BBC’den Roger Harrabin’in haberine göre İsviçre’de bir araya gelen uzmanlar, insanların yürüttüğü faaliyetlerin toprağın kalitesini bozduğunu, çölleri yaydığını, ormanları azalttığını, vahşi yaşamı yerinden ettiğini ve turbalık alanları kuruttuğunu açıklayacak.
Bütün bu faaliyetler toprağın iklim değişimiyle mücadeleye katkı sağlayan bir karbon deposundan, atmosfere karbon salımına yol açan bir kaynağa dönüşmesine yol açtı.
Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nde (IPCC) yer alan bilim insanları ve hükümet yetkilileri tarafından bu hafta son hali verilecek raporda iklimin feci bir şekilde ısınmasının önüne geçmek için toprağın bu şekilde sömürülmesine son verilmesi gerektiği yer alacak.
Toprak bizi iklim değişikliğinden nasıl koruyabilir?
İşlenmemiş topraklar, üzerinde barındırdıkları bitkilerin atmosferi ısıtan karbondioksit gazını tüketmesi sayesinde küresel ısınmaya karşı mücadelede önemli bir rol oynuyor.
Bilim insanları raporda, çiftçilik ve kerestecilik yapma yöntemlerimizin karbondioksit salımını artırdığına yer verecek.
Atmosfere salınan ve sera etkisi yapan gazların üçte biri ile dörtte biri arasında bir kısmı toprak kullanımımızdan kaynaklanıyor.
‘Zor kararlar alınması gerekiyor‘
Raporda toprak kullanımımız hakkında zor kararlar alınması gerektiği vurgulanacak. Zira toprak için birbiriyle yarışan birden fazla talep var: Bioyakıt üretimi, plastik ve lif üretimi için gereken bitkiler, kerestecilik, kağıt üretimi, artan nüfus için gıda üretimi ve doğal hayat.
Raporda kırmızı et üretiminin bir yandan toprağa büyük bir baskı uyguladığı, diğer yandan da sera gazı etkisi yaratan metan gazı salımının yarısını oluşturduğu aktarılacak.
Bu rapor, IPCC’nin toprak kullanımı ve sömürüsü üzerine bugüne kadar hazırladığı en sert rapor olacak.
Raporun özünde ise toprağın karbondioksit salım kaynağı olarak mı yoksa karbondioksit depolama alanı olarak mı kullanılacağına dair ikilem yatıyor.
Bu, toprağı nasıl kullandığımıza bağlı olarak değişebilir.
Sorunu çözebilir miyiz?
Bilim insanları sorunun devasa boyutlarda olduğunu söylüyor.
Bunu çözmenin çok zor olduğunu onlar da kabul ediyor, özellikle ekosistemi korumak için gereken çiftçilik tarzı için yarım milyar çiftçiye daha farklı çalışmaları konusunda eğitim verilmesi gerekeceği için.
Bilim insanlarına göre yapmamız gerekenler şunlar:
- Ormanlık bölgeleri korumak, özellikle de tropik bölgelerde
- Daha fazla sebze ve daha az et içeren beslenme tarzına geçmek
- Turbalık alanları korumak ve mümkün olduğunca eski hallerine döndürmek
- Biyoyakıt üretimini azaltmak
- Ekinlerin ağaçlarla bir arada olduğu tarımsal ormancılık (agroforesti) yapmak
- Ekin çeşitlerini çoğaltmak