Koronavirüs tehdidi tüm dünyayı etkisi altına tutmaya devam ediyor. Virüs, ortaya çıktığı ilk günden beri özellikle 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlar için ölümcül risk teşkil ediyor. Bu nedenle yaşı genç kişiler, hastalığı kimi zaman geçirdiğini bile anlamazken taşıyıcı olarak virüsü yaymaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yaptığı son açıklamaya göre, koronavirüsün yayılmaya devam etmesinin temel sebebi 20’li, 30’lu ve 40’lı yaşlarındaki kişilerin virüsü taşıdıklarının dahi farkında olmamaları.
DSÖ, yakın zamanda enfekte olanlar arasında gençlerin oranının küresel olarak arttığını ve sağlık hizmetlerinin zayıf olduğu yoğun nüfuslu bölgelerdeki yaşlılar ve hastaların ölümcül risk taşıdığını bildirdi. DSÖ Batı Pasifik Bölge Direktörü Takeshi Kasai, bu durumu ‘‘Salgın değişime uğruyor. 20’li, 30’lu ve 40’lı yaşlarındaki insanlar arasında giderek yaygınlaşıyor. Birçoğu hasta olduğunun farkında olmadan hayatına devam ediyor. Savunmasız gruplar için risk büyüyor’’ sözleriyle anlattı.
Virüs daha bulaşıcı ancak daha az ölümcül olarak mutasyon geçiriyor
Bazı uzmanlara göre Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’nın bazı bölgelerinde koronavirüs daha bulaşıcı ancak daha az ölümcül olarak mutasyona uğramaya başladı. Singapur Ulusal Üniversitesi ve Uluslararası Bulaşıcı Hastalıklar Derneği’nden Paul Tambya, bu gelişmeyi tüm dünya açısından olumlu olarak yorumlarken virüslerin mutasyona uğradıkça ölümcüllüğünü kaybettiğini söyledi. DSÖ de mutasyonun şubat ayında başladığını ve bu değişimin hastalığı yaydığı halde ölümcül hale getirmediğini doğrularken Tambya da bu mutasyonların gelecekte bulunacak olası bir aşının etkisini düşürmeyeceğini kaydetti.
Reuters’ın haberine göre, Vietnam gibi bir süredir vaka bildirmeyen ülkelerde de koronavirüse bağlı ameliyat ve operasyonların sayısında artış yaşanıyor. Kasai’ye göre, bu, virüsün yeniden canlanması demek değil ancak Asya-Pasifik Bölgesi için salgında yeni bir aşama. Kasai, gözlenen mutasyonlara rağmen, virüsün hala “nispeten kararlı” olarak kontrol altında olduğunu ancak kesin çözüm için ülkelerin ekonomik açıdan kemer sıkarak erken tespit ve doğru müdahale için çalışmalar yapması gerektiğini söyledi.
DSÖ, geliştirdiği aşı hakkında Rusya’dan bilgi istedi
DSÖ İlaç Politikası Danışmanı Socorro Escalante ise Rusya’dan gelen aşı haberiyle ilgili konuştu. DSÖ’nün Rusya’da geliştirilen “Sputnik-V” adlı aşı hakkında Rus yönetimi ile temasa geçtiğini kaydeden Escalante, Rusya’daki yetkililerden aşıyla ile bulguları paylaşmalarını istediklerini söyledi.
DSÖ’ye göre, dünya genelinde 140 farklı aşı çalışması yapılıyor. Aşı çalışmalarında öne çıkan kuruluşlardan olan Oxford Üniversitesi tarafından geliştirilen aşının 2021 yılının başında insanlar üzerinde denenebileceği öngörülüyor. Bu nedenle, ağustos ayının başlarında koronavirüse karşı etkili bir aşı bulduğunu öne süren Rusya’nın aşı çalışmalarına özellikle Batı ülkelerinde şüpheyle yaklaşılıyor.