Bangladeş’teki transseksüel hicra topluluğu, çoğunluğu Müslüman ülkedeki cemaatten kovulmasının ardından ilk kez kendi camisine sahip oldu.
Euronews’ün haberine göre başkent Dakka’nın kuzeyinde, Brahmaputra nehri kıyısındaki Mymensingh yakınlarındaki cami hükümet tarafından bağışlanan arazi üzerine, topluluk üyelerinin bağış, zaman ve emekleri ile inşa edildi.
Duvarları ve çatısı teneke kaplı tek odalı bir barakadan oluşan mütevazı yapı, son yıllarda daha fazla yasal ve siyasi tanınırlık elde eden, ancak hala köklü önyargılardan muzdarip olan azınlık için yeni bir topluluk merkezi haline geldi.
“Ülkede türünün tek örneği”
Bir hicra derneğinin kurucusu olan Müftü Abdur Rahman Azad AFP’ye yaptığı açıklamada Üçüncü Cinsiyet için Dakshin Char Kalibari Mescidi adını taşıyan yeni caminin ülkede türünün ilk örneği olduğunu söyledi.
Azad, başka bir şehirde planlanan benzer bir girişimin geçen ay yerel halkın protestosu üzerine durdurulduğunu da sözlerine ekledi.
Caminin yanında bir de hicra topluluğu için mezarlık alanı bulunuyor. Geçen yıl yerel bir Müslüman mezarlığı genç bir hicra kadını kendi arazisine gömmeyi reddetmişti.
Caminin imamı 65 yaşındaki Abdul Motaleb, hicra topluluğuna yapılan zulmün İslam inancının öğretilerine aykırı olduğu görüşünde.
“Hepimiz insanız. Belki bazıları erkek, bazıları kadın ama hepimiz insanız. Allah Kur’an-ı Kerim’i herkes için indirdi, bu yüzden herkesin dua etme hakkı vardır, kimse inkar edilemez.” diyen Motaleb bu camiye geldiğinden beri hicraların karakterlerinden ve yaptıklarından çok etkilendiğini belirtti.
İmam Motaleb, diğer Bangladeşlilerin hicraların inancından ve gücünden bir şeyler öğrenebileceğini ifade etti.