• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Salı, Mayıs 13, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
20 °c
Nicosia
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa HABER İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ

Demircan: Akkuyu bizim için ancak korku tüneli olabilir

Nükleersiz.org koordinatörü Pınar Demircan, Evrensel Haber Sitesi'ne Akkuyu Nükleer Güç Santralinin 4. ünitesinin temel atma töreni sonrasında konuştu. TC Enerji Bakanı Fatih Dönmez'in, “Tünelin ucundaki ışık görünmeye başlandı” sözlerini değerlendiren Pınar Demircan "Akkuyu bizim için ancak korku tüneli olabilir" dedi. 

Gazedda Gazedda
29 Temmuz 2022
Okuma Süresi: 8 dk
A A
Demircan: Akkuyu bizim için ancak korku tüneli olabilir
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Haber: Evrensel Gazetesi

Röportaj: Volkan Pekal


Akkuyu Nükleer Güç Santralinin son reaktörünün temeli geçtiğimiz hafta atıldı. Törende konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Yarım asrı aşan nükleer enerji yolculuğunda artık tünelin ucundaki ışık görünmeye başlandı” ifadelerini kullandı. Nukleersiz.org Koordinatörü Bağımsız Araştırmacı Pınar Demircan’a tünelin ucunda görünenin ne olduğunu sorduk. İklim krizi nedeni ile soğutmada kullanılacak deniz suyu sıcaklığının artmasının nükleer kaza riskini arttırdığına dikkat çeken Demircan, “Akkuyu NGS’nin 4. ünitesinin inşasına başlanmış olması bizim için ancak korku tüneli metaforuna karşılık gelebilir, dolaysıyla bir ışıktan bahsedilecekse o da ancak nükleer enerjiden çıkış kararı olabilir” dedi.

“ABD’de ‘her şey kontrol atında’ denildiği için daha fazla insan radyasyona maruz kaldı”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de öyle ifade etti, “Tarihi gün”, “Tünelin ucundaki ışık göründü” diye ifade ediliyor. Sizin araştırmalarınıza göre tünelin ucunda görünen nedir?

Akkuyu NGS’nin 4. ünitesinin inşasına başlanmış olması bizim için ancak korku tüneli metaforuna karşılık gelebilir. Dolaysıyla tünelin ucundaki ışık ise nükleer enerjiden çıkıştan başka bir şey olamaz.

Zira nükleer santrallerin kurulu bulunduğu görece demokratik ülkelerde bile nükleer kazalar yaşandığında halkın panik ve endişeye kapılması düzenin bozulması anlamına geldiği için hakikat halktan gizlenir, önlemler alınmayacağı için de canlı yaşamı daha fazla mağdur edilir.

Radyasyonun göze görünmeyen, renksiz, kokusuz özelliği, nerede, ne kadar olduğunun anlaşılması için özel ölçüm aletlerinin belli yöntemlerle kullanılmasını gerektirmesi çevrenin ve insanların mağduriyetinin reva görüldüğü neoliberal sistemde şirketleri koruyan, kollayan siyasal iktidarların şeffaflıktan uzak, antidemokratik yönetimine çok uygundur. Fakat Rusya ya da ülkemizdeki gibi zaten antidemokratik olan sistemler ise sorunlar daha meydana gelmeden yurttaşların ve bağımsız kuruluşların denetimine kapalı olduğu için risklerin tehlikeye dönüşmesi daha mümkündür.

Bu durum 1979 yılında ABD’nin Pensilvanya eyaletinde yaşanan Üç Mil Adası Nükleer Felaketinde önlemlerin alınması gereken süreçte “Her şey kontrol atında ve sorun yok” denildiği için daha fazla insanın radyasyona maruz kalmasına yol açmıştır. Maalesef bugün Üç Mil Adası’nda tesise 5-10 kilometre mesafedeki yüzlerce kişi kanser ve türevi hastalıklara yakalanmış olma nedenlerinin bu nükleer kaza olduğuyla yüzleşiyor. Bilindiği gibi bu tutum, Çernobil ve Fukuşima nükleer felaketlerinde de ülkemiz dahil dönemin hükümetleri tarafından sergilenmiştir.

“Uluslararası atom enerjisi ajansı ve hükümetler şirketleri koruyor”

Öte yandan nükleer santrallerle ilgili statükonun korunmasında küresel bir üst düzenleyici üst kurum olarak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (IAEA) da payı büyüktür. Bu sene Ukrayna’nın Rusya tarafından işgalinin ardından Ukrayna’nın Çernobil bölgesinde radyasyon seviyeleri 20 kat arttığında dozun IAEA tarafından düşük ve önemsiz gösterildiği, çevre ve insan sağlığına verdiği zararı göz ardı edildiği ve gerçek verilerin toplanmasını salık veren bir araştırma yapılmasının engellendiğini öğreniyoruz. IAEA’nin hakikati gizlemesi doğaldır çünkü bu kurumun varlık sebebi nükleer santrallerin kullanımının dünya genelinde yaygınlaşmasıdır.

Bilindiği gibi günümüzde Fukuşima Nükleer Felaketinin başlamasından sonra radyoaktif olduğu için biriktirilmesine başlanan 1 milyon 280 bin ton radyoaktif suyun biriktirme maliyetleri çok arttığı için okyanusa boşaltılmak istenmesi söz konusudur. Japon hükümeti ile TEPCO şirketinin aldığı bu kararı IAEA’nın desteklemesi de onun nasıl bir suç ortağı olduğunu gösteriyor.

Çünkü mevzu bahis olan biriktirilmiş olan şey tam erimeye uğramış 3 reaktörün içine giren sudur. Yani sıradan nükleer santrallerin trityumlu suyunu boşalttığı gerekçesine dayanılması bu uygulamanın normalleştirilmesi bir sorunken, ağır tahribata uğramış reaktörlerin sıradan reaktörlerle bir tutulması akıl alır bir şey değildir. Kaldı ki Japonya’da kamuoyuna Fukuşima’daki belediye kayıtlarına göre ALPS adı verilen arıtma sistemin çalışmadığını gösteren veriler sızmıştır.

Deniz suyu sıcaklığının 29-30 derecelerde olduğu Akdeniz’de akkuyu için risk öngörülmüyor mu?

Akkuyu NGS için kullandığım korku tüneli metaforunu destekleyen diğer bir yönü ise nükleer santrallerin doğal afetler karşısında kırılgan olmasıdır.

Burada iki konuya dikkat çekmek istiyorum: Bunlardan biri Japonya’ da sivil toplum örgütleriyle gerçekleştirdiğim görüşmelerde Fukuşima Nükleer Felaketi’nin temel nedeninin tsunamiden ziyade deprem olduğu iddiasıdır. Bu iddiayı felaketin meydana gelmesinden 1 yıl sonra bir deprem ülkesi olan Japonya’da nükleer santrallerin tamamının devreden çıkarılması da desteklemektedir.

En az 5 yıl süren depremsellik testlerinin ardından çalışabilir olduğu ilan edilen  reaktör sayısı güncellenerek 43’ten 37’ye indirilmiştir. Fakat ne ilginçti ki, bugün operasyona yeniden açılan reaktör sayısı yalnızca 10 olarak ilan edilmişse de  11 yılın ardından yalnızca 5 reaktör aktif durumdadır. JMO, Santralin Ecemiş-Deliler fayı ile bu fayın Akdeniz’deki devamı olan Biruni fayına 5 km gibi çok yakın mesafede olduğunun görüldüğüne işaret etti. Türkiye gibi bir deprem ülkesinde nükleer santraller açısından deprem riski hele ki bilim insanları yeni teknolojilerle yaptıkları araştırmalarla Akkuyu’nun 5 kilometre yakınından geçen fay olduğuna dikkat çekmişken küçümsenmemelidir.

Dikkat çekmek istediğim ikinci konu ise deprem ve tsunamiyle tetiklenen Fukuşima Nükleer Felaketi’nin nükleer santrallerin iklim değişikliği bağlamında doğal afet riskleri karşısında kırılgan konumda olduğunu göstermesidir. Yani nükleer santraller iklim değişikliği koşullarında fırtına gibi aşırı hava olayları, seller, mega yangınlar karşısında risk altındadır. Aslında iklim değişikliği dünyaya zarar veren endüstriyalizm ile yüzleşme anlamına gelirken bu yüzleşmenin nükleer santrallerle yaşanma ihtimali hükümetleri nükleer enerjiden çıkışa sevk etmelidir.

Zira deniz kenarındaki nükleer santraller açısından küresel ısınmaya bağlı olarak eriyen buzulların deniz seviyesini yükselteceği, soğutma suyunun ısınacağı, müsilajın soğutma suyu sistemini tıkaması gibi riskler artarken bu risklerin önlenmesi için tesis kapasitesinin düşürülmesi söz konusudur. Yani nükleer santraller artık nükleer felaket ile operasyonel verimlilik arasına sıkışmış durumdadır.

Nitekim son yıllarda aşırı sıcaklar nedeniyle Fransa ve İngiltere’de nehir kıyısında kurulu nükleer santraller soğutma suyunun kuraklık nedeniyle azalması ve soğutma prosesini yapamayacak kadar ısınması gibi nedenlerle devreden çıkarıldığını sıklıkla duyuyoruz.

Ayrıca nükleer santrallerin örneğin Belçika’daki reaktörlerin soğutma kulelerinde binlerce mikro çatlağa yol açan aşırı sıcak prosesleri vardır. Bu durum reaktörlerin ekipmanlarının, soğutma suyu sisteminin sürekli bakım onarımını gerekli kılarken iklim değişikliği koşullarında riskler daha da artmaktadır. Bugün çoğu 40 yıllık ömre sahip olarak üretilmiş olan reaktörlerin ortalama yaşının 30’u geçmiş olması bakım onarım faaliyetlerinin yoğunluğuna işaret etmektedir.

Aynı şekilde, 58 nükleer reaktörüyle elektrik ihtiyacının yüzde 75’ini sağladığı için hep örnek gösterilen Fransa’da ise bu yıl içinde bakım, onarım, soğutma suyu sistemine bağlı problemler nedeniyle 29 reaktör devreden çıkarılmış bulunuyor.  İki reaktörün de aşırı sıcak nedeniyle çalışma kapasitesinin yüzde 46’ya düşürülmesi neticesinde Fransa’da hükümet elektrik ithal etmeyi planlıyor. Belçika’da da iki reaktörün kapasitesi düşürülmüş bulunuyor. Dünyada bu hakikatler yaşanırken nükleer enerjinin verimli enerji çeşidi olduğunu savunmak nükleer endüstrinin inkarcılığının en somut örneğidir.

İsviçre’de  Beznau Nükleer Santrali‘nin Aare Nehri’nden aldığı soğutma suyu sıcaklığının 25 dereceye çıkması nedeniyle soğutma  suyu geri verirken nehirdeki biyoçeşitliliğin 26-27 derecede bozulma riski nedeniyle reaktörlerin kapasitesini düşürmesi ise bize çok önemli başka bir şey söylüyor:  Siyasal iktidar ve danışmanları bugün soğutma suyunu deniz suyu sıcaklığının 29-30 derecelerde olduğu  Akdeniz’den alması planlanan Akkuyu NGS için bu anlattığım konulara dair hala bir risk görmüyor mu?

Çok açık ki nükleer santrallerle ilgili olarak bir kazanın olmaması için devreden çıkarmalar başlayacak neticede verimlilikten bahsedilemeyecektir. Umut edelim ki nükleer santrallerden dünya tamamen vazgeçene kadar nükleer felaketler önlenebilsin.

“Kazdağları’nın gözden çıkarılması nükleer enerjiyi yerli yapmıyor”  şimdiden yerli ve milli felaket yapıyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, NGS’nin,  ülkenin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağını belirterek “Enerjide dışa bağımlılıktan kurtuluş” anlamına geldiğini ifade ediyor. Nükleer yakıtlar nereden temin edilecek? Dışa bağımlılıktan kurtartacak mı?

Tabii ki dışa bağımlılıktan kurtulmayı sağlamayacak. Çünkü her şeyden önce Akkuyu NGS’de söz hakkı her zaman Rusya’da kalacak yani bırakın yakıtı, tesisin kendisi Rusya’ya ait, hem de şu aşamada hisselerin tamamına yakınının sahibi olarak!

Bununla birlikte Akkuyu NGS’nin 4800 megavatt kapasitesiyle Türkiye’nin yüzde 10 elektrik ihtiyacını karşılaması fazla iddialı, çünkü bu yaklaşım reaktörlerin 1 yıl boyunca tam kapasite çalışacağını varsayıyor. Oysa bakım onarım nedeniyle devre dışı kalmalara ek olarak biraz önce açıkladığım gibi iklim değişikliği riskleri nedeniyle aylarca kapalı olan nükleer santraller söz konusudur. Yani biraz önce altını çizdiğim gibi Akdeniz’in deniz suyu sıcaklığının 29-30 derece olması bile en az 3-4 ay nükleer santralin çalışmayacağını bize şimdiden gösteriyor.

Ayrıca belirteyim ki,  bugün uranyum araştırmaları yapılan Kazdağları’nın Arıklı, Nusratlı köylerinden uranyum çıkarılsa dahi  bu ham madde Rusya’ya satılacaktır. Kazdağları’nı altın madenciliğine kurban edilmeyen kısımları radyoaktif kirliliğe bulanarak çevre ve insan sağlığı gözden çıkarılsa da Akkuyu NGS yerli ve milli olmayacaktır; sadece her zamanki gibi başkanının Cumhurbaşkanı olduğu Nükleer Düzenleme Kurumuna bağlı TENMAK’ın yetkilendireceği şirketlerin menfaati gözetilmiş olacaktır. Bununla birlikte eğer mevzu yerlilik ve millilikse Anadolu’nun ekosisteminin yerin altındakinden hem daha kıymetli hem daha yerli ve milli olduğu artık anlaşılmalıdır.

“Tekrar kullanılmak üzere işlenmiş nükleer atık kullanımı riskleri arttıracak”

Bu 4 reaktör “60 yıl boyunca kar kış, gece gündüz demeden 7 gün 24 saat aralıksız çalışacak” diye ifade ediliyor. 60 yıl sonunda radyoaktif atıkların bertarafı ve izolasyonu konusunda ne gibi sorunlar ortaya çıkacak?

Akkuyu NGS’nin veya bir başka nükleer santralin 60 yıl boyunca özellikle iklim krizi kendisini dayatmışken aralıksız çalışması tüm bu açıkladığım nedenlerle artık ihtimal dahilinde bile değildir. Buna karşın nükleer santralin çevre ve insan sağlığını tehlikeye attığı gibi nükleer atık sorunu baş gösterecektir. Neticede her yıl 1 reaktör içindeki yakıt çubuklarının dörtte biri kullanılmış olarak havuzlarda 20-30 yıllığına soğumaya bırakılır. Akkuyu NGS özelinde bu yakıt çubukları içindeki plutonyumun çıkarılması için Rusya’nın atık işleme tesisine gönderilecektir ki, bu sene yayımlanan Nükleer Düzenleme Kurumu Kanununa bakıldığında bu lojistik ağının kurulmasıyla sermaye gruplarına yeni iş imkanlarının sunulmak istendiği anlaşılmaktadır.

Bugün Rusya ham madde sorunundan kurutulmak amacıyla nükleer atıktan yakıt üretmek suretiyle yakıt çevrimini kapatmak için teknolojisini geliştirme sürecindedir. VVER 1200 reaktörlerinin kullanılmış yakıt çubuğundan çıkarılan plütonyum ile ham uranyumun Rusya’daki özel tesislerde işlenmesiyle MOX yakıtını üretilmektedir. Bu yakıt geliştirilebildiğinde gelecekte VVER 1200 rekatörlerinde kullanılma planı da söz konusudur ki, bu durum plütonyum içerikli yakıt kullanımıyla nükleer santralleri daha da riskli teknolojiler haline gelecektir.

Öte yandan Rusya’da nükleer atık içinden plutonyum alındıktan sonra hâlâ en az yüz bin yıl muhafaza edilmesi gereken nükleer atık Türkiye’nin sorumluluğunda olacak şekilde muhtemelen özel şirketlere kurdurulacak olan lojistik ağı üzerinden geri gönderilecektir. Atıkların muhafazası için ise Türkiye’de on milyonlarca dolara mal olacak geçici nükleer atık deposu inşa edilecektir.

Etiketler: akkuyuekolojikıbrısmersinnükleernükleer enerji
Gazedda

Gazedda

Gazeddakıbrıs yurttaş gazeteciliği anlayışı ile yayın yapan, yurttaştan yana taraf olan ve gazetecilikte meslek etiği ilkelerine inanan bir yayın organıdır. Gazeddakıbrıs her koşulda barıştan yanadır.

Kıbrıs Çevre Hareketi Akrotiri Tuz Gölü’nün Kötüleşen Durumu Konusunda Uyardı
İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ

Kıbrıs Çevre Hareketi Akrotiri Tuz Gölü’nün Kötüleşen Durumu Konusunda Uyardı

Gazedda
20 Mart 2025

Akrotiri Tuz Gölü'nün birkaç girişimcinin kâr güdüsüyle hareket eden insan faaliyetleri nedeniyle yok olmanın eşiğinde olduğu uyarısında bulundu.

Devamı içinDetails
Kıbrıs İklim Krizi Nedeniyle Erken Orman Yangınları Riskiyle Karşı Karşıya
İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ

Kıbrıs İklim Krizi Nedeniyle Erken Orman Yangınları Riskiyle Karşı Karşıya

Gazedda
20 Mart 2025

Kettis, yangının “yaz orman yangınlarına benzeyen” özellikler sergilediğini belirterek, Kıbrıs'ın kuraklık koşulları ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle daha sıcak aylara yaklaşırken olası zorlukların altını çizdi.

Devamı içinDetails
Ergün Bey Uyardı: Ekolojik, Ekonomik ve İnsan Kayıpları Yaşanabilir
İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ

Ergün Bey Uyardı: Ekolojik, Ekonomik ve İnsan Kayıpları Yaşanabilir

Gazedda
13 Mart 2025

Çevre Bilimci Ergün Bey, son iki hafta içinde aşırı soğuk havadan aşırı sıcak havaya geçiş yaşanıldığına dikkat çekerek, gelecek yıllarda bölgenin zaman zaman nefes almakta zorluk çekilecek sıcak hava dalgalarının...

Devamı içinDetails
Kıbrıs’ta Sera Gazı Yoğunluğu Rekor Seviyelerde
İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ

Kıbrıs’ta Sera Gazı Yoğunluğu Rekor Seviyelerde

Gazedda
12 Mart 2025

Kıbrıs Enstitüsü İklim ve Atmosfer Araştırma Merkezi (CARE-C) tarafından beş yıldır sürdürülen karbondioksit (CO₂) ve metan (CH₄) ölçümleri, endişe verici sonuçlar ortaya koydu.

Devamı içinDetails
Kıbrıs’ta Nesli Tükenmekte Olan Bir Akbaba Daha Ölü Bulundu
İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ

Kıbrıs’ta Nesli Tükenmekte Olan Bir Akbaba Daha Ölü Bulundu

Gazedda
11 Mart 2025

Sadece 37 akbabanın yaşadığı Kıbrıs, Avrupa'daki en küçük akbaba popülasyonuna sahip ve bunlardan altısı sadece 2024 yılında elektrik çarpması sonucu hayatını kaybetti.

Devamı içinDetails

YAZARLAR

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri
Umut Bozkurt

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri

Umut Bozkurt
23 Mart 2025
Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor
Konuk Yazar

Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor

Konuk Yazar
22 Mart 2025
Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar
Engin Kara

Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar

Engin Kara
22 Mart 2025
Çalıyor

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

KIBRIS
Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

DÜNYA
“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

SANAT
Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

DÜNYA
“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

KIBRIS

İzel Seylani: Birlikte hayal etmeyi başardığımızda… | Video

SANAT
İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

DÜNYA
Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

DÜNYA
Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

DÜNYA

Instagram

Takip et

  • Bekir Paşa Lisesi öğretmenleri Eğitim Bakanlığı
  • Tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu paylaşımında TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak “Korkunun ecele faydası yok! Öyle de yenileceksin! Böyle de yenileceksin. Haklılığımıza, cesaretimize, tevazumuza, güler yüzümüze yenileceksin!” dedi.

https://gazeddakibris.com/imamoglu-demokrasi-meydanlarinda-sesinizi-yukseltin/
  • Tel Aviv’de toplanan onbinlerce kişi, Netanyahu
  • Güney Kore, Japonya ve Çin dışişleri bakanları, Kore Yarımadası
  • 21 Mart Dünya Irkçılık Karşıtı Gün nedeniyle Kıbrıs
  • "AKP’nin Kuzey Kıbrıs’a yaptığı müdahaleleri beni de herkes gibi rahatsız ediyor. Ancak o rejimin buraya dayattığı politikaların hıncını başını örten orta okul öğrencilerinden çıkarmamalıyız."

https://gazeddakibris.com/ortaokullarda-basortusu-yasaginin-kaldirilmasinin-dusundurdukleri/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social
  • Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindekiler, CHP
  • Gençlik Federasyonu açıklamasında 22 Mart Cumartesi akşamı, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) kampüsünde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan olayların demokratik değerler ve ifade özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtildi.

https://gazeddakibris.com/genclik-federasyonundan-polise-daudeki-garabet-tutumdan-donun/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

2 ay önce
KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

2 ay önce
İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

2 ay önce
Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

2 ay önce
Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

2 ay önce

Gazedda Facebook

Gazedda Facebook
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.