Basın Emekçileri Sendikası (BASIN-SEN), bugün Havadis Gazetesi ile toplu iş sözleşmesi imzalayarak, sektör içindeki Toplu İş Sözleşmesi sayısını dörde yükseltti.
Basın-Sen, Havadis Gazetesi ile 2018 – 2019 yıllarını kapsayan 1 yıllık toplu iş sözleşmesi imzaladı. Sözleşmeye Havadis Gazetesi Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Başaran Düzgün ile Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir imza koydu.
Kişmir: Havadis bir domino etkisi yaratacak
İmza töreninin ardından açıklamalarda bulunan Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir, Havadis’le çok olumlu bir süreç yürüttüklerini ifade ederek, karşılıklı uzlaşı noktalarını çok iyi tespit ettiklerini kaydetti.
Kişmir, Havadis Gazetesi’ni bazı gazetelerden ayıran özellikler olduğunu kaydederek, bu özelliğin, gerçekten gazetecilik yapmak ve bu mesleği etik çerçevede yapmak için çalışan bir kuruluş olması olduğunu belirtti.
Kişmir sözlerine şöyle devam etti:
“Medya içindeki önemi çok yüksek olan, ülkenin en çok okunan gazetelerinden bir tanesi olan Havadis Gazetesi’nde Toplu İş Sözleşmesi imzalamak bizi gururlandırdı. Basın sektörü tehlike altındadır. Bizlere düşen görev de basındaki değerlerimizi kaybettirmemektir. Onlara nasıl daha kolaylıklar sağlayabiliriz, yaşamlarını idame ettirebilmeleri için ne tür girişimlerde bulunabiliriz bunu arıyoruz. Çalışma Bakanlığı’na teşekkür ediyorum. Bizimle aynı duyguları paylaşan bir ekiple, çok iyi bir tüzük ortaya çıktı.”
Kurumların daha iyi noktaya gelebilmesi ve çalışma barışının yükselmesi için birlikte hareket edebilecek bir ortamın sağlanmasının önemine de değinen Kişmir, Havadis Gazetesi’nin bir domino taşı etkisi yaratacağına inandığını kaydetti.
Düzgün: Bu sözleşme bize güç katacak
Havadis Gazetesi Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Başaran Düzgün ise konuşmasında kendisinin uzun yıllar önce sendika genel sekreterliği yaptığını belirterek, şimdi işveren tarafında Basın-Sen’le böyle bir sözleşme imzalamanın gurur verici olduğunu kaydetti.
Düzgün konuşmasında şunları ifade etti:
“Biz Havadis Gazetesi’nde komün usulü çalışıyoruz. Hep birlikte çalışıyor, hep birlikte ailemizi geçindirecek para kazanıyoruz. Yıllarca basın sektöründe sendikalaşma, basın emekçilerinin hakları noktasında hep ahkam kestik. Ağustos böcekleri gibi konuştuk ama ileriye bir adım da atamadık. Şimdi bu konuda adım atılmasını sağlayan sizleri tebrik ederim. Bu süreçte bakanlığın da katkısı var. Bakanlığı ve hükümeti de bunu gerçekleştirdikleri tebrik ederim.”
Bu memlekette ayakta kalmanın büyük marifet istediği günlerden geçildiğinin altını da çizen Düzgün, basın sektörünün ciddi bir tehdit altında olduğunu, kara para ile gelir elde edenlerin sektörde at oynatmaya çalıştığını dolayısıyla imzalanan sözleşmenin kendilerine güç katacağını, gerçek gazetecilerle, kalemini kiraya verenler arasındaki farkı da ortaya koyacağını belirtti.
