Bakanlık açıklamasına göre, hükümet göreve gelmeden önce de kurum içerisinde jeneratör tartışması yaşandığını anımsatan Taçoy, ODTÜ tarafından hazırlanan raporda söz konusu jeneratörlerin alımının “fizibıl olmayacağı” görüşü bulunduğunu belirtti.
Muhalefetteyken takip ettiği bu tartışmalara 22 Mayıs’tan bu yana hükümetin ilgili bakanı olarak dahil olduğunu ifade eden Taçoy, “KIB-TEK borçlarının ne olduğunu kamuoyuna izah ederek göreve başladım. Ay başında maaşları ödemek için 5 milyon, akaryakıt ödemesi için 22 milyon, AKSA’ya ödeme yapmak için de yaklaşık 40 milyon gibi bir paraya ihtiyacım vardı” dedi.
Özelleştirme istemediğini ancak üretim, tahsilat ve dağıtım hesaplarının ayrılarak maliyetlerinin ayrı ayrı tespit edilmesi talimatı verdiğini kaydeden Taçoy, tahsilat gelirlerinde ciddi bir artışın yaşandığını söyledi.
Bakan Taçoy, akaryakıt ve personel maaşlarını rahatlıkla ödeyebilecek bir duruma geldiğini ifade ederek, Maliye ile de yıllardır yapılmayan mahsuplaşmanın önceki gün akşam üzeri tamamlanarak imzaların atıldığını kaydetti.
Henüz daha aritmetik dengenin tam olarak sağlanmadığına işaret eden Taçoy, “şu an için yatırım olarak yedek parça alalım derim ama jeneratör alalım demem” ifadelerini kullandı.
2018 yılında hazırlanan senaryonun “Bir İnat Bin Murat” halinde uygulanması için ayak direyenler olduğuna işaret eden Taçoy, sorunların çatışma kültürü ile çözülemeyeceğini belirtti.
Bakan Taçoy, çatışma kültürünün kuruma zarar vereceğini vurgulayarak, grevin bir hak olduğunu ve çalışanların da greve katılımlarını doğal karşılamak gerektiğini ifade etti.
“Sadece grevde değil, çalışma hayatında da birlik olsunlar. Bundan aşırı derecede memnuniyet duyarım, huzur duyarım” diyen Taçoy, yatırıma karşı olmadığını kaydetti.
Taçoy, sadece üretime yatırım yapmanın yeterli olmayacağını belirterek, iletim yatırımının taşıdığı öneme vurgu yaptı.
KIB-TEK’e yatırımın iletimden başlaması gerektiğini kaydeden Taçoy, “İşin bakanı benim ama benden başka herkes olaya müdahil. Elektrik konusunun siyasete malzeme edilerek konuşulmasını istemiyorum” dedi.
Bakan Taçoy, KIB-TEK Hazine ve Maliye alacaklarının karıştırılmaması gerektiğini belirterek, Maliye alacağı kalmadığını ancak Hazine’den alacak bulunduğunu söyledi.
KIB-TEK’in alacaklarına ilişkin açtığı ve 220 milyon TL’ye denk gelen 11 bin dava bulunduğunu ifade eden Taçoy, bunların içinde işadamlarına ilişkin hala sonuçlanmamış davaların bulunduğuna da işaret etti.
Yakın Doğu Üniversitesi’nin borçlarına da değinen Bakan Taçoy, günlük bir borcun söz konusu olmadığını, teşviklerden kaynaklanan geçmiş dönem borçlara ilişkin ise mahkeme sürecinin devam ettiğini kaydetti.
Taçoy, “Dünya bizden 10 adım öne gitti. Biz hala aynı yerdeyiz. Kısır tartışmalarla bir yere varacağımızı hesap ediyoruz” dedi.
Jeneratör alımının mevcut sorunların devamından başka bir işe yaramayacağını anlatan Taçoy, karar verilirken her türlü olasılık ve sonucun düşünülerek iyi hesap yapılması gerektiğini vurguladı.
“Görevimizi hakkıyla yapmaya devam edeceğiz” diyen Taçoy, gerek sendika gerekse çalışanlarla savaşma kültürüyle değil, yaşatma kültürüyle bir araya gelme noktasında olduklarını söyledi.
Taçoy, “Siyaseten kimseden önde değiliz. Bu işe kim isterse gelsin girsin, bu bir memleket meselesidir. O nedenle de ortak bir şekilde sahip çıkarak gerekeni yapacağız” dedi.
İlk adımın aritmetik dengeyi sağlamak olduğunu yineleyen Taçoy, ardından iletim yatırımı ve sonrasında da üretim yatırımı ile yola devam edeceklerini kaydetti.
Önceki hükümet döneminde alınmış olan jeneratör ihalesine çıkılması kararının HP’nin talebi üzerine iptal edilmediğini ifade eden Bakan Taçoy, düzenli tahsilat ile finansal yapı düzeltilmeden yatırım düşünmenin doğru olmadığını söyledi.
Bakan Taçoy, elektrik konusunda hükümet içerisinde yalnız kaldığı iddialarının kesinlikle doğru olmadığını vurgulayarak, “Ben neyin ne olduğunu çok iyi bilmekteyim, yalnız kalmadım” dedi.
