Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir çevreye erişimi evrensel insan hakkı ilan etti.
Karar tasarısı dün (28 Temmuz) BM Genel Kurulu’nda oylandı. Tasarı, sekiz çekimser oya karşı 161 üye devletin oyuyla kabul edildi.
Çin, Rusya, Belarus, Kamboçya, İran, Suriye, Kırgızistan ve Etiyopya oylamada çekimser kalırken kararla birlikte temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir çevreye erişim evrensel insan hakkı ilan edildi. Kabul edilen karar, devletleri, uluslararası örgütleri ve ticari işletmeleri herkes için sağlıklı bir çevre sağlamak için daha çok çaba göstermeye çağırdı.
“Bu karar, sadece başlangıç”
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de “tarihi” kararı memnuniyetle karşıladığını söyleyerek özetle şöyle konuştu:
“Bu dönüm noktası niteliğindeki gelişme, üye devletlerin gezegenin karşı karşıya olduğu iklim krizi, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirlilik üçlü krizi ile birlikte mücadele etmek için bir araya gelebildiğini gösteriyor.
“Karar, çevresel adaletsizliklerin azaltılmasına, koruma farklarının kapatılmasına ve insanların, özellikle çevresel insan hakları savunucuları, çocuklar, gençler, kadınlar ve yerli halklar da dahil kırılgan durumlarda olanların güçlendirilmesine yardımcı olacak.”
Genel Kurul’un kabul ettiği kararın “devletlerin çevre ve insan haklarına ilişkin kendi yükümlülük ve taahhütlerini yerine getirmesini hızlandırabileceğini” de ifade eden Guterres, “Uluslararası kamuoyu, bu hakkı evrensel olarak tanıdı ve bizi bunu herkes için gerçek kılmaya biraz daha yaklaştırdı” dedi.
Kararın kabul edilmesinin “sadece başlangıç” olduğunu söyleyen BM Genel Sekreteri Guterres, ülkelere “bu yeni tanınan hakkı her yerde herkes için gerçek kılma” çağrısında bulundu.
“Taahhütler hayata geçirilmeli”
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet de yazılı bir açıklama yaparak kararı memnuniyetle karşıladığını söyledi:
“Bugün, tarihi bir an. Fakat sağlıklı bir çevre hakkımızı sadece teyit etmek yeterli değil. Genel Kurul kararı çok açık:
“Devletler, uluslararası taahhütlerini yerine getirmeli ve bunu gerçekleştirmek için daha çok çaba göstermeli. Eğer iklim krizlerini önlemek için birlikte çalışmazsak hepimiz çok daha kötü etkilerden muzdarip olacağız.”
Karar hakkında
Kosta Rika, Maldivler, Fas, Slovenya ve İsviçre’nin Haziran 2021’de sunduğu karar tasarısı, 28 Temmuz 2022 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yapılan oylamada 161 üye devletin desteğini aldı.
Karar, sağlıklı bir çevre hakkının var olan uluslararası hukuk ile ilişkili olduğunu ifade ediyor ve desteklenip teşvik edilmesinin çok taraflı çevre anlaşmalarının tam anlamıyla uygulanmasını gerektirdiğini belirtiyor.
Karar aynı zamanda iklim değişikliğinin etkisinin, doğal kaynakların sürdürülemez bir şekilde yönetilmesi ve kullanılmasının, hava, toprak ve su kirliliğinin, kimyasalların ve atıkların sağlıklı olmayan şekillerde yönetilmesinin ve bunların sonucunda yaşanan biyolojik çeşitlilik kaybının bu hakkın kullanılmasını sekteye uğrattığını ve çevresel zararın hem doğrudan hem de dolaylı olarak tüm insan haklarının etkin bir şekilde kullanımı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu kabul ediyor.
BM İnsan Hakları ve Çevre Özel Raportörü David Boyd’a göre, Genel Kurul kararı “uluslararası insan hakları hukukunun doğasını değiştirecek.”
UN News’e konuşan Boyd, “Hükümetler, on yıllardır çevreyi temizleme ve iklim acil durumunu ele alma sözleri verdi; fakat sağlıklı bir çevre hakkına sahip olmak, insanların bakış açısının ‘yalvarmaktan’ ‘hükümetlerin harekete geçmesini talep etme’ yönünde değiştirecek.”
bianet