “Hayat Bir Tombala”, Birgün, 27 Kasım 2020, s.14.

[8] Vecdi Çıracıoğlu, Gladyatör, Everest Yay., 2009.

[9] Will Magee, “50+1 Kuralı: Futbolun Geleceği”, Birgün Pazar, Yıl:18, No:740, 15 Mayıs 2021, s.12.

[10] Anıl Aba, “Bildiğimiz Futbolun Sonu…”, Birgün Pazar, Yıl:18, No:737, 25 Nisan 2021, s.12.

Temel Demirer

Temel Demirer

Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek!” diyen(lerin) safında ·Okur yazarım...

Barış (mı dediniz?!)*
Temel Demirer

Barış (mı dediniz?!)*

Gazedda
15 Nisan 2024

Temel Demirer yazdı: "Savaşların olmadığı, halkların ve kültürel kimliklerin saygı gördüğü, gerçekten barışçı bir dünya kurulabilir mi?"

Devamı içinDetails
Devrimci siyasetin önemi[*] | Temel Demirer
Temel Demirer

Devrimci siyasetin önemi[*] | Temel Demirer

Temel Demirer
8 Nisan 2024

Doğru zamanda, doğru yerde saf tutmak için bilmek çok önemlidir; insan(lık)ın özgürleşmesi, kapitalist saçmanın farkına varıp devrimci siyaseti hayata geçirmesine bağlıdır…

Devamı içinDetails
Savaş başladı, etkileri Suriye ve Gürcistan’da da görülecek
Temel Demirer

III. Dünya Savaşı güzergâhında… [1] | Temel Demirer

Temel Demirer
2 Nisan 2024

Kanımca, “Serius est quam cogitas/ Vakit sandığından da geç” diye betimlenmesi gereken bir eşikteyiz; “Cennete giden yol cehennemden başlar,” vurgusundaki üzere Dante Alighieri’nin…

Devamı içinDetails
Ders kitaplarına girecek bir soykırım vakası | Raz Segal | Vesaire
Temel Demirer

Filistin hep vardı, var, varolacak da[1] | Temel Demirer

Temel Demirer
19 Aralık 2023

“La verdad jamás daña a una causa que es Justa! Filistin’de yaşanan vahşet bir katliamın ötesinde, Siyonist sömürgeciliğin soykırımından başka bir şey değildir. Varsın kimileri bu tabloyu “HAMAS ile İsrail...

Devamı içinDetails
Putin: Kıbrıs sorununda BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayalı bir çözümü destekliyoruz
Temel Demirer

Putin Rusya’sı![*] | Temel Demirer

Temel Demirer
22 Mayıs 2023

“Herkes onlar gibi görsün, duysun, düşünsün ve konuşsun istiyorlar.” Reel sosyalist ülkeler topluluğunun likidasyonu -öncesi ve Gorbaçov’lu sonrası- ile devreye giren BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) 8 Aralık 1991’de Rusya, Ukrayna ve...

Devamı içinDetails

YAZARLAR

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri
Umut Bozkurt

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri

Umut Bozkurt
23 Mart 2025
Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor
Konuk Yazar

Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor

Konuk Yazar
22 Mart 2025
Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar
Engin Kara

Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar

Engin Kara
22 Mart 2025
Çalıyor

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

KIBRIS
Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

DÜNYA
“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

SANAT
Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

DÜNYA
“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

KIBRIS

İzel Seylani: Birlikte hayal etmeyi başardığımızda… | Video

SANAT
İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

DÜNYA
Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

DÜNYA
Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

DÜNYA

Instagram

Takip et

  • Bekir Paşa Lisesi öğretmenleri Eğitim Bakanlığı
  • Tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu paylaşımında TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak “Korkunun ecele faydası yok! Öyle de yenileceksin! Böyle de yenileceksin. Haklılığımıza, cesaretimize, tevazumuza, güler yüzümüze yenileceksin!” dedi.

https://gazeddakibris.com/imamoglu-demokrasi-meydanlarinda-sesinizi-yukseltin/
  • Tel Aviv’de toplanan onbinlerce kişi, Netanyahu
  • Güney Kore, Japonya ve Çin dışişleri bakanları, Kore Yarımadası
  • 21 Mart Dünya Irkçılık Karşıtı Gün nedeniyle Kıbrıs
  • "AKP’nin Kuzey Kıbrıs’a yaptığı müdahaleleri beni de herkes gibi rahatsız ediyor. Ancak o rejimin buraya dayattığı politikaların hıncını başını örten orta okul öğrencilerinden çıkarmamalıyız."

https://gazeddakibris.com/ortaokullarda-basortusu-yasaginin-kaldirilmasinin-dusundurdukleri/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social
  • Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindekiler, CHP
  • Gençlik Federasyonu açıklamasında 22 Mart Cumartesi akşamı, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) kampüsünde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan olayların demokratik değerler ve ifade özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtildi.

https://gazeddakibris.com/genclik-federasyonundan-polise-daudeki-garabet-tutumdan-donun/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

2 ay önce
KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

2 ay önce
İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

2 ay önce
Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

2 ay önce
Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

2 ay önce

Gazedda Facebook

Gazedda Facebook
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.