Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, korona virüs tedavisinde kullanılan klorokin ilacı ihtiyacını eş başkanı KKTC Sağlık Bakanlığı yetkisi ve aynı zamanda bir doktor olan İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesinin Kıbrıslı Türk üyeleri tarafından saptanıp talep edildiğini belirterek, “Güney Kıbrıs’ta üretimi yapılan bir ilaçtan 2 bin adetin bize gönderileceğini açıklamam üzerine yapılan bazı yorumlara gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Böylesi bir zamanda bile bazı kişilerin bu kadar kin ve husumeti yüreklerinde biriktirebilmeleri inanılır gibi değil” dedi.
“Korona virüs salgını tüm insanlığı tehdit eden ortak düşmandır. Buna karşı tüm insanlık hep beraber mücadele etmek zorundadır. Bu mücadelede sadece Türk-Rum; Hristiyan-Müslüman değil hiç bir ayrıma yer olmamalıdır” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı’nın konuyla ilgili açıklaması şöyle:
“Güney Kıbrıs’ta üretimi yapılan bir ilaçtan 2 bin adetin bize gönderileceğini açıklamam üzerine yapılan bazı yorumlara gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Böylesi bir zamanda bile bazı kişilerin bu kadar kin ve husumeti yüreklerinde biriktirebilmeleri inanılır gibi değil.
Bana yapılan haksız saldırıları bir yana bıraksam bile; uzman hekimlerimize, sağlıkçılara da yapılan büyük bir haksızlık ve büyük bir ayıp. Çünkü bu ihtiyacı saptayan ve talep eden onlar; yani İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesinin Kıbrıslı Türk üyeleri. Komitenin eş başkanı da bir doktor ve Sağlık Bakanlığı yetkilisi. Yani ben kendi aklımla klorokin talep etmiş değilim. Eğer mesele ‘Rum tarafından sağlık alanında bile olsa hiçbir şey istemeyiz’ ise, o zaman bu kişiler bazı konulardan habersiz demektir; çünkü normal zamanda bile Güney Kıbrıs’tan sağlık alanının bazı dallarında hizmet alındığı bilinmektedir. Ve özellikle bu gibi hizmetlerden yararlanan hastalarımızın, geçişler kapalı olduğu için ciddi sorunlar yaşamakta oldukları da bir gerçektir.
Korona virüs salgını tüm insanlığı tehdit eden ortak düşmandır. Buna karşı tüm insanlık hep beraber mücadele etmek zorundadır. Bu mücadelede sadece Türk-Rum; Hristiyan-Müslüman değil hiç bir ayrıma yer olmamalıdır.
Adamızda hem toplumların kendi içinde hem de toplumlar arasında işbirliği ve dayanışma kaçınılmazdır. Bunun ötesinde uluslararası dayanışma ve kollektif tavır son derece önemlidir. Olay insanlığın varlık mücadelesidir.”
