Kıbrıs’ın güneyinde Botamya’da polis kurşunuyla vurularak hayatını kaybeden Shoaib Khan ile ilgili duruşmada polis mahkemede açıklamalarda bulunurken, Kıbrıs Cumhuriyeti polisinin Kıbrıslı Türk yetkililerden davada şüpheli olarak adı geçen dört kişinin teslim edilmesi talebiyle ilgili olarak henüz bir gelişme yaşanmadı.
Kıbrıs Cumhuriyeti Polis temsilcisi Yiannos Yiannakos Salı günü mahkemede yaptığı açıklamada, 24 yaşındaki Shoaib Khan’ın ölümüyle ilgili olarak geçen hafta tutuklanan 39 yaşındaki adamın, Khan’ı 6 Ocak’ta Strovolos’ta bıraktığında ölmüş olduğunu iddia ettiğini söyledi.
Cyprus Mail’in haberine göre Pazartesi günü tutuklanan 37 yaşındaki bir şahsın tutukluluk duruşmasında konuşan Yiannakos, 39 yaşındaki kişinin Botamya’ya geri götürüldüğünde polis tarafından sorgulanırken “iddiasını değiştirdiğini” söyledi.
Yaşlı şüpheli, Botamya’dan Strovolos’a giderken Khan ile konuştuğunu ancak Khan’ın cevap vermediğini söyledi.
Botamya’dan ayrıldıktan yaklaşık dört dakika sonra Khan’ın öldüğünü tespit ettiğini ve onu Strovolos’ta ölü olarak bıraktığını da sözlerine ekledi.
39 yaşındaki zanlının geçen hafta yapılan tutukluluk duruşmasında Yiannakos, zanlının Khan’ın Strovolos’ta bırakıldığında “hayatta olduğunu, yürüdüğünü ancak sarhoş gibi göründüğünü” söylediğini belirtti.
Sekiz gün gözaltında tutulan 37 yaşındaki zanlı, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yasadışı girişe yardım ve yataklık etmekle suçlanıyor.
Yiannakos duruşmanın ilerleyen bölümlerinde, sürekli olarak kuzeyde ikamet eden Pakistan vatandaşı bir kişinin “muhtemelen kuzeyden Cumhuriyet’e göçmen kaçakçılığı yapan büyük bir şebekenin başı olduğunu” söyledi.
Khan’ın “muhtemelen kaçakçılık çetesinin bir üyesi” olduğunu ifade ederek, “Aynı bilgilere göre, bu kişi kaçakçılık çetesi adına kullanılan üç araca sahip” dedi.
Yiannakos, 39 yaşındaki şahsın kaçakçılık çetesinin bir üyesi olduğunu “kabul ettiğini” ve birlikte Botamya bölgesine giderek insanları Cumhuriyet’e taşıdığı Ali isimli bir kişiye “özel atıfta” bulunduğunu ve bunu geçen yılın Ekim ayından bu yana yaptığını da sözlerine ekledi.
Yiannakos, olay günü 39 yaşındaki Ali’den bir telefon aldığını ve kendisini Lefkoşa’daki evinden almasını, böylece Potamya’ya gidip bazı göçmenleri alabileceklerini söylediğini belirtti.
39 yaşındaki kişi, daha sonra Botamya’da bir büfede durduklarını ve Ali’nin beyaz bir araca bindiğini, ardından iki arabadaki iki adamın siyah bir kamyonetle karşılaştığını belirtti. Ali daha sonra araçtakilerle konuşarak Lefkoşa’ya götürülmek üzere hangi araca binmeleri gerektiğini söyledi.
Yiannakos, bu konuşmanın ardından Khan’ın 39 yaşındaki kişinin arabasının arkasına bindiğini, şüphelinin daha sonra polise ait beyaz bir kamyonet gördüğünü, ardından ise hemen iki el silah sesi duyulduğunu söyledi.
Yiannakos, “Silah seslerini duyduktan sonra, beyaz araç polis aracına çarpmak amacıyla hızla ona doğru hareket etti, 39 yaşındaki kişi de aynısını yaptı” dedi.
Beyaz aracın bir kadına ait olarak kaydedildiğini, ancak o gün 37 yaşındaki şüpheli tarafından kullanıldığını ve daha sonra evinin önünde bulunduğunu açıkladı. Ayrıca, aracın sağ tarafında ateşli bir silahtan kaynaklandığı anlaşılan bir delik bulunduğunu söyledi.
Bu arada, Kıbrıs Cumhuriyeti polisinin Kıbrıslı Türk yetkililerden davada şüpheli olarak adı geçen dört kişinin teslim edilmesi talebiyle ilgili olarak henüz bir gelişme yaşanmadı.
Cumhuriyet’in teslim edilmesini talep ettiği dört kişi 62 yaşındaki Halil Alaslan, 31 yaşındaki Coşkun Alaslan, 22 yaşındaki Atilla Alaslan ve geçen hafta Girne limanından adayı terk etmeye çalışırken Kıbrıs Türk polisi tarafından tutuklanan dördüncü bir kişi.
Dördüncü kişi başlangıçta Cumhuriyet polisi tarafından şüpheli olarak adlandırılmadı, ancak Kıbrıs Haber Ajansı’na göre geçmişte Cumhuriyet polisi için “endişe kaynağı” oldu.
Cuma günü mahkemede görülen son duruşmasında bir Kıbrıslı Türk polis temsilcisi, şahsın arabasının üzerinde bir kurşun deliği ile bulunduğunu ve olaydan sonra kurşun deliğini kapatmak amacıyla yeniden boyandığını söyledi. Altı gün süreyle gözaltında tutulmasına karar verildi.
Bu arada, hem Halil Alaslan hem de Coşkun Alaslan Çarşamba günü basına yaptıkları açıklamalarda tüm suçlamaları reddettiler.
Shoaib Khan 6 Ocak’ta Lefkoşa’nın Strovolos banliyösünde ölü bulunmuş, ancak polisin iki araca dört el ateş ettiğini söylediği olay sırasında Botamya köyünde ara bölgeyi geçmeye çalışan bir grup üçüncü ülke vatandaşı arasında yer almıştı.
Kıbrıslı Türk yetkililer Khan’ın 29 Kasım 2021’de 60 günlük turist vizesiyle kuzeye giriş yaptığını ve kuzeyin düzenlenmiş giriş limanlarından herhangi birinden çıkış yapmadığını tespit etmişti.