Glasgow’a yapılan pahalı ve zorlu yolculuklardan sonra, birçok delege müzakere odalarından çıkarılıyor, müzakereleri her an kesilebilecek çevrimiçi ortamdan takip ediyorlar.
COVID-19’un yayılmasını önlemek için, müzakere odalarına erişimin sıkı bir şekilde kısıtlanması müzakerecilerin ve gözlemcilerin, arızalı bir web yayınını izlemek için dünyayı dolaştıklarından şikayet etmelerine yol açtı.
Hem Pazartesi hem de Salı günü, dünya liderleri sahnede konuşurken, delegelere mekanın maksimum kapasitesine yaklaştığını söyleyen ve uzaktan çalışmaya teşvik eden bir uyarı gönderildi.
Kampanyacılar da COP26’nın İngiltere ve Birleşmiş Milletler organizatörlerini artan maliyet ve katılımın önündeki lojistik engeller sebebiyle “günün fosili” olarak ödüllendirdiler.
İklim Eylem Ağı (CAN) yaptığı açıklamada, “Glasgow’a seyahat etmek için zaman ve kaynak harcayan insanlar sabırla beklediler; ancak sivil toplum için yer olmadığını ve ‘çevrimiçi etkinliklere katılmalarını’ söylediler” dedi.
Kosta Rika’dan La Ruta del Clima’nın direktörü Adrián Martínez, ekibinin Glasgow’a ulaşmak ve insan haklarını savunmak için büyük lojistik engelleri aştığını söyledi. “Kalabalık mekanda, yerde oturmak zorunda kaldılar ve karar verme sürecini etkileyemediler, hatta güvenilir bir şekilde takip bile edemediler. Bu kapsayıcı bir COP değil, tam tersi” dedi.
Ulusal temsilcilerin her müzakere odasında sadece iki sandalyesi olması, atanan sözcünün bir toplantı sırasında teknik tavsiyeye erişmesini zorlaştırıyor.
CAN sözcüsü Hala Kilani, CAN ve aralarında dünya çapında yüzlerce sivil toplum örgütünü temsil eden İklim Adaleti Talebi için Küresel Kampanya’nın tüm müzakere odalarında dört bilet paylaştığını söyledi.
COP’a düzenli katılanlar da çevrimiçi sistemden şikayet etti. Yardım kuruluşu Practical Action’dan Colin McQuistan, “Dün çevrimiçi sisteme erişmek zordu, birçok kişi giriş yapamadı. Bugün, sanal katılımcılar için internet kesilmeye devam etse ve tartışmaların bazı bölümleri kaçsa da işler biraz daha iyi görünüyor” dedi.
COP26’ya ulaşanlar büyük engellerin üstesinden geldi: COVID kısıtlamaları, konaklama sıkıntısı, Londra’dan ana tren hattına düşen bir ağacın yol açtığı seyahat kesintisi ve alana girmek için uzun kuyruklar.
COP26 sözcüsü, “Glasgow’da kapsayıcı, erişilebilir ve güvenli bir zirve sağlamak için yorulmadan çalışıyoruz. Bu, COP26’ının herkes için tamamen erişilebilir olmasını sağlamayı, uygun fiyatlı konaklama için otel sağlayıcımızla birlikte çalışmayı, katılımcılara gönüllü aşılar sunmayı ve bekleme sürelerini mümkün olduğunca en aza indirmeyi içeriyor” dedi.
Salı akşamı organizatörler, katılımcılara hem fiziksel hem de sanal alanlara erişmenin verdiği rahatsızlıklardan dolayı özür dileyen bir e-posta gönderdi.
Konferansta “benzeri görülmemiş bir ilgi” ile “olağanüstü ve benzeri görülmemiş lojistik koşullara” atıfta bulundular ve dünya liderleri zirvesinin ekstra güvenlik düzenlemeleri gerektirdiğini belirttiler.
“Desteğiniz ve anlayışınızla, insanlar ve gezegen için Glasgow’daki COP26’da mümkün olan en iyi sonuçları elde edebileceğimizden eminiz” diye yazdılar.
BM resmi katılımcı listesi, iklime duyarlı Vanuatu ve Kiribati dahil birkaç Pasifik adasının Glasgow’a delegasyon göndermediğini gösteriyor. Mikronezya gibi diğerleri ise çok daha az delegasyon gönderdi.
Vanuatu’nun muhalefet lideri Ralph Regenvanu, Guardian’a bunun “İstediğimiz gibi bizzat orada olamamamız Pasifik için büyük bir sorun” dedi.
“Paris’te ise [COP21], gerçekten bir değişikliğe yol açan ve bizi şu anda anlaşmada sahip olduğumuz 1.5 derece hedefine getiren Pasifik liderlerinin fiziksel varlığıydı” diye ekledi.
Zirveye yaklaşan aylarda, İngiltere hükümeti “kırmızı listedeki” ülkelere delegasyonlarının İngiltere’ye vardıklarında beş gün karantinada kalmak zorunda kalacaklarını söylüyordu.
Bunun maliyeti yaklaşık 3164 dolar olarak tahmin edildi. İngiltere hükümeti sonunda bu maliyeti karşılamayı kabul etti. Daha sonra kırmızı listeyi azalttı ve daha sonra ise tamamen kaldırdı; ancak belirsizlik birçok kişiyi zirveye katılmaktan caydırdı.
