Basiretsizlik yüzünden mücadele hep yarım kalıyor! – Necmettin Çapa

Kıbrıs Türk Toplumu’nun tarihine baktığınızda mücadeleci bir ruh, barışçıl bir kalp görürsünüz. Yaşadıkları onca rezilliklere rağmen, hiç bir zaman karşı mücadeleden ödün vermemişlerdir.

Türkiye’de herkesin onları “KKTC”sinde özgür ve bağımsız yaşadıklarına inanır ve böyle bir devletin var olduğu gözü ile bakar maalesef.

Kendi içlerinde yaşayan bir kısım zavallı da, aslında böyle bir duruma kendini inandırmış, bu rüyanın gerçek olmadığını bile bile, daha iyi bir yaşam koşulları için, kendilerini bu rüyanın akışına bırakmıştır. Sağcısı, solcusu, orta yolcusu, Ankaracısı 37 yıldır bu rüyanın çarkları arasında ezilip un olmaya devam etmektedir.

Kıbrıs Türk Toplumu’nun ezici bir çoğunluğu, bu rüyanın onları yok ettiğini çok iyi anlıyor ve bu rüyanın bitmesi için azim ile mücadele vermeye devam ediyor, ancak Kıbrıs Türk solunun basiretsiz ve cesaretsizliği yüzünden bu verdikleri mücadele hep yarım kalıyor.

Ve Kıbrıs Türk Toplumu son 37 yılını engelli olarak yaşıyor ve bu gidiş ile engelli yaşamaya devam edeceğe benziyor.

Kıbrıslı yurtseverlere, Can yücel’den bir anektot ile seslenmek istedim.

Can Yücel’i hepimiz tanırız, anlatmama gerek yok. Ben onu en çok espirili ama anlamı çok büyük olan sözleri ile severim.

Can Yücel günün birinde, Eşber Yağmurdereli ile İsmail Gülgeç’i yan yana otururken görür ve başlar o meşhur kahkahaları ile gülmeye. Nedenini sorduklarında ise şöyle demiş: “Biri kör, öbürü topal, işte türk solunun özeti.”

Eşber yağmurdereli, gözleri görmeyen, yurtsever bir Avukat, İsmail Gülgeç, geçirdiği bir hastalık nedeni ile bir ayağı aksayan, çizdiği karikatürler ile düzene karşı muhalifliğini anlatan bir solcu.

Şimdi 11 Ekim seçimlerinin ne getirip, ne götüreceğini bilemem ama bildiğim tek bir şey var o da bağımsız, özgür ve barış içinde mutlu bir yaşam için mücadele veren Kıbrıs Türk Toplumuna hangi sol önderlik yapacak?

“Cumhurbaşkanlığı” için aday olan, kendilerini sol olarak tanımlayanlara baktığımız zaman, “biri kör, öbürü topal.”

Bu da şunu göstermektedir: “KIBRIS’IN ENGELLİ TÜRK TOPLUMU” engelli yaşamına devam edecektir.

Bağımsız, özgür, barış içinde bir yaşam, başka bir sonbahara kaldı!!!

Engelli yaşatılmaya mahkum edilen Kıbrıslı yurtseverlere, Nesimi’nin bir dizesi ile hoşça kalın diyorum.

“Kolay mı gerçeğe ermek

Dost bağında güller dermek

Orda kalsın değer vermek

Yeter ucuza satmasın.

Sonu yoktur bu virdimin

Dermanı yoktur derdimin

Gerekmez ilaç yardımın

Yeter yakamdan tutmasın.”