Biyologlar Derneği, Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı hazırlanana kadar, en çok bir yıl geçerli olacak emirnamenin derhal çıakrılması gerektiğini savudu.
Açıklamanın tam metni:
Kuzey Kıbrıs dünya genelinde doğal, kültürel ve biyolojik çeşitlilik bakımından zengin bir coğrafyadır. Beşparmak Sıradağları, uçsuz bucaksız Mesarya Ovası, kıyı ovaları, sulak alanları hem birçok canlıya ev sahipliği yapmakta hem de adada yaşayan insanların yaşamlarını sürdürebilmesi için hayvancılık, tarım, balıkçılık, turizm gibi imkanlar sunmaktadır. Bununla birlikte, son yıllarda teknolojiye bağlı olarak inşaat sektörü ülkemizde gelişmiş, ihtiyaç fazlası binlerce konut yapılmıştır.
Ne var ki, bir zamanlar ‘‘yeşil ada’’ olarak bilinen ülkemizin özellikle Annan Planı sonrası yaşanan kontrolsüz, aşırı ve çarpık yapılaşması sonucu ‘‘beton ada’’ya dönüştüğü yadsınamaz bir gerçekliktir. Buna karşın, bu ülkenin dağını taşını sömürerek sözde ‘‘ekonomik kalkınma’’ adı altında ülkemizi yaşanamaz bir hale getiren kimi mütahit, iş insanı ve sermaye sahipleri rant elde etmeye devam ederken ülkemiz her geçen gün ekolojik ve sosyal bir çöküş yanında iddia edilenin aksine ekonomik çöküntü içerisinde de sürüklenmektedir.
Yüksek binalar yaparak konutları yabancılara satarak ülkeye nüfus taşımak bu ülkenin geleceği olamaz. Nüfus artışı zaten başlı başına tüketimin artmasına dışa bağımlılığa, demografik yapının bozulmasına, çevrenin kirlenmesine, belediye hizmetlerinin zorlaşmasına, tarım alanlarının küçülmesine hayvancılığın bitmesine, doğal hayatın yok olmasına yol açmaktadır. İşte, gerçek ekonomik çöküş de bunlarla birlikte gelmektedir ve şu günlerde yaşadığımız durum da tam olarak budur.
Büyümenin hangi sınırdan sonra çevresel felaketlere yol açacağı kesin değildir ve çevresel bozulma çoğu zaman geri döndürülemez niteliktedir. Hal böyle iken ve Girne örneği de tüm çirkinliğiyle karşımızda dururken yapılan yanlışlardan ders almayan çıkar grupları açıkça ülkedeki planlı bir yapılaşma istememektedirler. İnşaat sektörü ve bu çıkar grupları daha çok bina satmak, yerine yenilerini yapmak için hükümetlere baskı yapmaktadır. İnşaat sektöründeki bu gelişim tartışmasız bir şekilde “sürdürülebilir kalkınma” ilkelerine tersdir.
Tüm bu gerçekler ışığında, hükümetin çıkarmaya çalıştığı Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı ve bunun öncesinde geçici bir süre için yürürlüğe girecek olan emirname hayati öneme sahiptir. Bu adımın atılmasına karşı çıkanların, toplumsal kaygılar yerine kişisel ve zümresel kaygılarla hareket ettiği unutulmamalıdır. Her isteyenin istediği yere konut yapma hakkına dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Artık, KKTC’de böyle olmalı ve inşaatlar planlı bir şekilde yapılmalı, Anayasa’mızın emrettiği şekilde ‘‘herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına’’ sahip olmalıdır.
İmar Planı’na karşı çıkmak Kıbrıslı Türklerin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamasına karşı çıkmak demektir. Biyologlar Derneği, Ülkesel Fizik Plan’da öngörüldüğü şekilde nüfus taşımasına neden olmadan, çarpık yapılaşmaya yol açmadan, biyolojik çeşitliliğimize zarar vermeden, gelecek nesilleri düşünerek sürdürülebilir kalkınma ilkelerini esas alan Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı’nın süratle hazırlanarak hayata geçmesini talep etmektedir. İmar Planı hazırlanıncaya kadar ise en çok bir yıl yürürlükte kalacak şekilde Şehir Planlama Dairesi tarafından hazırlanan emirnamenin derhal yürürlüğe girmesini desteklemektedir.
Yönetim Kurulu Adına
Niyazi TÜRKSEVEN
(Başkan)