İnsan Hakları Platformu, “30 Temmuz İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü” nedeniyle yaptığı açıklamasında insan tacirlerinin, çoğunlukla Afrikalı genç kadınları hedef aldığını, üniversite eğitimi ve iş imkanı sağlayacaklarını söyleyerek bu kişileri Kıbrıs’ın kuzeyine getirip fuhuşa zorladıklarını belirterek, bir dizi yasal öneri sundu.
Yazılı açıklama yapan Platform, Kıbrıs’ın kuzey kesiminde emek sömürüsü ve cinsel sömürü amaçlı insan ticareti vakalarının olduğunun bilindiğine dikkat çekerek, emek sömürüsü bağlamında özellikle inşaat, tarım, hizmet ve ev içi hizmet sektörlerinde vakalar görüldüğünü, cinsel sömürünün de gece kulüpleri ve özel kiralanmış apartman daireleri ya da villalarda gerçekleştiğini belirtti.
Açıklamada, “İnsan Hakları Platformu olarak yürütmekte olduğumuz ihbar hattı aracılığıyla geçtiğimiz Kasım ayından bu yana insan ticareti vakalarına ücretsiz hukuki destek sağlamaktayız. İhbar hattına gelen vakalar ışığında, cinsel sömürü amaçlı insan ticaretinde bir artış olduğu gözlemlenmekte ve özellikle öğrenci vizesinin insan tacirleri tarafından kötüye kullanıldığı anlaşılmaktadır. İnsan tacirleri çoğunlukla Afrikalı genç kadınları hedef almakta, üniversite eğitimi ve iş imkanı sağlayacaklarını söyleyerek Kıbrıs’ın kuzey kesimine getirtmektedirler. Bunun akabinde genç kadınların okula gidip kayıtlarını tamamlamalarını engelleyerek, evlere hapsedip fuhuşa zorlamaktadırlar” denildi.
Açıklama şöyle devam etti;
“İnsan ticareti suçu 2020 yılının Mart ayında Fasıl 154 Ceza Yasası altında suç olarak tanımlanmıştı. Bu olumlu bir gelişme olsa da, poliste söz konusu suçun soruşturulmasına dair eğitim faaliyetlerinin yapılmaması, mağdur tanımlama prosedürlerinin oluşturulmaması ve bu konudaki deneyim eksikliği maalesef soruşturma oranlarını etkilemektedir.
Hukukçularımız tarafından birden fazla vakada polise ulaştırılmış olsa da, yalnızca tek bir vaka dosyası insan ticareti suçu soruşturma dosyasına eklenmiş ve mahkeme huzuruna getirilmiştir. Ayrıca bugüne kadar insan ticareti suçundan mahkemeler huzurunda mahkumiyet kararı verilmiş tek bir dosya dahi bulunmamaktadır.
Diğer yandan, hukuki olarak mağdurların haklarının korunması bağlamında da ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Barınma, sosyal hizmetler, psikolojik ve hukuki danışmanlık gibi mağdur koruması ve desteğine yönelik desteklerin hiçbiri sağlanmamaktadır.
Son olarak, insan ticareti suçunun genel olarak tüm ilgili kurumlarda yeterince anlaşılmadığı ve yetkililerinin bu konuya gerekli hassasiyeti göstermedikleri anlaşılmıştır.
Bizler, İnsan Hakları Platformu olarak insan ticaretiyle mücadelenin kalıcı bir yerel politika haline getirilmesi ve etkili adımlar atılması gerektiğini savunuyoruz. Bu bağlamda aşağıdaki adımların derhal yerine getirilmesini talep ediyoruz:
1- İnsan ticaretiyle ilgili mağdur hakları ve korunmasını, insan ticaretiyle mücadele koordinasyon mekanizması kurulmasını, önleyici önlemlerin alınması ve cezalandırmayı güçlendirecek hükümler içeren bütüncül yasa taslağının ivedilikle onaylanması;
2- Sivil toplum örgütleri ve kamu kurumlarının iş birliğiyle hazırlanan İnsan Ticaretiyle Mücadele Strateji ve Eylem Planı’nın uygulamaya geçirilmesi;
3- Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Yasası’nın yürürlükten kaldırılması veya insan ticaretine yol açan ilgili maddelerin değiştirileceği bir düzenlemenin hayata geçirilmesi;
4- İnsan ticareti mağdurlarıyla birebir ilişkide olan polisin Adli Şube birimleri, Muhaceret Birimleri, İçişleri Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Hizmetler gibi kurumlara periyodik eğitimlerin verilmesi;
5- Poliste mağdurların ifadelerinin alınması safhası ve soruşturmalar ile ilgili özel prosedürlerin geliştirilmesi;
6- Öğrenci vizesinin insan tacirleri tarafından kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi, üniversiteler ve YÖDAK iş birliğiyle bu alanda sıkı denetimler yapılması;
7- İnsan ticaretini önlemek amacıyla özellikle yukarıda sayılan sektörlerde denetimlerin sıklaştırılması ve insan ticareti göstergeleri konusunda denetimden sorumlu kişilere eğitimler verilmesi.