24 Kasım’da 22 öğretmeni Mahkemeye gönderen ve diğer yandan Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi‘nde (AKM) “Öğretmenler Günü” etkinliğine katılan Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ve atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a şok eylem düzenlendi.
Öğretmen sendikaları Mahkemeler önünde yaptıkları eylem ve basın açıklaması sonrası, etkinliğin yapıldığı AKM’ye gelerek, salonda yerlerini aldı.
Öğretmenler adına kürsüye çıkıp konuşmasını yapan, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Disiplin Kurulu Üyesi öğretmen Seçil Toprak‘ın sözleri, salonda buz gibi bir hava estirirken, konuşmanın bitimin de öğretmenler slogan atıp salonu terk etti.
Seçil Toprak’ın Bakan Çavuşoğlu ve atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yüzüne karşı yaptığı o konuşma;
“Işığıyla yolumuzu aydınlatan Mustafa Kemal Atatürk, ‘Toplumun uygarlık düzeyi; öğretmene verdiği değerle anlaşılır’ demişti.
Atatürk’ün önemle işaret ettiği; çağdaş, laik, bilimsel eğitimin neresindeyiz?
Öğretmenin Atatürk’ten aldığı ilhamla çizdiği eğitim yolu, bugün ortadan kaldırılmaya çalışılmakta ve öğretmenlerin hak ve özgürlükleri, demokratik, kamusal, laik ve bilimsel eğitim için verdiği örgütlü mücadelesinden dolayı cezalandırılmak istenmektedir.
Her alanda, her platformda öğretmen itibarızlaştırılmak istenmekte ve yıllarca verilen haklı mücadeleler sonucunda elde ettikleri hakları gasp edilmekte ve dahi ‘niteliksiz’ gibi yaftalamalarla toplumun önünde küçük düşürülmeye çalışılmaktadır.
12 Eylül cunta rejiminin, katlettiği aydınların üzerini örterek ilan ettiği öğretmenler gününde Atatürk’ün adını kullanmak ve onun öngördüğü tüm tehlikelere kucak açmak bir çelişki değil midir?
Bugün bizim için kutlama günü değil mücadele günüdür.
Tüm bu olumsuz şartlar altında; öğretmenin her geçen gün motivasyonunu düşürmeye çalışarak, vazgeçilmez ilkemiz olan bilimsel, laik eğitimden uzaklaşacak kararları uygulamaya koyarak ne elde etmeyi amaçlıyorsunuz?
Kıbrıs Türk toplumu tarihi boyunca verdiği büyük ve saygı değer mücadelelerle varlığını sürdürmüş, kendi yaşayışını, kültürünü ezdirmemiş, dilini, dinini, kimliğini korumuş ve tüm bunların garantisi olan değerlerinden taviz vermemiştir
Bundan sonra da böyle olacaktır. Çünkü bu değerlerin teminatı öğretmendir.
Öğretmen değerlerimizin ve toplumsal yapımızın her türlü çalışmayla dönüştürülmeye çalışıldığının farkındadır.
Şu da bilinmelidir ki; toplumun aydınlık yüzü olan öğretmen her türlü gericiliğin karşısında olacaktır.
Kıbrıs Türk toplumunun laik, çağdaş yapısını her şeyin önüne koyan bizler; eğitime ve haklarımıza yapılan saldırılara boyun etmeyecek, bilim yolunda ilerleyecek, gelecek ve var oluş kavgası vermeyi sürdüreceğiz.
Öğretmenler olarak büyük bir utanç duyuyoruz bugün. Böyle bir günde yargılanan arkadaşlarımız adına sizin duymanız gereken utancı bir duyuyoruz.
Okullarımızın fiziki yapısının iyileştirilmemesi, çocuklarımızın can sağlığının tehlikede olmasına karşı; bizi bu çağ dışı binalarda ve konteynerlerde ders vermek zorunda bırakan anlayışa karşı utanç duyuyoruz.
Her görevi öğrencileri daha iyi bir eğitim alsın diye bıkmadan, usanmadan üzerine alan öğretmenlere hakaret edilmesinden utanç duyuyoruz.
Belki öğretmen bu kez de utanç dersini verir ve bugünden sonra sizler de kendinizi öğretmenin yerine koymayı başarabilirsiniz”
