Bu makale ilk kez 25 Temmuz 2020 tarihinde Avrupa Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Yaşamak en basit ve en değerli insan hakkıdır. Bu hakkı tehdit edenler kimin yaşamını tehdit ederlerse etsinler anında insanlık düşmanı olarak tutuklanmalı ve gerekli cezaya çarptırılmalıdırlar.
15-20 temmuz 1974 olaylarının 46.yılında, Sosyal medyada, KKTC’nin cumhurbaşkanı ve Kıbrıs Cumhuriyeti Türk Toplumu lideri Sn. Akıncı’ya yönelik yoğun ölüm tehditleri yapıldığına tanık olduk.
Şahsım ve partim, Kıbrıs Sosyalist Partisi, adına bu tehditleri kınadığımızı buradan açıkça beyan ediyorum.
Sayın Akıncı’nın yaşamını tehdit edenlerin bir gün bile dışarıda kalması insanlık düşmanı suçtur!
Cumhurbaşkanı cumhurbaşkanıdır. Mesela Türkiye Cumhurbaşkanı’na ölüm tehdidi yapanlar anında tutuklanır. Öyle olmalı mı? Kesinlikle! Hem bir ülkenin cumhurbaşkanını ölümle tehdit edeceksin hem de adin sanın bilinir etrafta dolaşacaksın! Olmaz böyle şey! Bizim cumhurbaşkanını açıktan tehdit ediyorlar ve de tehdit eden beyefendiler etrafta dolaşmaya devam ediyor. Ne tutuklama kararı çıkıyor ne de soruşturma! Ne KKTC’de bir kımıldama var ne de TC de! Ne İngiltere’de, ne de Yunanistan’da! Kıbrıs Cumhuriyeti de istese en azından; ‘bizim Türk toplumu liderimizi hangi cüretle tehdit ediyorsunuz?’ deyip uluslararası tutuklama kararı çıkarabilir!. Ya BM? O görüşmelerle adada barışı sağlayacak olan ve Kıbrıs sorununu çözecek olan BM? Ama hiç birinden tık yok!
Herhangi bir ülkede herhangi bir cumhurbaşkanını ölümle tehdit edenlerin anında tutuklanır. Fakat öyle bir devirdeyiz ki adamlar Irak’a gidip cumhurbaşkanını idam ediyorlar. Libya’ya gidip cumhurbaşkanını sokak ortasında katlediyor, ardından da televizyonlarda “gittik gördük öldürdük, hah hah hah” diye dalgalarını geçiyorlar- Hillary Clinton!
Emperyalist ABD aynen böyle yapıyor! Uluslararası hukuku çöpe atıyor. Ülkelerin cumhurbaşkanlarını katlediyor.
Bir ülkenin cumhurbaşkanı iyi olmayabilir. Bu, o ülkenin halkını ilgilendiren bir konudur. Başka bir ülkenin buna müdahale etme hakki yoktur.Hele de yalandan mazeretlerin ardına sığınarak!
Ama kktc’nin cumhurbaşkanı, bu unvanı hak etmek için yapması gerekeni yapamadığı için cumhurbaşkanı değil, ‘toplum Lideri’dir! Cumhurbaşkanı olmak için, biz garantörüz diyen İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’a ve onları garantör olarak kabul eden tüm ülkelerle BM’ye uluslararası hukuku hatırlatmalıdır. Ulusların haklarını ayaklar altına alan ülkeler ve kuruluşlara resti çekmek zorundadır.
Cumhurbaşkanına bunu yapmalısın yoksa cumhurbaşkanı falan olamazsın dediğimizde bize;
“ne yani devrim mi yapalım?” diyor. Etrafındakilerin tümü de boyle diyor. Sadece KKTC dekiler değil, KC’deki tüm “hükümetler” ve “muhalifler” de böyle bir duruş sergiliyor.
Sen cumhurbaşkanı olmak için yapılması gerekeni halkına anlat. Devrim ise devrim! Yapamazsan da iste böyle cumhurbaşkanı olursun;
“İlgili yerlere gerekli bildirimleri yaptık, ama bir işe yarar mi bilemiyorum” dersin! Çünkü güvenebileceğin ne polisin var, ne askerin ne de hukukun! Ama Hapishanen var. Hem yenisi de yapılıyor. Yarin oraya seni de tıkabileceklerini hiç aklına getirdin mi?
Tersine, sen de çevrendekiler de bunları gizliyorsunuz!