Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 7 Nisan Dünya Sağlık Günü’nün öncesinde dünyadaki hava kirliliği ve sağlık tehditine ilişkin bir rapor yayımladı. DSÖ dünya nüfusunun neredeyse tamamının kalitesiz hava soluduğunu ve bunun sağlık için bir tehdit oluşturduğunu duyurdu.
117 ülkede altı binden fazla şehrin hava kalitesinin izlendiğinin belirtildiği raporda DSÖ, bu ülkelerde yaşayan insanların hala sağlıksız seviyelerde ince partikül madde ve azot dioksit soluduğunu ortaya koydu. Buna göre düşük ve orta gelirli ülkelerdeki insanlar hava kirliliğine en çok maruz kalan dezavantajlı gruplar içerisinde yer alıyor.
‘Fosil yakıt kullanımının kısıtlanması için somut adımlar atılmalı’
Rapor bulgularını işaret eden Dünya Sağlık Örgütü fosil yakıt kullanımını kısıtlamanın ve hava kirliliği seviyesini azaltmak için somut adımlar atmanın önemini vurguladı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün güncellenen hava kalitesi veri tabanı, havadaki zararlı partikül madde miktarını gösteren PM2,5 ve PM10 ölçümlerini de içeriyor ve veritabanının 2011’de yayınlanmasından bu yana yaklaşık iki bin şehirde neredeyse 6 kat bir artışa işaret ediyor.
‘Daha temiz, sağlıklı enerji sistemlerine geçiş hızlanmalı’
Partikül madde, özellikle PM2.5, akciğerlerin derinliklerine nüfuz edebiliyor ve kan dolaşımına girerek kardiyovasküler, serebrovasküler (felç) ve solunumsal etkilere neden olabiliyor. DSÖ ayrıca söz konusu partikül maddenin diğer organları etkilediğine ve başka hastalıklara da neden olduğuna dair kanıtların da olduğunu kaydediyor.
Birleşmiş Milletler‘e bağlı Dünya Sağlık Örgütü, hava kalite yönergesini geçen yıl güncelleyerek ülkelerin hava kalitelerinde değerlendirme yapmaları için yönergeleri daha katı hale getirdi.
DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Mevcut enerji endişeleri, daha temiz, daha sağlıklı enerji sistemlerine geçişi hızlandırmanın önemini vurguluyor” dedi. Ghebreyesus, iklim değişikliği ve hava kirliliği gibi sorunların fosil yakıtlara çok daha az bağımlı bir dünyaya doğru daha hızlı ilerleme ihtiyacının altını çizdiğini ifade etti.
DSÖ’den hükümetlere hava kalitesi önerileri
Hükümetlerin hava kalitesini ve sağlığını iyileştirmek için atabileceği adımlara da değinen DSÖ hükümetlere çağrıda bulundu:
En son DSÖ Hava Kalite Yönergesi’ne göre ulusal hava kalitesi standartlarını kabul edin veya gözden geçirin ve uygulayın
Hava kalitesini izleyin ve hava kirliliği kaynaklarını belirleyin
Pişirme, ısıtma ve aydınlatma alanlarında kullanılan eve ait temiz enerjinin özel kullanımına geçişi destekleyin
Güvenli ve uygun fiyatlı toplu taşıma sistemleri ile yaya ve bisiklet dostu ağlar oluşturun
Daha katı araç emisyonları ve verimlilik standartları uygulayın; ve araç için zorunlu denetimi ve bakım uygulayın
Enerji tasarruflu konut ve elektrik üretimine yatırım yapın
Sanayi ve belediye atık yönetimini geliştirin
Tarımsal atıkların yakılmasını, orman yangınlarını ve belirli tarımsal ormancılık faaliyetlerini azaltın
Sağlık profesyonellerinin müfredatlarına hava kirliliğini dahil edin ve sağlık sektörünün katılımı için araçlar sağlayın.
Ülkelerin gelirlerine göre hava kaliteleri
DSÖ verilerine göre; hava kalitesini izleyen 117 ülke içerisinde, yüksek gelirli ülkelerdeki şehirlerin yüzde 17’sindeki hava kalitesi, DSÖ’nün PM2.5 veya PM 10 için Hava Kalite Yönergesi’nin altında kaldı.
Öte yandan düşük ve orta gelirli ülkelerde, şehirlerin yüzde 1’inden daha azında hava kalitesi DSÖ tarafından önerilen eşik değerlere uygun bulundu.
74 ülkedeki yaklaşık dört bin şehirde ise zemin seviyesinde azot dioksit verisi toplanıyor. Bu verilere göre; bu yerlerdeki insanların yalnızca yüzde 23’ü, DSÖ’nün Hava Kalite Yönergesi’nin güncellenen versiyonundaki seviyeleri karşılayan yıllık ortalama azot dioksit konsantrasyonlarını soluyor.