• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Çarşamba, Aralık 10, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
13 °c
Nicosia
14 ° Per
14 ° Cum
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör

Beyrut Limanı’ndaki patlamanın üzerinden iki yıl geçti

Beyrut Limanı'nda meydana gelen ve 216 kişinin ölümüne, 6 binden fazla kişinin yaralanmasına neden olan patlamanın üzerinden iki yıl geçti. Halk olayın çözüleceğine dair umudunu giderek yitiriyor.

Gazedda Gazedda
5 Ağustos 2022
Okuma Süresi: 6 dk
A A
0
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Zamanlama bundan daha trajik olamazdı. Beyrut limanında 216 kişinin ölümüne, 6 binden fazla kişinin yaralanmasına ve yaklaşık 300 bin insanın evlerini kaybetmesine neden olan yıkıcı patlamanın ikinci yıl dönümüne dört gün kala, kuzeydeki tahıl silosunun bir kısmı büyük bir gürültüyle çöktü. Neyse ki bu kez ölen ya da yaralanan olmadı.

Bu olay, iki yıl önceki travmaların yeniden canlanmasına neden oldu. Siloda meydana gelen gürültülü patlama, yoğun duman ve şiddetli yangın, 4 Ağustos 2020’de 2 bin 750 ton amonyum nitratın patlamasıyla yaşanan faciayı andırıyordu.

Silonun çökmesinin ardından DW’ye konuşan William Noun, “Bana iki yıl geçmiş gibi gelmiyor. O patlamada kardeşim Joe’yu kaybettim. Acım hâlâ ilk günkü kadar taze” diye dert yandı.

Yaklaşık 50 metre yüksekliğindeki silonun çökmesi sürpriz olmadı. Mayalanmış tahılın alev almasının ardından tahıl silosunda başlayan yangın üç haftadır devam ediyordu.

Lübnan Ulaştırma Bakanı Ali Hamiyh, silonun çökmesinin ardından Beyrut’ta DW’ye verdiği mülakatta hükümetin tepkisiz kaldığı yönündeki suçlamaları reddetti: “Uzmanlar, buğdayı çöken silodan çıkarmanın imkânsız olduğunu teyit ettiler. Hükümetimiz silonun yıkılma tehlikesi olmayan kısımlarını korumak için çaba sarf edecektir.”

Kurbanlar silonun anıt yapılmasını istiyordu

İki yıl önceki patlama sırasında Beyrut’un bazı bölgelerini korumuş olan silonun tümüyle yıkılması, bu yılın Nisan ayında gündeme gelmişti. Yapılan bir araştırma siloların yakında çökebileceğini göstermiş, bunun üzerine Lübnan hükümeti yıkıma onay vermişti.

Ancak kurbanların ve hayatta kalanların yakınları, mahkemede kullanılabilecek kanıtlar içerebileceği gerekçesiyle silonun korunmasını talep etmişti. Ayrıca silonun bir anıta dönüştürülmesini de istiyorlardı.

Patlamadan sonra ayakta kalan en yüksek bina olan ürkütücü silo, birçok Lübnanlı tarafından ülkeyi son yıllarda yıkıcı bir mali felakete sürükleyen yönetici zümrenin içine düşüğü rüşvet, yolsuzluk ve yandaşlık batağının bir sembolü olarak görülüyor.

Ekmek sıkıntısı yaşanan Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta, elinde ekmeklerle fırından çıkan bir şahıs - (29.07.2022)
Lübnan’da büyük bir ekmek kıtlığı yaşanıyor / Fotoğraf: JOSEPH EID/AFP

Lübnan ekonomik ve sosyal iflasın eşiğinde

Lübnan poundu (lira olarak da adlandırılıyor), yüzde 90’a varan enflasyon oranı nedeniyle âdeta yerle yeksan olmuş vaziyette. Bu durum nüfusun büyük bölümünü yoksullaştırdı. Üstüne bir de Ukrayna’daki savaş nedeniyle buğday ithalatı durunca, ülkede büyük bir ekmek kıtlığı baş gösterdi.

Heinrich Böll Vakfı’nın Beyrut Direktörü Anna Fleischer, “Fırınların önünde ardı arkası kesilmeyen uzun kuyruklar var” diyor. Lübnan’ın artık krizin de ötesinde bir safhaya geçildiğini vurgulayan Fleischer, durumun ciddiyetini şu sözlerle ifade ediyor: “Artık basit kozmetik önlemler değil, kapsamlı ve köklü reformlar gerekiyor. Zira ülke ekonomik ve sosyal açıdan iflasın eşiğinde.”

Ancak siyasi tabakanın, vatandaşlar nezdinde kaybettikleri güveni tekrar kazanabilmesi için öncelikle Lübnan’daki siyasi ortamın değişmesi gerek.

Londra’daki Malcolm H. Kerr Carnegie Ortadoğu Merkezi’nin iletişim direktörü ve araştırmacı Muhanned Hâce Ali, DW’ye yaptığı açıklamada “Beyrut’taki patlamanın ikinci yıldönümünde Lübnan’daki ekonomik kriz, siyasi ve hukukî alanlara da sıçradı ve durum daha da kötüleşti” diyor.

Hâce Ali sözlerini şöyle sürdürüyor: “Daha da vahimi, bu yıl yapılan seçimlerde parlamentoda hiçbir partinin tek başına hükümet kurabilecek çoğunluğu elde edememiş olmasıdır. Bu durum sadece yeni hükümetin kurulmasını geciktirmekle kalmayacak, aynı zamanda yeni bir cumhurbaşkanının seçilmesini de sürüncemede bırakacaktır.”

“Velev ki yeni cumhurbaşkanı seçilse bile, bu kişinin patlamayla ilgili soruşturmayı sürdüreceğine dair ciddi şüphelerim var” diyen Hâce Ali, bu endişesini şöyle gerekçelendiriyor: “Şu ana kadar cumhurbaşkanlığı için en güçlü aday konumunda olan Süleyman Frangieh, liman patlaması soruşturmasıyla bağlantılı olan Lübnan eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Yusuf Fenianos’u koruyor.”

Soruşturma defalarca engellendi

Patlamayla ilgili soruşturma iki yıl boyunca sistematik olarak geciktirildi. Özellikle siyasi ve askerî açıdan güçlü konumda olan Hizbullah milisleri ve onların müttefiklerinin soruşturmayı defalarca engellediği bildiriliyor.

Hâce Ali, bu durumun gelecekte de değişmemesinden endişe ediyor: “Uzun yıllar Lübnan iç savaşının kurbanları ve onların adalet ve aydınlatma talepleri hakkında yazılar yazmış biri olarak, 4 Ağustos patlamasının kurbanları ve aileleri ile büyük benzerlikler görüyorum. Lübnan’ın siyasi sınıfı dışa kapalı ve tutucu halini muhafaza etmeye devam ediyor,” saptamasını yapıyor.

İlk soruşturmayla ilgili davanın hâkimi Fadi Savan, limandaki patlamanın ardından dönemin geçici başbakanı Hasan Diab ve üç eski bakanı “düzinelerce insanın ölümüne yol açan kasıt ve ihmalle” suçladıktan sonra derhal görevden alındı.

2020 yılında Beyrut Limanı'nda yaşanan patlamada hayatını kaybeden en az 216 kişiden bazılarının portreleri Beyrut sokaklarına asıldı - (04.07.2021)
Beyrut Limanı’nda yaşanan patlamada hayatını kaybeden en az 216 kişiden bazıları / Fotoğraf: Hassan Ammar/AP Photo/picture alliance

İkinci yargıç Tarık Bitar’ın yürüttüğü soruşturma da sekiz aydır askıda. Bu arada Yargıtay, davaya bakan mahkemenin öncelikle boşalan yargıç kadrosunu doldurması gerektiğine karar verdi.

Fleischer DW’ye yaptığı açıklamada, “Soruşturmaların yeniden başlaması ve Tarık Bitar’ın çalışmalarına devam ederek raporlarını yayınlayabilmesi, ülkenin geleceği açısından son derece önemli” diyor.

Acı ve öfke iki yıldır dinmedi

Ancak patlamadan sağ kurtulanlar, günün birinde tam anlamıyla tarafsız ve kapsamlı bir soruşturma yapılacağına dair umutlarını yavaş yavaş kaybediyor.

Patlamada gözünden, yüzünden ve omzundan ciddi şekilde yaralanan Melvine Huri, DW’ye yaptığı açıklamada duygularını şöyle dile getiriyor: “Geçtiğimiz iki yıla acı ve öfke damgasını vurdu. Ben hastanede acılar içinde yatarken, benim acılarımdan sorumlu olan insanların seçimlerde aday olmalarını anlamakta güçlük çekiyorum. Yaşadığım travmadan dolayı hâlâ büyük ıstırap çekiyorum. Patlamaya tanık oldum ama hiçbir şey hatırlamıyorum.”

İnsan hakları grupları da patlamanın soruşturulmasını talep etmeye devam ediyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Lama Fakih DW’ye yaptığı açıklamada, “Travmadan iki yıl sonra, mağdurlar hâlâ belirsizlikle karşı karşıya ve bu nedenle olayın olumsuz etkilerinden kurtulmayı başaramıyorlar” diyor.

Fakih, başta dönemin geçici Başbakanı Hasan Diab olmak üzere, o günkü hükümetten hiç kimsenin şimdiye kadar neden sorumlu tutulmadığını anlamanın zor olduğunu da sözlerine ekliyor.

Patlamayla ilgili 10 ila 20 arasında sivil liman işçisinin halen gözaltında tutulduğu söyleniyor. Fakih, “Soruşturmalar askıda olduğu sürece bu kişilerin kendilerini savunma şansları yok” diyor ve ekliyor: “Korkarım bu durum yakın zamanda kolay kolay değişmeyecek.”

Etiketler: beyrutdünyalübnanpatlama
Gazedda

Gazedda

Sınırların ötesine bakan özgür bir kolektif. | A free collective looking beyond borders. | Μια ελεύθερη συλλογικότητα που κοιτάζει πέρα από τα σύνορα.

Güney Kore, Japonya ve Çin’den ‘Barış’ Mesajı
DÜNYA

Güney Kore, Japonya ve Çin’den ‘Barış’ Mesajı

Gazedda
23 Mart 2025
“Türkiye’nin İhtiyacı İmamoğlu’nu Tutuklamak Değil, Demokrasidir”
DÜNYA

“Türkiye’nin İhtiyacı İmamoğlu’nu Tutuklamak Değil, Demokrasidir”

Gazedda
23 Mart 2025
İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin
DÜNYA

İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

Gazedda
23 Mart 2025
Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor
DÜNYA

Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

Gazedda
23 Mart 2025
Devam Et
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • KİTAP & KÜLTÜR & SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • KARŞI AKIM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • YAZARLAR
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.