Bugün Dünya Vegan Günü… Veganlıkla ilgili öne çıkan kitabları sizler için derledik…
1- Etin Cinsel Politikası – Carol J. Adams
Her on yedi saniyede bir kadın tecavüze uğruyor. Her bir saniyede yüzlerce hayvan öldürülüyor. “Dayak yiyen kadınlar” gerçekliği her gün yüzümüze çarpılıyor ekranlardan ve gazete sayfalarından. Çiftliklerin esir ettiği, mezbahaların katlettiği hayvanlar “marketteki et”e indirgeniyor günümüzde. Etin hem protein için zorunlu olduğuna hem de gücün kaynağı olduğuna inanmamız için örülen mit, aslında erkeğin potansiyel şiddet eğilimiyle üstünlük kurmasına neden oluyor. Etçilleri yiyen etçiller, kafamızdaki iktidar piramidinde en üste yerleştiriliyor ve bu haliyle gündelik hayatımızın her köşesine sızıyor. Reklamların neredeyse tamamında eti yenen hayvanların kadınsı temsil edilmesi ve erkek zihninde seks yapılacak kadının et veya piliç görüntüsünde olması yapbozu kendiliğinden tamamlıyor. İşte Carol J. Adams bu kitapta, yukarıda sayılan olguları ve genel olarak ataerki ile et tüketimi arasındaki diyalektiği çözümlüyor. Ona göre, erkeklik inşasının önemli bir parçası başka bedenleri denetim altında tutmaktır; et yemek de bunun önemli bir aşamasını oluşturur. “Et yemek, erkek iktidarının her öğünde yeniden ilan edilmesidir.” Onun kuramıyla, pornoda veya sof-rada (aslında erkeğin yazdığı tüm “metinlerde”) parça parça tüketilen tüm adsızlar, “kayıp gönderge” olarak yeniden bedene kavuşuyor. Bu kitap, kadın ve hayvanın tüm yönleriyle eş olduğunu savunmuyor; yalnızca şiddet ve tahakkümden beslenen erkek egemen kültürün yeri yurdu olmadığının, zayıf bulduğu her şeyi ve herkesi “erkek” tanımının dışına atarak alt edilecek bir öteki ilan ettiğinin, özneden nesneye indirgediğinin altını çiziyor. Yiyecek/giyecek başka bir şey yokmuşçasına, birtakım canlılara yaşarken kafesi, ölürken ise kan gölünü reva gördüğümüz sürece savaşları ve ayrımcılığı olumlayan eril şiddet kültürünün ve hiyerarşinin aramızdan ayrılmayacağını hatırlatıyor. Bu kitapta ışık tutulan erkek şiddeti, kadın düşmanlığı, et yeme kültürü ve militarizm arasındaki bağlantılar, bugün de Carol J. Adams’ın yirmi yıl önce teşhis ettiği zamanki geçerliliğini koruyor. -J. M. Coetzee- (Tanıtım Bülteninden)
2-Tabağındaki Yüz – Jeffrey Moussaieff Masson
Jeffrey Moussaieff Masson, yediklerimizin sağlığımızı, ahlaki benliğimizi ve gezegenimizi nasıl etkilediğini gösterirken ağzımıza aldığımız her lokmanın arkasındaki kararların farkına varmamızı sağlayacak sorular soruyor: Hayvanları yemenin toprağımız, sularımız ve hatta küresel ısınma üzerindeki etkileri nelerdir? Çiftçilik yöntemlerinin hayvanlar ve insanları etkileyen sonuçları nelerdir? Aynı zamanda bir psikanalist olan Masson, inkârın bizi çatalımızın ucundaki hayvanı düşünmekten nasıl alıkoyduğunu gösterirken bir yandan da tabağımızdaki etin bir zamanlar duyguları olan bir canlı olduğunu ve tabağımıza gelmeden önce büyük eziyete maruz kaldığını hatırlatıyor ve beslenme şeklimizdeki ahlaki çelişkileri ortaya koyuyor.Tabağındaki Yüz, yazarın yirmi yılı aşan entelektüel, psikolojik ve duygusal deneyimlerini gıda devriminin bu çok önemli kitabında bir araya getiriyor. Gıda seçimi konusunda bilinçli olmak isteyen herkes veganlar, vejetaryenler ve et yiyenler bu kitaptan çok şey öğrenecek.”Sağlıklı ve etik beslenmenin rehberi olan bu kitap, üslubuyla çok cana yakın ve faydalı güncel bilgiyle dolu.” -J. M. Coetzee- “Derin bir anlayış ve şefkatle dolu olan Tabağındaki Yüz, son yıllarda okuduğum en ilginç kitaplardan biri. Jeffrey Masson zeki olduğu kadar da bilge bir yazar. Bu, hayatınızı yaşama şeklinizi iyi yönde değiştirecek bir kitap.” -John Robbıns, Healthy at 100, Diet for a New America ve The Food Revolution kitaplarının yazarı- (Tanıtım Bülteninden)
3 – Vegan Beslenme – Dr. Murat Kınıkoğlu
Bu kitap size değişikliğe, daha uygar, etik ve daha sağlıklı bir beslenmeye davet ediyor. Hayvansal ürünlerle beslenmek yalnız kalp damar hastalıkları ve kanseri değil, başka pek çok hastalığı da tetikler. Buna karşılık vegan beslenme, yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun, herkesin sağlığını olumlu etkiler. Doğru beslenmeye ne kadar erken yaşta başlarsanız, sağlıklı yıllarınız o kadar uzun olur. Bugünden bitkisel beslenme alışkanlığı kazanarak gelecekte kalp krizi, felç, şeker, kanser gibi hastalıklara yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz. “Vegan Beslenme” digger canlıların yaşama arzularına saygılı olmak adına, kendini değiştirme yoluna gitmenin ilk adımıdır. Her gün modern dünyadaki ilerlemelerden, uygarlıktan, özgürlüklerin gelişmesinden, bahsedip duruyoruz; dünya gerçekten değişiyorsa, gerçekten özgürleşiyorsa, kendi çıkarlarımız için başka canlıları öldürmeye son vermemiz gerekmez mi? İnsanlığın bugüne kadar tüm savaşlarda öldürdüğü insan sayısından daha fazla hayvanı bir haftada öldürüyoruz. Uygar olduğu iddiasındaki günümüz insanının, duyguları olan bir yaratığı öldürmesini ya da acı çektirmesini kabul edemeyiz. (Tanıtım Bülteninden)
4 – İnsan Neden Vegan Olur – Gary L. Francione, Anna Charlton
Hayvanlara gereksiz yere acı çektirilmesini veya bir hayvanın ortada hiçbir neden yokken öldürülmesini yanlış buluyor musunuz? Mesela biri durup dururken bir yavru kediyi gözünüzün önünde tekmelese ona müdahale eder miydiniz? Bunu sormak bile saçma, öyle değil mi? Çünkü sırf canımız öyle istedi diye hayvanlara acı çektiremeyeceğimizin, hatta bunun bir suç olduğunun hepimiz farkındayız. Yazılı olmasına gerek dahi olmayan evrensel ahlaki yükümlülüklerimizden biridir bu ilke. Şimdi de yavru kedinin yerine mesela bir kuzuyu ya da bir buzağıyı koyun. Arada bir fark var mı? Eğer yoksa, o halde bu hayvanları neden öldürüp yiyoruz? Bunun için sağlam bir gerekçemiz, geçerli bir sebebimiz var mı? Yol açtığımız bunca acıyı ve ölümü zorunlu kılan şey nedir? Yoksa hemen her gün, üzerinde bir an bile düşünmeden yaptığımız şey yavru bir kediyi tekmelemekten farksız mı? Uzun yıllardır vegan yaşayan hukuk profesörleri Gary L. Francione ile Anna Charlton, hayvanlara davranış biçimimiz ile hayvanlara dair duygu ve düşüncelerimizin nasıl ve neden çeliştiğini bu sarsıcı kitapla gözler önüne seriyor. Vegan beslenme söz konusu olduğunda “İyi ama…” diye başlayan otuzdan fazla itirazı ve soru işaretini tek tek tartışan yazarlar, hayvanlar konusundaki ikiyüzlülüğümüze tuttukları aynayla bizi hayatımızın en önemli yüzleşme deneyimlerinden birine davet ediyorlar.
5 – Vegan ve Anarşi – Elisee Reclus
“1930-1905 yılları arasında yaşamış Fransız coğrafyacı Élisée Reclus anarşist ve Marksist ilk coğrafyacı olarak bilinmekte. Élisée Reclus’a göre, coğrafya siyasi sorunları görmezden gelemeyeceği gibi, bu sorunların önemini ortaya çıkarmaya, ya da en azından daha iyi bir şekilde ortaya koymaya izin verir. İsmi önemle unutturulmaya çabalanan düşünür, Türkçeye ilk defa bu önemli iki metni ile tercüme edilmiş olmaktadır. Anarşi Üzerine ve Vegan Üzerine…”
6 – Hayvan Hakları ve Veganizm – Derleme
Hayvan Hakları ve Veganizm, bağdaşık iki konu üzerine yazılmış klasik metinlerden oluşan özgün bir seçki. Plutarch, Wagner, Singer, Reclus, Alcott gibi yazar ve kuramcılar meseleyi etik, politika, felsefe, ekoloji gibi birçok farklı alanda tartışıyor. Zülal Kalkandelen’in sunuş yazısıyla hazırlanan kitap, tartıştığı alan üzerine farkındalığı arttırmak için sunulmuş alternatif bir tasarıdır.
7 – Hayvan Yemek – Jonathan Safran Foer
“Bu kitap hayatınızı değiştirecek.” Time Out Neden kahvaltıda makarna yemiyoruz? Yemek yerken aldığımız kararları, neye dayanarak alıyoruz? Neden kuzu eti yiyoruz ama köpek eti yemiyoruz? Köpeklerini seven Fransızlar, bazen atlarını yer. Atlarını seven İspanyollar, bazen ineklerini yer. İneklerini seven Hintliler, bazen köpeklerini yer. Peki ya siz hangi hayvanları seviyor, hangilerini yiyorsunuz? Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın ile Her Şey Aydınlandı’nın parlak yazarı Jonathan Safran Foer, bu kez tabağımızdaki yemeklerin öyküsünü anlatıyor. Hayvan Yemek, kurgulanamayacak denli dehşetli birtakım gerçeklerin bize sofralarımız kadar yakın olduğunu gösteriyor; insanın marifetlerini, tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Hayvan Yemek, bir vejetaryenlik çağrısı değil, bir uyanış çağrısı… Çatalımızı sapladığımız şeyin “ne” olduğunu, bize “neler olduğunu” görmekten çekinmeyenlere açık bir davet. Tabaklarınızı ve midelerinizi doldururken bu sayfalarda yazanları göz ardı edemeyeceksiniz. “Hayvan Yemek’i (eğer bu, uygun bir sözcükse) büyük iştahla okudum.” Alain de Botton
Derleyen: Hasan Yıkıcı